Erişilebilirlik

29 Nisan 2005: Irak'taki Siyasi Gelişmeler Mercek Altında


Irak’ta yeni hükümetin kurulmasını değerlendiren New York Times, uzun süren pazarlıkların ülkenin geleceği konusunda bazı kuşkulara yol açtığını kaydediyor. Gazete, Sünnilerin ve laik Şiilerin yeni yönetimde daha etkin bir şekilde temsil edilmesi gerektiğini savunuyor ve Başbakan İbrahim el Caferi’ye birleştirici bir liderlik yapması çağrısında bulunuyor:

"Caferi, kadınlar, Sünniler ve laikler de dahil olmak üzere bütün Iraklıların başbakanı olduğunun farkına varmalıdır. Kendisine talimatlar vermekten çekinmeyen Şii din adamları ve entrikacı politikacılar üzerinde otorite kurmalıdır. Güvenilir Sünnilerin başta Savunma Bakanlığı olmak üzere önemli görevlere gelmesi konusunda ısrar etmelidir. Irak’ın yeni anayasasının yazılması işini fanatik dindarların eline bırakmamalıdır. Yolsuzlukla mücadele etmek ve Iraklıların mümkün olduğunca çok ihale almasını sağlamak için, yeniden yapılanma sürecine de doğrudan müdahale etmelidir."

Los Angeles Times da, Iraklı politikacıların seçimden sonraki pazarlık sürecini, kendi partizan çıkarlarını artırmaya yönelik siyasi manevralarla geçirdiğini yazıyor. Gazete, aynı süreçte isyancıların saldırılarını yoğunlaştırdığını hatırlatıyor ve Bush yönetiminin “Savaşı kazanıyoruz,” açıklamasına karşılık “Bu nasıl kazanmak?” sorusunu yöneltiyor:

"Yarın, Vietnam savaşının bitişinin otuzuncu yıldönümü... Vietnam savaşında da yetkililer, savaşın artık kazanılamayacağını bildikleri bir dönemde bile, her şeyin yolunda gittiği yönünde açıklamalar yapıyordu. Daha önce de söylediğimiz gibi, Irak elbette bir Vietnam değil. Iraklıların çoğunluğu Saddam Hüseyin’in devrilmesinden memnun ve Irak’ın demokratik bir ülke olacağı konusunda umutlu... Washington yönetimi de onların hatırına, Vietnam dönemindeki hataları tekrarlamaktan kaçınmalıdır."

USA Today ise yönetimin iç güvenlik politikasını eleştiriyor. İç güvenlik için bu yıl 45 milyar Dolar’dan fazla bütçe ayrıldığını hatırlatan gazete, buna karşılık yönetimin hala korunması gereken noktalar konusunda bir “öncelikler sıralaması” yapmadığını belirtiyor:

"Öncelikler belirlenmezse, iç güvenliğin sağlanması, saldırıların önlenmesini değil de, sürekli olarak ortaya çıkan son paniğin giderilmesi biçimine dönüşebilir. Örneğin yönetim, taşıma sektörünün güvenliğine ayrılan bütçenin büyük bir kısmını havayolu güvenliğinin sağlanmasına harcıyor. Bu da, kargo ve yolcu trenleri ile metroların saldırılara daha açık olması sonucunu doğuruyor. Sorunlar arasında yalpalamak veya her şeyi korumaya çalışmak Amerika’yı daha güvenli bir ülke haline getirmez. Ülkenin güvenliğini artırmak için kararlı bir yaklaşıma sahip olmak ve en ciddi risklere yoğunlaşmak gerekiyor."

Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in İsrail gezisini mercek altına alan Washington Times, Moskova’nın İran’la ve Suriye’yle askeri ilişkilerine dikkat çekiyor. Gazete, İsrail ve Amerika’nın endişelerine rağmen, Putin’in İran’la nükleer teknoloji konusundaki işbirliğini ve Suriye’ye silah satışını sürdürme konusunda ısrar etmesini eleştiriyor:

"Putin’in Filistin güvenlik güçlerine personel taşıyıcıları satma düşüncesi de İsrail’in tepkisine yol açtı. İsrail, mevcut durum göz önüne alındığında, bu taşıyıcıların yanlış ellere geçebileceğinden endişe ediyor. Putin’in İsrail’i ziyaret emesi bile başlı başına önemli ve olumlu bir gelişmedir. Ama Putin, teröre destek veren ülkelere istikrarı bozacak silahlar satmakta ısrar ederek, hiç de iyi bir şey yapmıyor."
XS
SM
MD
LG