Erişilebilirlik

27 Nisan 2005: Irak'taki Gelişmeler Yine Ön Planda


Irak’taki son siyasi gelişmeleri değerlendiren New York Times, seçimden galip çıkan Şiilerle Kürtlerin hükümeti kurma konusunda bir türlü anlaşamamasının direnişçilere cesaret verdiği görüşünde. Gazete, Amerika’nın Irak’taki siyasi sürece müdahale ederken çok dikkatli davranması gerektiğini savunuyor.

"Şu anda en büyük tehlike, Sünni Araplar, Kürtler ve laik Şiiler üzerinde baskıcı bir rejim kurmak isteyen Şii dini liderlerden kaynaklanıyor. Ancak Kürtler de, Irak’ın refahından çok kendi geleceklerini, yani bağımsızdevlet olacakları günü düşünüyor. Amerika, güçlü ilişkileri sayesinde Kürtlerin bütün Irak’ın ihtiyaçlarını göz önüne alan bir politika benimsemesinde etkili olabilir. Güvenilir Sünniler de sürece katılmalı, sadece hükümette değil yeni anayasayı hazırlayacak komitelerde de yer almaları sağlanmalıdır."

Christian Science Monitor muhabiri Yigal Schleifer, Türkiye’de kadın din görevlilerinin giderek daha etkin bir rol oynamaya başladığını yazıyor. Muhabir, Diyanet İşlerinin yaklaşık 400 kadını göreve başlattığını, kadın görevlilerin Hac’ca giden gruplara liderlik etmeye başladığını ve müftü yardımcılığı gibi görevlere atandığını aktarıyor.

"İstanbul’da 583 kadın, müftülüğe bağlı Kuran kurslarında ders veriyor. Bir çok üniversitenin İlahiyat fakültelerinde öğrencilerin çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. Diyanet’in başlattığı değişimler, Türkiye’yi kadın hakları konusunda Müslüman ülkeler arasında lider bir konuma yerleştiriyor. Her ne kadar Türkiye’de zemin kaybetse de, özellikle Arap ülkelerinde etkili olan geleneksel İslami görüş, kadınların imamlık yapamayacağı anlayışını sürdürüyor."

Washington Post ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Sovyetler Birliği’nin yıkılmasını büyük bir felaket olarak nitelendirmesini eleştiriyor. Gazete, Putin’in bu sözlerini Sovyet dönemine özlem duyması olarak değerlendiriyor.

"Putin’in de belirttiği gibi, Rusya’yı yeniden güçlü bir devlet yapma stratejisinin başarısı Batı sermayesini çekmesine, Amerika ve Avrupa Birliği ile işbirliğine bağlı. Ancak Putin bu hedefine Kremlin’in gücünü artırarak ulaşmak istiyor. Kendi ifadesiyle “Rusya’nın Avrasya’yı uygarlaştırma görevini canlandırmak” istiyor. Bu noktada Rusya açısından en önemli sınav, demokrasiyi benimseyen ve Putin’in yeni emperyalist anlayışını reddeden Ukrayna, Gürcistan ve Moldova gibi komşularına yaklaşımı olacaktır. Putin’in bu ülkelere yönelik politikasını değiştirip Gürcistan ve Moldova’daki Rus birliklerini geri çekip çekmeyeceğini hep birlikte göreceğiz."

Los Angeles Times Suriye’nin Lübnan’daki askerlerini çekmesiyle bu ülkedeki nüfuzunun sona ermeyeceği görüşüne yer veriyor. Ancak gazete, bölgede artık bir değişim sürecine girildiğini vurguluyor ve Şam hükümetini de gerçeği kabullenerek bu değişime ayak uydurma çağrısında bulunuyor.

"Bu değişimden Suriye de kazançlı çıkabilir. Hizbullah’ı silahsızlanmaya teşvik ederek, Irak sınırındaki denetimi artırarak ve İsrail’e saldıran Hamas ve İslami Cihat gibi örgütlere verdiği desteği keserek Amerika’yla ilişkileri düzeltebilir. Şam hükümeti yeni gerçekleri kabul ederek hem kendine hem de komşularına iyilik yapmış olacaktır."

XS
SM
MD
LG