Erişilebilirlik

7 Ağustos Amerikan Basınından Özetler


7 Ağustos Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:23 0:00

Washington Post, Başkan Trump’ın, toplu silahlı saldırılar nedeniyle giderek yükselen öfke dalgasının hedefinde olduğunu yazıyor. Gazete, Trump’ın bugün hafta sonunda silahlı saldırılara sahne olan El Paso ve Dayton’u ziyaret edeceğini hatırlatıyor. Habere göre bu iki kentte kamuoyunun ve yerel yöneticilerin, ölenler için dua edilmesinin yeterli olmadığı, somut adımlar atılması gerektiği konusunda seslerini daha çok çıkardıkları gözleniyor. Halkın Trump’ı hoş karşılamayacaklarını açıkça dile getirdiği her iki kentte de protesto gösterileri düzenlenmesi bekleniyor. Özellikle sınır kenti El Paso’da yaşayanlar, Trump’ın göçmenlik ve sınır güvenliği konusundaki söylemlerinin kentte derin yaralar açtığını söylüyor. Öte yandan gazete, son dönemde yaşanan toplu silahlı katliamların kendi içinde derin bir kutuplaşma yaşayan güçlü silah lobisi NRA, yani Ulusal Silah Birliği açısından da bir sınav niteliği olduğu yorumu yapıyor. Habere göre liderlik krizi ve israf suçlamalarıyla çalkalanan NRA, son aylarda yönetim kurulundaki bazı kilit isimlerin istifasıyla kan kaybına uğradı. Özellikle örgütün bir numaralı lobicisi Christopher Cox’ın beklenmedik istifası, bazı Cumhuriyetçi Kongre üyeleri arasında NRA’le olan bağlarının zayıflayacağı korkusuna yol açtı. Örgüt ayrıca hesabı verilmeyen aşırı harcamalar nedeniyle eleştiri oklarının hedefinde. Hatta örgüt içindeki çalkantılardan ötürü kaygılanan Başkan Trump, Nisan ayında paylaştığı bir Twitter mesajında, NRA’e hitaben, “Didişmeyi bırakın, kendinize gelin, ivedilikle eski büyüklüğünüze geri dönün!” dedi. Kimileriyse NRA’deki iç çekişmelerin dev lobi örgütünün Kongre’deki etkisinin zayıflamasına neden olacağını düşünüyor.

Wall Street Journal ise Hindistan’ın Keşmir’in özel statüsünü 70 yıl aradan sonra kaldırmasının Amerika’nın Afganistan’da Taleban’la barış anlaşması şekillendirme çabalarını zora sokacağını yazıyor. Pakistan ve Hindistan arasındaki gerginliklerin Keşmir’in özel statüsünün değişmesi nedeniyle tırmanması, Taleban’la yapılan barış görüşmelerinin kritik son dönemece girdiği zamana denk geldi. Pakistan, tansiyonun yükselmesi üzerine tüm dikkatini ve askeri gücünü Afganistan’la olan kuzeybatı sınırına değil, Hindistan’la olan doğru sınırına yöneltmek zorunda kaldığını bildirdi. Hatta Pakistan Başbakanı İmran Han, Hindistan’ın hamlelerinin olası bir savaşı tetikleyebileceği uyarısında bulundu. Hindistan, Keşmir’in statüsünü bir iç mesele olarak değerlendirse de Keşmir’in Yeni Delhi’nin doğrudan kontrolü altına alınması, bölgedeki iki nükleer güç olan Hindistan ve Pakistan açısından geniş kapsamlı sonuçlar doğurabilir. Telefon ve internet hatlarının kesik olduğu Keşmir’de binlerce milisin, bölgedeki olağan yoğun askeri varlığa katıldığı gözleniyor. Okulların kapalı olduğu, yolların kontrol altında tutulduğu bölgede toplantı ya da gösteri yapılması yasaklandı, yerel siyasi liderlerse ev hapsine alındı.

New York Times ise Dünya nüfusunun dörtte birine ev sahipliği yapan 17 ülkenin susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu yazıyor. Dünya Kaynaklar Enstitüsü’nün dün yayınladığı rapora göre Hindistan’dan İran’a, Botswana’dan Türkiye’ye aşırı su sıkıntısı çeken ülkeler, ellerindeki suyun hemen hemen hepsini an itibariyle kullanıyor. Çoğu zaten kurak bölgelerde olan bu ülkeler, kuraklık dönemleri için tasarruf etmeleri gereken yeraltı sularını da şimdiden tüketiyor. 2018’de Brezilya’nın Sao Paolo, Hindistan’ın Chennai ve Güney Afrika’nın Cape Town kentlerinde tüm barajlarda su seviyesinin sıfıra inmesi kıl payı önlendi. İklim değişikliğine bağlı olarak yağışların daha istikrarsız bir seyir izlemesi ve aşırı sıcak günlerin sayısının artması, barajlardaki buharlaşma oranını yükseltiyor. Elde edebildiği tüm suyu kullanan ve tasarruf yapamayan kent ya da ülkeler için uzun süren kuraklık dönemlerinin felakete yol açabileceği öngörülüyor.

New York Times bugün ayrıca Pazartesi günü 88 yaşında yaşamını yitiren Nobel edebiyat ve Pulitzer ödüllü ünlü siyah yazar Toni Morrison’ın edebi mirasıyla ilgili haberi ana sayfasından aktarıyor. Gazete, özellikle Amerika’daki siyah kadınların kimlik arayışını irdelediği romanlarıyla tanınan Morrison, “Beloved” “Sevgili” adlı romanıyla 1988 yılında Pulitzer ödülünü almıştı. 1993’te Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Morrison, bu alanda ödül alan ilk siyah Amerikalı kadın yazar. Kariyeri boyunca on bir roman yazan Morrison’ın en çok tanınan ve sevilen eserleri arasında Süleyman’ın Şarkısı, Caz, Sula, En Mavi Göz, Katran Bebek, Cennet ve Merhamet yer alıyor.

XS
SM
MD
LG