Erişilebilirlik

8 Haziran 2005: Başbakan Erdoğan'ın Ziyareti Köşe Yazılarında


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Washington Post editör ve muhabirleriyle görüşmesi, gazetenin editörlerinden Robin Wright tarafından kaleme alınmış. Haberde Erdoğan’ın Başkan Bush’la görüşmesinde, Amerika’dan, PKK’ya karşı ortak mücadele edilmesini isteyeceği belirtiliyor. Türkiye, Amerika’nın en yakın Müslüman müttefiği olarak tanımlanıyo, ancak iki ülke arasındaki ilişkilerin son iki yılda bazı sorunlar yaşadığı vurgulanıyor:

"Türkiye’de Amerikan karşıtı düşüncelerin görülmemiş ölçüde artmasına rağmen, Erdoğan iki ülke arasındaki ilişkilerin temelinin hala çok güçlü olduğunu söyledi. Erdoğan, kamuoyu yoklamalarının, hükümetin politikalarını veya stratejik ortaklığı etkilemeyeceğini de sözlerine ekledi. Amerika ise, Türkiye’nin en büyük İslamcı partisinin lideri olan Erdoğan’ın temasları sırasında, Ankara’nın İran ve Suriye ile ilişkileri konusunda baskı yapmayı planlıyor. Erdoğan, yeni siyasi ve ekonomik açılımların desteklenmesi için Suriye gibi ülkelerle ilişkilerin büyük önem taşıdığını belirtti."

Washington Times, Türk-Amerikan ilişkileri konusunda eski savunma bakanlarından Frank Carlucci ile ulusal güvenlik konseyinin eski üyelerinden Stephen Larrabee’nin ortak bir makalesine yer veriyor. Makalede Türkiye’nin Avrupa, Kafkasya ve Ortadoğu’daki stratejik önemi vurgulanıyor ve Türkiye ile işbirliğinin Amerika’nın çıkarına olduğu belirtiliyor:

"İstikrarlı ve demokratik bir Irak, hem Amerika’nın hem Türkiye’nin çıkarınadır. Ancak Türkler, başta Kerkük olmak üzere Irak’ta Kürtlerin etkisinin artmasından endişe ediyor ve bağımsız bir Kürt devletinin Türkiye’de yaşayan Kürtler arasındaki ayrılıkçı düşünceleri güçlendirmesinden korkuyor. Ankara ayrıca Amerika’nın, Kuzey Irak’ta barınan ve son dönemde saldırılarını artıran yasadışı PKK’ya karşı harekete geçmesini de istiyor. Eğer Amerika Türkiye’nin bu konudaki taleplerini görmezden gelmeye devam ederse, Türkiye’deki Amerikan karşıtlığı daha da artacaktır ve belki de Türkiye, Kuzey Irak’ta PKK’ya karşı tek taraflı olarak harekete geçmek zorunda kalacaktır."

Los Angeles Times’da ise Zaman gazetesinin genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın bir makalesi dikkat çekiyor. İlişkilerdeki sorunların yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını öne süren Dumanlı, Bush’un Ortadoğu politikalarına ilişkin bazı çekincelerin, Türkiye’yi Amerikan karşıtı yapmayacağını ifade ediyor.

"Yıllardır sürdürülen stratejik ortaklığa rağmen, iki ülkenin yöneticileri birbirlerini tam olarak anlamıyor. Taraflar, birbirlerini, kendi siyasi kültürü ve tecrübesi çerçevesinde değerlendirmeye çalışıyor. Bu durum, bazı karışıklıklara ve yanlışlıklara yol açabilir. Ancak her iki ülkenin de birbirine ihtiyacı var. Kültürel ve dini temellere dayalı küresel çatışma ihtimallerinin bulunduğu bir dünyada Türkiye, modern, demokratik ve Müslüman bir ülke modeli üstlenerek önemli bir rol oynayabilir. "

Christian Science Monitor ise Suriye’de iktidarda olan Baas Partisi’nin düzenlediği kongreyi mercek altına alıyor. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın kendisini bir reformcu olarak göstermeye çalıştığını kaydeden gazete, Esad’ın reformları hayata geçirmek için somut adımlar atmadığını savunuyor. Gazetenin başmakalesinde, Baas Partisi kongresinde alınacak kararların değil, uygulamaların önemli olacağı görüşüne yer veriliyor.

"Esad’ın şimdiye kadar gerçekleştirdiği en anlamlı reform, Lübnan’dan çekilmekti. Ancak bu çekilme, Lübnan’da bir halk ayaklanması olabileceği korkusundan ve dış baskılardan kaynaklandı. Esad, kongrede yaptığı konuşmada Suriye’ye uygulanan dış baskıları kınadı. Ancak Esad, iktidara gelmesinden bu yana beş yıl geçmesine rağmen hala iç dinamiklerle reformları uygulayabileceğini kanıtlayabilmiş değil."
XS
SM
MD
LG