Erişilebilirlik

29 Aralık 2004: 'On binlerce kişi daha hastalıktan ölebilir'


Amerikan gazetelerinin manşetleri bugün de, Hint Okyanusu çevresindeki kıyı şeridini yerle bir eden depremle ilgili haberlere ayrılmış. Diğer gazeteler gibi felaketin boyutlarının giderek büyüdüğünü duyuran Washington Post, tarihin en büyük uluslararası yardım operasyonlarından birinin başlatılması çağrısını yapıyor. Gazete, bölgeye içecek su ve sağlık hizmeti götürülmemesi durumunda on binlerce kişinin daha ölebileceği uyarısında bulunuyor:

"Gönderilen ilk yardım malzemelerinin, felaketten en fazla etkilenen Sri Lanka ve Endonezya’ya dün ulaşmaya başladığı ve yeni yardım malzemelerinin de yola çıktığı bildiriliyor. Dün akşam saatlerinde, yapılan uluslararası yardım taahhüdü , Bush yönetiminin söz verdiği 35 milyon dolarla birlikte 100 milyon doları buldu. Yine de, Pazartesi günü zengin ülkelerin refah düzeyleri arttıkça, uluslararası yardım konusunda daha da cimrileştiklerini söyleyen Birleşmiş Milletler İnsani Yardım sorumlusu Jan Egeland’ın hayal kırıklığı çok anlaşılır bir şey."

Ukrayna’da Batı yanlısı reformcu aday Viktor Yuschenko’nun zaferiyle sonuçlanan devlet başkanlığı seçimlerini değerlendiren USA Today, bir ülkede demokrasinin yerleşmesi için serbest seçimlerin sadece bir başlangıç olduğunu vurguluyor. Gazete, demokrasinin oturması için basın özgürlüğü ve adil bir yargı sistemi gibi diğer gerekli unsurların oluşturulmasının yıllar sürebileceğini ifade ediyor ve Rusya örneğini vererek demokratikleşme sürecinde geri dönüşler yaşanabileceğini hatırlatıyor:

"Ukrayna, demokrasi rüzgarlarının dünyanın başka bölgelerinde de esmesi açısından bir sınav niteliği taşıyor. Ukraynalılar gibi, Afganlar, Iraklılar ve Filistinliler de demokrasi denizinde ilerlemeye çalışıyor. Ortadoğu’da seçimlerden kökten dincilerin zaferle çıkabileceği ihtimali en büyük korku kaynağı. Aslında benzer sorunlar yaşanıyor ve aynı mesaj veriliyor: Seçimler, bir zafer anıdır, ama sadece bir başlangıçtır."

Boston Globe ise, Suriye devlet başkanı Beşir Esat’ın Irak’tan kaçan eski Baas rejimi yöneticilerinin Irak’taki direnişi desteklemelerine göz yumduğu iddiasını gündeme getiriyor. Beşir Esat’ın, babası Hafız Esat tarafından izlenen dengeli ve ihtiyatlı politikayı uygulamakta başarısız olduğunu savunan gazete, Suriye liderinin tehlikeli bir oyun oynadığı görüşünü savunuyor:

"Irak başbakanı Allavi, Bush yönetiminin Suriye’nin Iraklı Baasçılarla işbirliğini bir çatışma noktası yapmasını teşvik etmek yerine, Suriye ile anlaşmaya çalışarak akıllıca davranıyor. Beşir’ın Bağdat’ın bu talebine kulak vererek, Iraklı Baasçılarla işbirliğine son vermesi, bütün tarafların çıkarına olacaktır. Beşir’in babası, Saddam’dan ve çetesinden hiç hoşlanmazdı. Eğer oğlu, babasının en büyük düşmanlarıyla ittifak kurarsa, babasının acımasız ama dikkatli devlet adamlığı sayesinde kurduğu her şeyi yok edebilir."

Christian Science Monitor gazetesi ise, Irak’ın bir başka komşusunu, İran’ı mercek altına alıyor. Amerika ve Avrupa’nın Irak’taki çatışmalar ve seçim süreciyle ilgilenirken İran’daki gelişmeleri gözden kaçırdığını belirten gazete, işsizliğin yaygınlaştığı bu ülkede özellikle gençlerin demokrasi talebinin rejimi tehdit ettiğini ifade ediyor. Christian Science Monitor Batı’nın İran’ın nükleer teknolojisi konusunda sürdürdüğü pazarlığa insan hakları başlığını da dahil etmesi gerektiği görüşüne yer veriyor:

"İran’da demokrasi mücadelesi kritik bir noktaya geldi. İran’la görüşmeleri sürdüren Avrupa Birliği üyesi üç ülke, ancak kendi halkına değer vermesi, hukuk kurallarını uygulaması ve ülkenin geleceğini belirleme hakkını tanıması durumunda İran’a ekonomik katkı sağlanacağı konusunda net olmalıdır. Bu uluslararası baskı ve huzursuz genç nüfus arasında sıkışan mollaların İran’ın önünü açmak dışında fazla bir seçeneği olmayacaktır. "

XS
SM
MD
LG