Erişilebilirlik

21 Şubat 2005: Gazeteler Bush'un Avrupa Gezisini Değerlendiriyor


Başkan Bush’un Avrupa gezisi, gündemin üst sırasına yerleşmiş durumda. New York Times, son dört yılda Transatlantik ittifakının çok ciddi darbeler aldığını belirtiyor ve Bush’un ziyaretinin ilişkilerdeki gerginliği ciddi ölçüde giderip-gidermeyeceğini sorguluyor. Taraflar arasında NATO’nun gerekliliği de dahil olmak üzere bir çok ciddi konuda anlaşmazlıkların sürdüğünü hatırlatan gazete, yine de her iki tarafın da birbirine muhtaç olduğunu vurguluyor.

"Avrupa ile Amerika’nın üzerinde anlaşamadığı küresel ısınmadan, üçüncü dünyanın borçlarına ve Darfur’a kadar daha pek çok sorun var ve bundan sonra da olacak. Amerika ile daha küçük bir Avrupa’nın Sovyetler Birliği tehdidiyle birbirine bağlandığı günlerden bu yana pek çok şey değişti ve artık her iki taraf da, tehditleri farklı algılıyor. Ancak her iki tarafın da hala birbirine ihtiyacı var. Şimdi, liderler Avrupa ile Amerika’nın gerektiğinde hala ortak olabildiğini göstermelidir."

Bush’un Avrupa ile yeni bir sayfa açmak istediğini kaydeden USA Today, bu gezide elde edilecek sonucunun terörle savaş, Ortadoğu’nun şekillendirilmesi ve Çin’e karşı izlenecek politikalar gibi bir çok konuyu belirleyeceği görüşüne yer veriyor. Gezi öncesinde yapılan açıklamaların iyi niyetli sözlerle dolu olduğunu hatırlatan gazete, Avrupa ile Amerika arasındaki ilişkilerin düzelmesi için iyi niyetin değil, atılacak adımların önemli olduğunu savunuyor.

"İlişkilerdeki gerginliğin hak ettiği ilgiyi görmesi cesaret verici. Doğu Avrupa’daki eski komünist ülkelerin Amerika’ya daha az düşman olması da, genişleyen Avrupa’da ılımlı bir güç oluşturuyor. Ancak bunlar, yapıcı yeni bir sayfa açılmasını sağlayacak mı? 20 yıl önce, iki dönem üst üste görev yapan bir başka Cumhuriyetçi başkan Avrupa’da, basit düşünen tehlikeli bir kovboy olarak hicvedilmişti. Bugün ise, bir Avrupalı’nın Soğuk Savaşı bitirdiği için Reagan’a övgüler düzme ihtimali çok daha yüksek."

Heritage Vakfı’ndan Peter Brookes da, New York Post’taki makalesinde Amerika ile Avrupa arasındaki tek sorunun Irak olmadığını vurguluyor. Yazar, Avrupa’nın uluslararası ilişkilerdeki öneminin giderek arttığını kaydediyor ve Avrupa ile Amerika arasındaki asıl sorunun dış politika konusundaki felsefi yaklaşım farklılığı olduğunu öne sürüyor.

"Amerika’nın dünya sorunlarına yaklaşımı, daima mümkün olduğunda çok yönlü bir yaklaşımla, gerektiğinde de tek yanlı bir hareket ederek çözüme gitmek olmuştur. Avrupa ise Avrupa Birliği’ne dönüşürken çok yönlülüğü benimsedi. Avrupalılar, tek yanlı adımların mantığını ve gerekliliğini anlamıyor. Ayrıca, istikrarsızlık veya kendi ekonomik çıkarlarına darbe anlamına gelecekse, demokrasi ve özgürlüğü desteklemeye de daha az istekli oluyorlar. Bütün bunlar, ortak sorunlara ortak çözüm bulmayı imkansız kılmasa bile bir hayli güçleştiriyor. Avrupa’yla uyum için çok çaba harcamak gerektiriyor. Amerika’nın çıkarlarını korumak ve geliştirmek başkanın önceliğidir ama transatlantik işbirliği, Amerikalılar’ın ciddi uluslararası sorunlarla uğraşırken paradan ve zamandan tasarruf etmesini sağlayabilir."

Washington Post ise, eski dışişleri bakan yardımcılarından Susan Rice’ın, Kongre’ye gönderilen bütçe tasarısıyla ilgili bir yorumuna yer veriyor. Bush’un demokrasiyi yayma düşüncesini öne çıkarttığını hatırlatan Rice, hazırlanan bütçenin ise bu anlayışa uygun olmadığını savunuyor. Rice, örnekler vererek bütçede demokrasi, sivil toplum ve basın özgürlüğünü destekleyen bir çok kalemde kesintiye gidildiğini yazıyor.

"Başkan demokrasiyi destekleyen programlarda, tarihi bir artış önermeliydi, bütün dünyada sivil toplumu, siyasi partileri ve yaşayabilir demokratik kurumları oluşturacak yeni bir Marshall planı önermeliydi. Ancak, Bush’un bütçe taslağı kendi kafasındaki ideal dünya düşüncesiyle uyum sağlamayan bir özellikte. Başkan’ın hazırladığı bütçe, konu insan özgürlüğünü desteklemek olunca, Bush’un konuya her zamanki gibi yaklaştığını gösteriyor."

XS
SM
MD
LG