Erişilebilirlik

'ABD, Erdoğan Hükümetiyle Çalışmayı Sürdürecek'


Son zamanlarda Amerikan medyasında yayımlanan ve AKP hükümetini Ankara ile Washington arasındaki ilişkileri bozmakla suçlayan yazılara, New York Times gazetesinin dış politika uzmanı köşe yazarı Roger Cohen karşı çıktı.

Cohen, geçtiğimiz Pazar günü yayınlanan yazısında, Amerika’nın, bazen kendi çıkarlarına ters düşse de, Türkiye’de ve diğer ülkelerde demokrasinin gelişmesini desteklemesi gerektiğini vurgulamıştı.

"Türk-Amerikan ilişkileri bozuluyor mu?" sorusu son zamanlarda hem Amerika’da hem de Türkiye’de sıkça gündeme geliyor. Amerikan medyasında bazı yazarlar, stratejik müttefik Ankara ile Washington arasındaki ilişkinin ciddi şekilde bozulduğunu ileri sürüyor.

Ancak Amerika’nın önde gelen gazetelerinden New York Times’ın dış politika uzmanlarından, aynı zamanda yakında yayımlanacak olan "Soldiers and Slaves" (Askerler ve Köleler) kitabının yazarı Roger Cohen, Amerikan medyasında yer bulan bu söylemlerin fazla abartılı olduğunu düşünüyor.

Amerika'nın Sesi muhabiri Elif Özmenek Cohen'e, yazısında dile getirdiği, Ortadoğu’da yaşanan demokratik hareketlenmenin Amerika için zorluk yarattığı şeklindeki görüşü hatırlattı ve şu soruları yöneltti.

Elif Özmenek (EÖ): "Sizce Ortadoğu’da demokrasi Amerika için otoriter reijimlerden daha mı zor olacak?"

Roger Cohen (RC): "Bence demokrasinin gelmesiyle beraber uzun süre otoriter rejimler altında yaşamış devletlerle Amerika arasında bir gerginlik tabii ki olacak. Çünkü bugüne kadar Amerika petrol, enerji ve stratejik işbirliliği karşılığında mesela Mısır, Suudi Arabistan veya Suriye gibi ülkelerde yapılanları görmezden geldi. Eğer Türkiye’de olduğu gibi bölgeye gerçekten demokrasi gelirse, Irak savaşı sırasında Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilerin gerginleşmesi gibi durumlarla Amerika daha sık karşılaşacak. Askeri yönetimler sırasında "uysal bir müttefik" olarak görülen Türkiye, demokratik bir biçimde seçilmiş "ılımlı İslamcı" hükümet yönetiminde Irak savaşında Amerikan güçlerine geçiş izni vermeyi reddetti... Lübnan’daki gelişmelere bakın. Eğer Lübnan’da tam demokrasi olursa Washington tarafından terörist diye adlandırılan Hizbullah’ın, ülke yönetiminde etkin bir rolü olacak. Kısacası, 11 Eylül’den sonra artık Amerika’nın bölgede statükocu yaklaşımlarının işlemediğini görüyoruz. Amerika, bölgedeki otoriter rejimleri korumaya çalıştı. İkiyüzlü bir şekilde “demokrasiyi destekliyoruz” derken, Cezayir’de, Suudi Arabistan’da, Mısır’da Lübnan’da, Suriye’de “demokrasi işlemez” demekten geri kalmadı. Ancak bu yöntem sorunları çözmedi. Demokrasi, beraberinde Amerika’nın çıkarlarına ters düşecek birçok şey getirecek ama artık bugün Amerika’nın demokrasiden başka bir seçeneği kalmadı."

EÖ: "Amerika’nın, Türkiye’de de bir dönem demokrasinin gelişmesini engeleyecek olayları görmezden geldiğini düşünüyor musunuz?"

RC: "Düşünüyorum. Özellikle Soğuk Savaş döneminde Türkiye çok önemli bir müttefikti, NATO üyesiydi. O zamanlar Amerika için en önemli şey Türkiye’de istikrarın olmasıydı. O yüzden demokrasiyi kendi çıkarlarının önünde tutmak yerine ordunun müdahalelerine göz yumdu. Ama şimdi dengeler farklı. Görüyoruz ki Amerika, Erdoğan hükümetiyle de çalışabiliyor ve bence çalışmaya devam edecek."

EÖ: "Yazınızda gerginleşmesine rağmen Türk-Amerikan ilişkilerinin hala sağlam olduğunu ifade ediyorsunuz. Ancak son zamanlarda Amerikan medyasında çıkan yazılar, bunun tam tersi yönde. Washington yönetiminin Türkiye’de artan Amerikan karşıtlığından rahatsız olduğu ileri sürülüyor. Hatta Wall Street Journal gazetesinde çıkan Yine Avrupa’nın Hasta Adamı başlıklı bir yazıda gazeteci Robert Pollock, Erdoğan hükümetinin medyada çıkan Amerikan karşıtı yalan haberler konusunda hiçbirşey yapmadığını, Türkiye’nin böyle devam etmesi durumunda yalnız kalacağını iddia etmişti. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?"

RC: "Türk-Amerikan ilişkileri gergin, ama bu müttefikliğin bozulduğu anlamına gelmiyor. Kanımca bu konu biraz abartılıyor. Bence bu gerginliğin asıl sebebi Erdoğan hükümetinin Türkiye’de artan Amerikan karşıtlığına sessiz kalması değil, Irak’taki Kürtlerin durumu... Türkiye, Amerika’nın olası bağımsız bir Kürt devleti konusunda açık görüş bidirmemesinden rahatsızlık duyuyor. Washington’un, Türk medyasındaki Amerikan karşıtlığından rahatsız olduğunu söylediniz. Amerika, Başbakan Erdoğan’ın Cumhuriyet gazetesine ya da başka bir yayın organına bu basamazsınız demesini bekleyemez. Bu demokrasilerde zaten kabul edilebilecek birşey değildir."

EÖ: "Sizin söylediklerinizden Ortadoğu’ya gelecek bir demokrasinin pek de Amerika’nın çıkarlarına olmayacağı gibi bir izlenim çıkıyor ortaya. Siz Ortadoğu’da demokrasinin Amerika’nın çıkarına olacağını düşünüyor musunuz?"

RC: "Benim kişisel görüşüm, evet bölgede demokrasi Amerika’nın çıkarlarına yarayacak. Ben demokrasiye inanıyorum. Demokratik Filistin’in intihar bombacılarını mutlaka durduracağını ya da Irak’ta kurulacak demokratik bir rejimin El Kaide’nin sonunu getireceğini söylemiyorum ama dünyanın daha barışçıl olacağına inanıyorum. Ortadoğu’da ok yaydan fırladı; bunun geri dönüşü yok. Türkiye de ılımlı, demokratik bir ülke olarak Ortadoğu’daki değişim sürecinin öncüsü konumunda."

.

XS
SM
MD
LG