Erişilebilirlik

3 Mart 2005: 'Fransa-Amerika İttifakı Orta Doğu'da Yeni Açılımları Getirebilir'


Amerikan basınının Ortadoğu’daki gelişmelere ilgisi devam ediyor. Washington Post, Suriye devlet başkanı Beşir Esat’ın, bütün Ortadoğu değişirken hala eski kurallara göre hareket etmeye çalıştığını yazıyor. Gazete, Esat’ın Irak ve Filistin’de teröre destek verdiğini, Lübnan’daki bağımsızlık hareketini önlemeye çalıştığını ancak bunların hepsinde başarısız olduğunu ileri sürüyor. Washington Post, Esat’ın yeni siyasi gerçekliği görememekte direnmesi halinde, kendi iktidarını da riske sokacağı görüşüne yer veriyor.

"Fransa ve Amerika arasındaki alışık olmadığımız ancak etkili ittifak, eğer isterse Şam yönetimine benzersiz bir baskı uygulayabilir: Avrupa Birliği ekonomik anlaşmasının dondurulması ve Birleşmiş Milletler yaptırımları bu baskının aracı olabilir. Batı, Suriye’nin çekilmesi durumunda Lübnan’da ortaya çıkabilecek boşluğu doldurmak amacıyla gözlemci ve barış gücü de gönderebilir. Bunun karşılığı ise çok büyük olacaktır: Arap dünyasında bu bahar özgür bir seçim daha yapılması, Lübnan’ın bağımsızlığı ve belki de Suriye’de bir değişim ihtimali gündeme gelecektir. Bağdat’ta olduğu gibi Beyrut’ta da eski ve çürümüş düzen çatırdıyor. Esat’ın bu süreci sağ salim atlatması ise gelişmelere uyum sağlamasına bağlı olacaktır."

Boston Globe gazetesi ise Bush yönetiminin İran konusundaki politika değişikliğine ilişkin ipuçlarını inceliyor. Bush’un Avrupa ziyareti sonrasında, Fransa, Almanya ve İngiltere’nin İran’la sürdürdüğü diplomatik çabalara daha fazla ilgi göstermeye başladığını kaydeden gazete, nükleer silah edinme çabasından vazgeçmesi durumunda İran’a ekonomik teşvikler verilmesinin, Tahran hükümetine hak etmediği bir desteğin verilmesi anlamına geleceğini savunuyor.

"Eğer Avrupa Tahran’a ticari teşvikler sağlarsa, mollaların insan hakları ihlallerini, demokratlara uyguladıkları baskıları ve Filistinlilerin İsrail işgaline barışçıl biçimde son verme çabasını sabote etmelerini göz ardı etmiş olacaktır. Bush da, İran’ın Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olma isteğine onay verirse, eski usul bir reel politik pazarlığına dahil olacaktır."

Los Angeles Times, Oxford Üniversitesi’nde Avrupa araştırmaları profesörü olan Timothy Garton Ash’in bir makalesine yer veriyor. Ash, Ortadoğu’daki demokrasi hareketlerinin ortaya çıkmasında Usame Bin Ladin’in istemeden de olsa önemli bir rol oynadığını savunuyor. Yazar, 11 Eylül saldırılarının Bush yönetimini dış politikasını değiştirmeye zorladığı ve bunun da sadece Ortadoğu’daki dengeleri değil, aynı zamanda Amerika ile Avrupa arasındaki ilişkileri de değiştirdiği görüşünde.

"Lübnan ve Suriye’de ne olursa olsun, Fransa ve Amerika’nın özgürlük için aynı safta yer alması olumlu bir işarettir. Artık Avrupa açısından, Ortadoğu’da özgürlüğü yayma konusunda kendi önerilerini gündeme getirmesi bir zorunluluktur. Irak’ta yanlış yapıldığını söylemek yetmez, doğrusunu da önermek gerekir. Bu, bütün Avrupa birliği açısından geçerlidir."

New York Times ise Kosova’nın statüsündeki belirsizliği sayfalarına taşımış. Bölgenin 1999’dan bu yana Birleşmiş Milletler tarafından yönetildiğini hatırlatan gazete, geçen süre içinde Kosovalı Arnavutların belli standartları ve etnik uyumu sağlamakta başarısız olduğu görüşüne yer veriyor. Gazete, altı ülkeden oluşan Temas Grubu'nun bir an önce sürece müdahale etmesi gerektiğini vurguluyor.

"En azından geçici bir süre için, Sırplara yarı özerk bir bölge verilmesini de kapsayacak bir anlaşma için çalışmalara hemen başlanmalıdır. Bu, Sırp azınlığın denetimi yeniden ele geçirme umudunu ortadan kaldıracaktır ve Arnavutların uygun politikalar geliştirmesi için de yeterli bir etken olacaktır. Batı, Sırp zulmünü durdurmakta geç kaldı. Şimdi de Kosova’nın Sırpların Arnavutları katlettiği bir bölge olmaktan çıkarak, Arnavutların Sırpları katlettiği bir bölge haline gelmesine izin vermesi, büyük bir utanç olur."

XS
SM
MD
LG