Erişilebilirlik

Hıristiyan Demokratlar 'Özel Ortaklıkta' Israrlı


Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye’yle ilgili açıklamalar yapıldı. Hıristiyan Demokratların özel ortaklıkta ısrar etmeleri diğer gruplar tarafından popülizm olarak nitelendi.

Avrupa Anayasası’na ilişkin olarak Fransa ve Hollanda’da düzenlenen referandumların hemen ardından gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosu toplantısında, Türkiye yine siyasi grupların vazgeçilmez konusuydu. Özellikle Avrupa Parlamentosu’nda en fazla sandalyeye sahip olan Hıristiyan Demokratlar, Türkiye konusunu gündeme getirme çabasına giriştiler. Çabaların odağına ise “Türkiye’ye tam üyelik değil imtiyazlı ortaklık verilmeli” söylemi yerleşti.

Avrupa Parlamentosu’ndaki Hıristiyan Demokratlar’ın lideri Alman parlamenter Hans Gert Pöttering, Türkiye’yle müzakerelerin hedefinin “özel ortaklık” olması gerektiğini savundu. Pötterring, Türkiye’nin üyelik perspektifinin Fransa ve Hollanda’daki referandumlarda ortaya çıkan olumsuz tabloya katkıda bulunduğunu belirtti.

Referandum sonuçlarının Avrupa Birliği’nin genişlemesi konusunda daha temkinli hareket edilmesi gerçeğini ortaya koyduğunu belirten Pöttering, “genişleme konusunda Avrupa Birliği’nin artık fazla acele etmemesi ve bu süreci fazla zorlamaması gerektiği” görüşünü savundu.

Avrupa Parlamentosu’ndaki ikinci büyük grubu oluşturan Sosyalistler’in lideri Martin Schulz ise, Pöttering’in Türkiye hakkındaki sözlerini “popülizm” olarak yorumladı. Schulz, Pöttering’in açıklamasını Almanya’da yapılacak genel seçimler için “yatırım” olarak değerlendirdi. Schulz, Avrupa Birliği’nin Balkan ülkeleri ve Türkiye’ye kapılarını kapatamayacağının altını çizdi.

Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu eş başkanı Daniel Cohn Bendit ise Avrupa Birliği’nin genişleme süreci konusunda temel sorunun Türkiye değil Balkanlar olduğunu ifade etti. Cohn Bendit, Türkiye tartışmasının bugünün değil 10-15 yıl sonrasının konusu olduğunu söyledi. Bu süreçte üyeliğin gerçekleşmesinin Avrupa Birliği’ne değil, Türkiye’nin göstereceği çabaya bağlı olduğu da Yeşil parlamenterin dikkat çektiği bir başka konuyu oluşturdu.

Tam üyelik müzakerelerine başlanmasına karar verilen 3 Ekim’e kadar Türkiye konusundaki tartışmaların Avrupa Birliği kurumlarında giderek yoğunlaşan bir şekilde devam etmesi bekleniyor. 3 Ekim’in hemen öncesinde Almanya’da gerçekleştirilecek seçimlerin ise bu yoğunluğa oldukça hararetli bir boyut katmasına kesin gözüyle bakılıyor.

XS
SM
MD
LG