Herkesin 15 dakika da olsa birgün şöhrete kavuşacağı yolundaki sözü hatırlayacaksınız... Ethel Greenbaum isimli bir kadın ise şöhreti 15 dakika değil tam 16 dakika için yakaladı. New York Tribeca Film festivalinde gösterime sunulan 16 dakikalık kısa metrajlı filmin başrol oyuncusu Greenbaum’u diğer “şöhretlerden” ayıran en büyük özellik ise yaşıydı. Evet Ethel şöhreti tam 86 yaşında yakaladı.
Ethel Greenbaum tüm hayatı boyunca New York’ta yaşamış. Zaten her haliyle tipik bir New Yorklu; enerjik, her konuda fikre ve güçlüklere boyun eğmeyen bir mizaca sahip. 2003’te Ruth Sergel isimli genç bir yönetmen Ethel’e filminde başrol oynayıp-oynamayacağını sormuş. Ethel cevap verirken aklından geçenleri şöyle anlatıyor: “Kendi kendime yaşım 85 belki de artık hayatımı değiştirmenin zamanı geldi dedim.”
Yönetmen Sergel, filminde yaşlıların karşı karşıya kaldığı önyargılı tutumları işliyor. Örneğin, bazıları yaşlıları hayattan bıkmış insanlar olarak görür. Ethel ve 7 rol arkadaşı bu yargının ne kadar yanlış olduğunu kanıtlamaya çalışıyor.
Yönetmen Sergel de “Filmimi çekerken gördüm ki 80 veya 90’lı yaşlardaki kadınlar bizimkinden çok daha farklı bir hayat yaşıyor. Herşeyden önce siyasi ve sosyal alanlarda çok faaller. Bu yanlarını çoğu insan bilmiyor. Çoğu zaman da beni şaşırtan bir şekilde önlerine çıkan fırsatları asla kaçırmıyorlar. Filmi çekerken çok şey öğrendim onlardan,” diyor.
“Belle” filmi yaşlı bir kadının bir gününü anlatıyor. Ethel, senaryonun iki bölümüne itiraz etmiş ama daha sonra vazgeçmiş itirazından. Ethel’in itirazı, senaryo gereği, siyahlar hakkında ırkçı bir görüşü ortaya atmak ve küvette görüntülenmesiydi. Ethel, çıplak görünmekten çok siyahlar hakkında sarfedeceği sözlerin kendisini kaygılandırdığını söylüyor: “Teksas’daki siyah bir arkadaşımı aradım, 40 yılı aşkın bir süredir dosttuk kendisiyle Filmin konusunu anlattım, çünkü bunca yıl sonra ırkçı olduğumu düşünmesini istemiyordum. Üstelik çocuklarını da çok severim. Çocuklar da benim hakkımda bu şekilde düşünsün istemiyordum. Arkadaşım, “hiç üzülme biz seni 40 yıldır tanıyoruz, bunca yıllık dostluğumuz var senin ırkçı olmadığını biliyoruz” dedi.
Yönetmen Sergel, çıplak banyo sahnesini izleyicilere gerçek hayatı yansıtmak için koyduğunu söylüyor: “Yaşlılığın nasıl bir şey olduğunu göstermeye çalışıyordum. Filmlerde hem genç kadınları küvete girerken görüyoruz. Herkesin çok alışkın olduğu bir görüntü bu. Yaşlı bir kadını çıplak görmek bize şaşırtıcı geliyorsa değerlerimizi sorgulamamız gerekir, kendimiz yaşlansak da yalnızca genç vücutları mı görmek istiyoruz. Ben filmde işte bunu anlatmaya çalışıyordum, ethel’i çıplak göstererek.”
Film, 2004 Mayıs’ında New York’taki Tribeca Film Festivali’nde ilk kez gösterime girdi. Ethel, gösterim sonrasında izleyicilere çıplak görüntü verme konusunda zorlandığını ama bunun gerekli olduğuna inandığını söyledi: “Görüntülerin cinsellik taşıyan bir yanı yok. Ne erotik ne de pornografik. Yalnızca tipik bir insan görüntüsü Ve bence hangi yaşta olursa olsun hangi durumda olursa olsun son derece güzel.”
Ethel’in rol arkadaşı Susan Spielman da 93 yaşında. Diğer 6 oyuncu gibi Ethel ve Susan da Yaşlılar için açılmış olan özel bir sanat programının katılımcılarından. Susan ilk çekimler sonraki deneyimini şöyle anlatıyor: “Hayat sadece 40’ından sonra başlamıyor. Bence 60’tan, 70’den, 80 ve hatta 90’dan sonra başlıyor.”
Zaten Belle filminin mesajı da bu, bütün zorluklarına rağmen hayat her yaşta güzeldir...