Erişilebilirlik

4 Ocak 2005: NY Times: 'Yardımlar, İhtiyacı Olanlara Ulaştırılmalı'


Güney Asya’daki deprem felaketinden sonra bölgeye yapılan yardımlarla ilgili tartışmalar sürüyor. Başta Amerika olmak üzere bir çok ülkenin yardım miktarını ilk başta açıkladığı rakamın çok üstüne çıkarttığını hatırlatan New York Times, şimdi asıl sorunun bu yardımların gerçekten ihtiyacı olanlara ulaştırılması olduğunu vurguluyor. Yardımların dağıtımında sorumluluğun ulusal hükümetler tarafından değil Birleşmiş Milletler tarafından üstlenilmesi gerektiğini savunan gazete, daha köklü önlemlerin alınması gerektiğine de dikkat çekiyor:

"Bugün tsunamilerin yol açtığı korkunç tablonun asıl sorumlusu yoksulluktur. Acil müdahale sistemi veya yüksek yerlere inşa edilmiş sığınaklar gibi basit önlemlerle bir çok kişinin hayatı kurtulabilirdi. Tsunami kurbanlarına giden yardımlar, kalkınma için ayrılmış ödeneklerden karşılanmamalıdır. Elbette ki felaketler için tahsis edilmiş miktarların büyük bir kısmı tsunami kurbanlarına gidecektir. Ama bu, her yıl sıtma gibi önlenebilir hastalıklardan ölen sekiz milyon kişinin bir kez daha unutulması anlamına gelmemelidir."

Güney Asya’daki felaketin yaralarını sarmak için gösterilen dayanışmayı olumlu bir örnek olarak değerlendiren Washington Post da, “bu cömertlik neden kalkınmakta olan ülkelerin karşılaştığı kronik sorunlarda gösterilmiyor?” sorusunu soruyor. Tsunamiden etkilenen ülkelerin bir çoğunun aslında kendi yaralarını sarabilecek kapasitede olduğunu vurgulayan gazete, sıtma ve AIDS gibi hastalıklar ile Sudan’ın Darfur bölgesindeki soykırımı hatırlatarak bu sorunlara da benzer bir cömertlikle yaklaşılması gerektiğinin altını çiziyor:

"Bu alışılmadık cömertlik gösterisi, zengin dünyanın yoksullarla ilişkisini yeniden gözden geçirmesini sağlamalıdır. Eğer bir hafta içinde iki milyar dolar bulunabiliyorsa, kalkınmakta olan ülkelerin halen devam etmekte olan felaketlerine ayrılan toplam hükümet yardımları neden yılda 60 milyar dolar civarında kalıyor? Dünyanın cebinin bu kadar dolu olduğunu öğrendikten sonra, artık bu cep daha sık açılamaz mı?"

Amerikan Adalet Bakanlığı'na atanan Alberto Gonzales ile ilgili olarak Perşembe günü Senatoda yapılacak oturum, işkence tartışmalarını da yeniden gündeme getiriyor. Gonzales’in 11 Eylül sonrasında Bush yönetiminin işkence tanımlamasını yapan kişi olduğunu hatırlatan Christian Science Monitor, yeni adalet bakanının tutuklulara yapılan muameledeki sorumluluğunu gündeme getiriyor. Gazete, Senatonun Gonzales’e yönelteceği sorularla işkence tartışmalarına açıklık getirmesini istiyor:

"Yönetim, 2002 yılının Ağustos ayında işkence yönetmeliğindeki hataları düzeltmek için neden bu oturumun bir hafta öncesine kadar bekledi? Bu düzenlemenin zamanlaması acaba Senatoda yapılacak oturumla mı ilgili? Daha da önemlisi, yönetim, ordunun komutanı olarak her hangi bir başkanın olağanüstü koşullarda işkence yapılmasına izin verme yetkisi olduğunu mu düşünüyor? Beyaz Saray, tutuklulara uygulanması yasak olan belirli uygulamaların listesini yayınlamaktan neden çekiniyor? Gonzales, yönetimin işkence ve Cenevre Sözleşmeleri konusundaki muğlak ve kararsız tutumundan dolayı gündeme gelen kötü muamele ve işkence haberlerinin sorumluluğunu üstleniyor mu? Amerikalılar, kendi yönetimlerinin işkenceye karşı olduğunu ve uygulamadığını net bir biçimde bilmelidir."

Los Angeles Times ise yaklaşan Irak seçimlerini mercek altına alıyor. Düzenlenen her saldırıyla seçimlerin ertelenmesi talebinin de yeniden gündeme geldiğini belirten gazete, seçimlerin ertelenmesinin güvenliği sağlamayacağını, tam tersine daha da kötüleştireceğini öne sürüyor. Bu koşullarda seçime gidilmesi halinde Iraklı Sünnilerin temsil sorunu yaşayacağını kaydeden gazete, kurulacak mecliste Sünniler için bir kota ayrılmasının gündemde olduğunu ifade ediyor:

"Bush yönetimi demokratik bir Irak’ın Ortadoğu’daki Arap ülkeleri için yol gösterici olacağını belirtiyor. Bu takdir edilmesi gereken bir hedef. Ancak kısa vadede ihtiyaç duyulan şey, Musul’dan Basra’ya kadar belirli ölçülerde meşruluğu olan ve Iraklıları egemenliği yeniden ellerine aldıklarına inandıracak bir hükümet kurulmasıdır."

XS
SM
MD
LG