Müttefiklerin İkinci Dünya Savaşı’nda kazandığı zaferin 60. yıldönümü etkinlikleri sürerken, New York Post yazarı Peter Brookes, Moskova’daki törenleri değerlendiriyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Sovyet dönemine övgüler düzmesini ve Rusya’da tek adam yönetimine doğru gidişi eleştiren yazar, törenlere Stalin’in gölgesinin düştüğünü savunuyor. Ancak Brookes, Bush’un Moskova’daki törenlere katılmasını demokrasiyi teşvik etmesi açısından önemli bir fırsat olarak görüyor.
"Bush, Rusya da dahil olmak üzere, gittiği her ülkede insan hakları savunucuları ve demokrasi yandaşları tarafından karşılanıyor. Bu durum, hem Amerika’nın bu değerlere bağlılığını gösteriyor hem de Putin’e bir mesaj veriyor. Öyle görünüyor ki, Rusya Amerika’nın dış politikasında daha uzun bir süre sorun olmayı sürdürecek. Bu nedenle, Bush’un Putin üzerinde bir nüfuz oluşturmak için Moskova’ya gitmesi son derece doğrudur. Çünkü kişisel ilişkiler büyük önem taşıyor. Umarız ki, tıpkı Ronald Reagan’ın Mihail Gorbaçov’u Sovyet komünizminden vazgeçirmesi gibi, Bush’un Putin’le kişisel dostluğu da Rusya’da giderek artan otoriter anlayışa bir son verilmesini sağlar."
Moskova, Hitler Almanya’sına karşı kazanılan zaferi kutlarken, Boston Globe gazetesi de, Çeçenistan’da süren savaşa dikkat çekiyor. Etno-politik ve Bölgesel Araştırmalar Merkezi’nden Zaindi Choltaev’in imzasını taşıyan makalede, Moskova yanlısı Çeçenistan Devlet Başkanı Ahmet Kadirov’un tam bir yıl önce düzenlenen törenler sırasında bir suikaste kurban gittiği hatırlatılıyor. Bu yıl Kadirov’un anısına Grozni’de bir heykel dikildiğini belirten yazar, Moskova yanlısı güçlerin bölgede terör estirmeye devam ettiğini vurguluyor.
"Kadirov’un heykeli, Rusya’nın Kafkasya’da sürdürdüğü hileli seçimler, şiddet ve terör politikasını sembolize ediyor. Bu heykel, zorbalığa adanmış bir anıttır. Sadece Çeçenistan’da sağ kalmayı başaranlara değil, Hitler’le savaş sırasında ölenlerin anılarına da bir hakarettir. Rusya, harabeye dönmüş olan Çeçenistan’da içi boş bir zaferi kutluyor."
Christian Science Monitor, Savunma Bakanlığı Pentagon’un Amerika’daki bazı üsleri kapatma planlarını ele alıyor. Askeri üslerin önemli bir istihdam alanı olarak görüldüğünü kaydeden gazete, bir çok eyaletin kendi sınırları içindeki üslerin kapatılmaması için lobi faaliyetini hızlandırdığını belirtiyor. Ancak gazete, kapatılan üsler için geliştirilecek projelerle yeni istihdam alanları yaratılabileceğini savunuyor.
"Şimdiye kadar kapatılan üslerin büyük bir kısmı ya konut veya ticaret alanı olarak yeniden yapılandırıldı. Bir kısmı, doğal park haline getirildi. Başkan Bush da, kapatılan üslerin bazılarında petrol rafinerisi kurulabileceğini söyledi. Üslerin kapatılmasından sonra, bölgenin yeniden düzenlenmesi elbette ki kolay ve çabuk olmayacaktır. Ama hem ordu hem de üslerin bulunduğu bölgeler açısından uzun vadeli olumlu stratejiler geliştirilmesi mümkündür."
Los Angeles Times ise, California’daki askeri üslerde 279 bin kişinin çalıştığına dikkat çekiyor ve Californialı siyasilere, bu üslerin kapatılmasına karşı birlikte mücadele etme çağrısında bulunuyor. Gazete, özellikle Los Angeles hava üssünün çok önemli olduğunu vurguluyor ve ileri teknolojiye dayalı savunma sistemlerinin geliştirildiği bu üssün 4500 kişiye istihdam sağladığını vurguluyor.
