Erişilebilirlik

10 Haziran 2005: Bush'un Sigarayla Mücadele Politikasına Eleştiri


Sigara firmaları aleyhine altı yıldır süren davada, federal savcıların mahkemeden 10 milyar dolarlık bir ceza talebinde bulunması, New York Times tarafından sigarayla mücadelenin baltalanması olarak yorumlanıyor. Talep edilen miktarın düşüklüğü karşısında sigara firmalarının bile şaşırdığını belirten gazete, bunu Bush yönetiminin büyük şirketler lehindeki politikasının son örneği olarak tanımlıyor:

"Sigara davasında atılan bu geri adım, Clinton döneminde büyük umutlarla başlayan davaya vurulan son darbe oldu. O dönemde sigara firmaları, 246 milyar dolarlık bir anlaşmayı kabul etmişti. Ama Adalet Bakanlığı sigara firmalarının 50 yıldır halkı kandırdığı ve saldırgan bir pazarlama yöntemiyle gençleri hedef aldığı için daha yüksek bir miktar alma umuduyla, toplumsal dolandırıcılık davası açmıştı. Bush yönetimi, kendisine miras kalan bu davayı hiçbir zaman benimsemedi. Şimdi gelen haberlere göre, Adalet Bakanlığındaki üst düzey yetkililer, bakanlığa bağlı hukukçulara, çok daha az bir miktar talep etmelerini emretti."

Christian Science Monitor de sigara firmalarından 130 milyar dolar istenmesi beklenirken, sadece 10 milyar dolar talep edilmesi konusunda yönetimden bir açıklama istiyor. Gazete, sigara firmalarının halkı yanıltıcı pazarlama yöntemlerini sürdürdüğünü de vurguluyor:

"Sigaranın zararlı olduğu ve bağımlılık yaptığı açık bir gerçek. Özelliklere çocuklara sigara satılması çok büyük bir rezalet. Her gün yüzlerce çocuk sigara bağımlısı haline geliyor. Sigara firmalarının bu tavırlarını değiştirmenin en iyi yolu verilecek para cezalarıdır. Daha kalıcı çözüm ise, Gıda ve İlaç Dairesinin yeni bir düzenlemeye gitmesi ve sigarayı uyuşturucularla aynı kategoriye dahil etmesidir."

Boston Globe, Başkan Bush’la İngiltere başbakanı Tony Blair arasında Salı günü yapılan görüşmeyi değerlendiriyor. Gazete, Blair’in Afrika’ya yardım ve küresel ısınmaya karşı ortak çaba harcanması konularında, Bush’tan istediği desteği bulamadığını hatırlatıyor ve Bush’un bu tavrıyla kendi itibarını zedelediğini savunuyor:

"Amerika katılmasa bile, G-8 üyesi diğer ülkeler Afrika konusunda önemli adımlar atabilir. Ama Blair’in gündeme getirdiği küresel iklim değişikliği konusunda Amerika’nın eksikliği, yapılacak bütün çalışmaları baltalayacaktır. Blair’in, dünya iklimindeki giderek artan değişimin insanlık açısından oluşturduğu tehdidin boyutunu kavramış olması, kendi açısından iyi bir gelişme. Bush’un da bu durumu kavraması için siyasi nüfuzunu kullanması ayrıca övgüye değer bir davranıştır. Ancak Bush’un Çin, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerle işbirliğini reddetmesinin yanı sıra, bu konudaki bilimsel görüşlerin bile farkında olmaması utanılacak bir durumdur."

Washington Post yazarı David Ignatius, Suriye izlenimlerini aktardığı makalesinde, Baas Partisi’nin kongresinden büyük bir değişim beklenmemesi gerektiğini kaydediyor. Suriye halkının Baas partisinden nefret ettiğini ancak devlet başkanı Beşar Esad’a büyük umut bağladığını belirten yazar, bir halk ayaklanmasının ise kısa vadede mümkün gözükmediğini vurguluyor:

"Şam halkının büyük bir kısmı, Esad’ın çevresinin istihbaratçılar, işadamları ve Baas yöneticileri tarafından kuşatıldığını düşünüyor. Bunların büyük çoğunluğu ya Esad’ın akrabası veya 1970 yılından bu yana ülkeyi yöneten Alevi nüfusun bir parçası. Hepsi de Esad’ı kendi aşiretinin reisi olarak görüyor ve bu aşiretin öneli ayrıcalıkları var. Aşiret üyeleri de kavga etmeden bu ayrıcalıklarından vazgeçmeye hiç niyetli değil."

XS
SM
MD
LG