Erişilebilirlik

Srebrenitza Katliamında Ölenler Anılıyor


Bosna’nın Srebrenitza kentinde Sırpların Boşnaklara karşı giriştiği katliam, 10’uncu yıldönümünde törenlerle anıldı.

Törende Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül temsil etti.

Katliamda 8 bin Boşnak erkek ve erkek çocuğu öldürülmüştü. Bugünkü törende, toplu mezarlardan çıkarılan ve kimlik tesbiti biten kurbanlardan 610’u için cenaze töreni de yapıldı.

Bosna savaşını sona erdiren Dayton barış anlaşmasının mimarı olarak tanınan eski Amerika Dışişleri Bakan yardımcılarından Richard Holbrooke törende yaptığı konuşmada Srebrenitza katliamını bir trajedi ve NATO’yla Birleşmiş Milletler barış gücünün başarısızlığı olarak niteledi.

İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, “bu korkunç olay burnumuzun dibinde meydana geldi ve biz hiçbir şey yapmadık” dedi.

Milliyetçi Sırpların tepkisine rağmen Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç de törene katıldı.

Bu arada Beyaz Saray, katliamı, masum insanlara karşı girişilen cinayetlerin en korkunçlarından biri olarak tanımladı.

1995 katliamı, İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra Avrupa’da işlenen en ağır insanlık suçu olarak niteleniyor.

Boşnaklar Olanların Acısını Unutmuş Değil

Boşnaklar, 10 yıl önce olanların acısını unutmuş değil ve katliamın sorumluları, Sırp General Ratko Mladiç ve Bosnalı Sırpların lideri Radovan Karaziç’i hala geçirememiş olmaları nedeniyle Batılı güçleri suçluyor. Mladiç ve Karaziç’in 10 yıldır, Bosnalı Sırplardan ya da komşu Sırbistan ve Karadağ Cumhuriyeti’nden aldıkları destek nedeniyle saklanmayı başardığı tahmin ediliyor.

Sırpların çoğunun, 1995 yılında Birleşmiş Milletler tarafından güvenli bölge ilan edildiği halde Serebrenitza’da müslüman Bosnalılara karşı girişilen katliamda sorumluluğu reddetmesi de Boşnakların tepkisine yolaçıyor. Boşnak erkekler kadın ve çocuklardan ayrılarak toplu şekilde kurşuna dizilmiş ve cesetleri açılan çukurlara gömülmüştü. Bugün Serebrenitza yakınındaki toplu mezarlarda kimlik tesbiti çalışması hala devam ediyor ve çıkarılan cesetler yeniden törenle toprağa veriliyor.

Srebrenitza Anneleri

Srebrenitza Anneleri adlı grubun başkanı Zineta Mujic, Serebrenitza katliamının 10’uncu yıldönümü dolayısıyla yapılan törenlere Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç’in katılmasına büyük tepki gösteriyor.

Bayan Mujiç, savaş sonunda imzalanan Dayton Barış Anlaşması’na dayanılarak kurulmuş olan ve Bosna-Hersek Cumhuriyeti topraklarının yarısını kontrolu altında tutan Bosna-Sırp Cumhuriyeti’nin en kısa zamanda çökmesi için dua ediyor.

Saraybosna’da, Batı Avrupa ülkelerindeki Yeşiller partileri tarafından düzenlenen bir konferansta da konuşmacılar tek bir bütün olarak ayakta kalması mümkün olmayan bir Bosna devleti yarattığı için Dayton barış anlaşmasını şiddetle eleştirdi. Resmi adı Bosna-Hersek Cumhuriyeti olan bu devletin Boşnak, Hırvat ve Sırp toplulukları arasında etnik gerginlik ve çatışmalar hiç kesilmiş değil.

Bosna-Hersek Cumhuriyeti Parlamentosu üyesi ve Serebrenitza yakınındaki Tuzla kentinin eski belediye başkanı Selim Beslagiç, daha en baştan bölünmüş durumda bir devlet yarattığı için Dayton anlaşmasının günün koşullarına uygun olmadığını söylüyor.

Selim Beslagiç, Dayton anlaşmasını üzerinde son kullanma tarihi bulunan bir yiyecek maddesi paketine benzetiyor. Boşnak politikacı, Serebrenitza katliamından kısa bir süre sonra imzalanan ve savaşı sona erdirip, biri Bosna Sırp Cumhuriyeti, diğeri ise Boşnak-Hırvat federasyonu olmak üzere iki parçalı Bosna-Hersek Cumhuriyeti’ni oluşturan Dayton anlaşmasının mutlaka iptal edilip yeni bir anlaşma yapılması gerektiğini söylüyor.

1990’larda Birleşmiş Milletler’in Balkanlar özel temsilcisi olarak görev yapan Jose Maria Mendiluce de Dayton anlaşmasının bugün işlevini yitirmiş olduğunu belirtiyor.

Anlaşmanın, savaşı sona erdirme ve Bosna’ya NATO ve Avrupa barış gücünün sevkedilmesi konusunda çok geç kalmış bir anlaşma olduğunu söyleyen eski Birleşmiş Milletler yetkilisi, bu anlaşma sağlanıncaya kadar 300 bin kişinin öldürüldüğünü, 40 bin kişinin kaybolduğunu, 2 milyon kişinin evsiz kaldığını ve nefret duygularının kök saldığını hatırlatıyor.

Bosna’da yorumcu ve gözlemciler, Sırbistan’ın, Serebrenitza’da yaşanan olayların bir soykırımı olduğunu itiraf etmesi ve sorumluluğunu kabul etmesi gerektiğini belirtiyor. Sırbistan Cumhurbaşkanı Tadiç ve Bosna-Sırp Cumhuriyeti yöneticileri, Serebrenitza’da çok kötü şeyler olduğunu kabul ediyor ancak, Lahey Savaş Suçları Mahkemesi’nin katliamı soykırım olarak ilan eden kararını reddediyor.

Sıradan Sırpların çoğu ise, Serebrenitza’da Boşnak erkeklerin topluca öldürülmüş olduğunu bile kabul etmiyor.

XS
SM
MD
LG