Erişilebilirlik

5 Temmuz 2005: Unocal’ın Satışı Değerlendiriliyor


Washington Post, Temsilciler Meclisi'nin petrol firması Unocal’ın Çinliler tarafından satın alınmasını önlemeye yönelik girişimini yanlış buluyor. Gazete, Çin’in bir petrol üreticisi değil, petrol tüketicisi olduğunu vurguluyor ve bu nedenle Pekin hükümetinin petrolü Amerika’ya karşı bir silah olarak kullanmasının söz konusu olamayacağını savunuyor.

"Çin, eğer ihtiyacını aşacak miktarda yabancı petrol şirketleri satın almak isteseydi, bu Amerika’nın ulusal güvenliği açısından bir tehdit oluştururdu. Pekin hükümeti, böyle bir durumda hem kendi ihtiyacını karşılayıp hem de toplam üretimi düşürerek Amerikan ekonomisine zarar verebilirdi. Ama, Çinliler Unocal’ı alarak Amerika’ya karşı stratejik üstünlük elde etmeyi değil, kendi ekonomilerini muhtemel bir fiyat artışına karşı korumayı amaçlıyor. Bunda yanlış hiçbir şey yok."

Boston Globe da, Çinlilerin Unocal’ı satın almak istemesini bu ülkenin dünyaya açılma çabalarında önemli bir adım olarak değerlendiriyor ve Amerika’nın ulusal güvenlik konusundaki yanlış varsayımlardan hareket ederek bu süreci engellememesi gerektiğini ifade ediyor. Gazete, Çin’in dünyayla bütünleşmesinin Amerika’nın çıkarına olduğu görüşünde. Yazı şöyle devam ediyor:

"Çinliler, eski liderleri Mao’nun komünist ideolojisinden daha yeni kurtuldu ama mevcut hükümetin yetki ve yönetim anlayışı hala eski rejime dayanıyor. Çin’in petrol çıkarma konusundaki birikiminden yararlanmak için bir Amerikan petrol firmasını satın alması bir sorun teşkil etmez. Ama Çin’in Amerika’nın demokratik siyasi sistemini de kopya etmesi gerekir."

Christian Science Monitor ise Sekizler Grubu'nun genişletilmesi görüşüne karşı çıkıyor. Gazete, G- 8'in genişletilmesi durumunda grubun kararlarını daha kolay hayata geçirebileceği yönündeki görüşlere itiraz ediyor ve ortak değerlere sahip küçük bir grubun daha kolay karar alabileceğini savunuyor.

"Genişleme tartışmasının temelinde kimlik sorunu yatmaktadır. Sekizler Grubu'nun amacı nedir? Bir tartışma grubu mudur yoksa sorunları çözen bir organizasyon mudur? Üyelerinin demokratik ülkeler olması ne ölçüde önem taşımaktadır? Eğer G-8, güçlü liderlerin dünya sorunlarına ilişkin görüşleri arasında uyum sağlayan bir forumsa, üyelerinin ortak değeri demokratik yönetim ve pazar ekonomisi olmalıdır. Üye sayısından önce, bu temel ilke üzerinde bir görüş birliği sağlanmalıdır."

Los Angeles Times yazarı Robert Scheer, Başkan Bush’un terörle mücadeleyi soğuk savaş mantığıyla yürütmesini eleştiriyor. Yazar, Bush’un Irak’a savaş açarak Ortadoğu’da domino etkisi yaratmayı amaçladığını belirtiyor ancak, sonuçta El Kaide bağlantılı terör örgütlerine yeni bir zemin sağladığını öne sürüyor.

"Beyaz Saray, dört yıl boyunca terörle savaşı, bir çok cephede, ortak bir düşmana karşı sonu gelmeyen bir mücadele olarak yürüttü. Oysa terör, etnik ve dini öfkeden kaynaklanan toplumsal bir sorun olarak görülmeli ve mücadele planları buna göre hazırlanmalıydı. Teröre karşı savaşta zaferin bir tanımı olmadığı için, Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi “ya biz ya onlar” felsefesiyle mücadele etmenin de bir anlamı yoktur."

XS
SM
MD
LG