"Bir üssün kapatılmasıyla ilgili karar, o üssün bulunduğu eyaletin ekonomik durumuna bakılarak verilmemeli. Aksi taktirde, hiçbir üssün kapatılması mümkün olmaz. Ama Los Angeles Hava Üssü’nün ekonomiye yaptığı katkı, bu üssün niçin kapatılmaması gerektiğini de ortaya koyuyor. Bu üste yapılan çalışmaların başka bir eyalete kaydırılması halinde, ordunun aynı bilimsel ve teknik düzeye ulaşması yıllar alacaktır. "
"Bush, Rusya da dahil olmak üzere, gittiği her ülkede insan hakları savunucuları ve demokrasi yandaşları tarafından karşılanıyor. Bu durum, hem Amerika’nın bu değerlere bağlılığını gösteriyor hem de Putin’e bir mesaj veriyor. Öyle görünüyor ki, Rusya Amerika’nın dış politikasında daha uzun bir süre sorun olmayı sürdürecek. Bu nedenle, Bush’un Putin üzerinde bir nüfuz oluşturmak için Moskova’ya gitmesi son derece doğrudur. Çünkü kişisel ilişkiler büyük önem taşıyor. Umarız ki, tıpkı Ronald Reagan’ın Mihail Gorbaçov’u Sovyet komünizminden vazgeçirmesi gibi, Bush’un Putin’le kişisel dostluğu da Rusya’da giderek artan otoriter anlayışa bir son verilmesini sağlar."
Moskova, Hitler Almanya’sına karşı kazanılan zaferi kutlarken, Boston Globe gazetesi de, Çeçenistan’da süren savaşa dikkat çekiyor. Etno-politik ve Bölgesel Araştırmalar Merkezi’nden Zaindi Choltaev’in imzasını taşıyan makalede, Moskova yanlısı Çeçenistan Devlet Başkanı Ahmet Kadirov’un tam bir yıl önce düzenlenen törenler sırasında bir suikaste kurban gittiği hatırlatılıyor. Bu yıl Kadirov’un anısına Grozni’de bir heykel dikildiğini belirten yazar, Moskova yanlısı güçlerin bölgede terör estirmeye devam ettiğini vurguluyor.
"Kadirov’un heykeli, Rusya’nın Kafkasya’da sürdürdüğü hileli seçimler, şiddet ve terör politikasını sembolize ediyor. Bu heykel, zorbalığa adanmış bir anıttır. Sadece Çeçenistan’da sağ kalmayı başaranlara değil, Hitler’le savaş sırasında ölenlerin anılarına da bir hakarettir. Rusya, harabeye dönmüş olan Çeçenistan’da içi boş bir zaferi kutluyor."
Christian Science Monitor, Savunma Bakanlığı Pentagon’un Amerika’daki bazı üsleri kapatma planlarını ele alıyor. Askeri üslerin önemli bir istihdam alanı olarak görüldüğünü kaydeden gazete, bir çok eyaletin kendi sınırları içindeki üslerin kapatılmaması için lobi faaliyetini hızlandırdığını belirtiyor. Ancak gazete, kapatılan üsler için geliştirilecek projelerle yeni istihdam alanları yaratılabileceğini savunuyor.
"Şimdiye kadar kapatılan üslerin büyük bir kısmı ya konut veya ticaret alanı olarak yeniden yapılandırıldı. Bir kısmı, doğal park haline getirildi. Başkan Bush da, kapatılan üslerin bazılarında petrol rafinerisi kurulabileceğini söyledi. Üslerin kapatılmasından sonra, bölgenin yeniden düzenlenmesi elbette ki kolay ve çabuk olmayacaktır. Ama hem ordu hem de üslerin bulunduğu bölgeler açısından uzun vadeli olumlu stratejiler geliştirilmesi mümkündür."
Los Angeles Times ise, California’daki askeri üslerde 279 bin kişinin çalıştığına dikkat çekiyor ve Californialı siyasilere, bu üslerin kapatılmasına karşı birlikte mücadele etme çağrısında bulunuyor. Gazete, özellikle Los Angeles hava üssünün çok önemli olduğunu vurguluyor ve ileri teknolojiye dayalı savunma sistemlerinin geliştirildiği bu üssün 4500 kişiye istihdam sağladığını vurguluyor.
"Bir üssün kapatılmasıyla ilgili karar, o üssün bulunduğu eyaletin ekonomik durumuna bakılarak verilmemeli. Aksi taktirde, hiçbir üssün kapatılması mümkün olmaz. Ama Los Angeles Hava Üssü’nün ekonomiye yaptığı katkı, bu üssün niçin kapatılmaması gerektiğini de ortaya koyuyor. Bu üste yapılan çalışmaların başka bir eyalete kaydırılması halinde, ordunun aynı bilimsel ve teknik düzeye ulaşması yıllar alacaktır. "