Erişilebilirlik

Gazeteciler Medya İçin Yeni Suç Yaratılmasına Tepkili


Basın meslek örgütleri, AKP-MHP'nin hazırladığı, basın ve ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle eleştirilen yasa teklifini protesto etti. Ankara'daki eylemde, "Bir kez daha bu yasada susturma, korkutma ve hapsetme var diyoruz. Biz gazeteciler bu yasanın geri çekilmesini istiyoruz" mesajı verildi.

Basın meslek örgütleri, medya ve sosyal medyaya karşı bazı yeni tedbirleri hayata geçirecek kanun teklifini Ankara-Ulus'ta Atatürk Anıtı'nın önünde basın açıklamasıyla protesto etti. Yasa teklifi özellikle, "hatalı bilgiyi alenen yayma" şeklinde muğlak gerekçelerle yeni bir suç tanımı yapılmasından dolayı tepki görüyor. Gazeteciler, Atatürk Anıtı’na kalemlerini de bırakarak tepkilerini ortaya koydu.

Gazeteciler Medya İçin Yeni Suç Yaratılmasına Tepkili
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:05:22 0:00

Bu arada AKP-MHP’nin, TBMM Genel Kurulu’nda yarınki gündemde olan yasa teklifi görüşmelerini tepkiler sonrasında gelecek haftaya ertelediği bildirildi. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, “Basın Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik öngören kanun teklifinin TBMM Genel Kurul görüşmeleri, girişimlerimiz sonucu üzerinde parti gruplarının daha fazla müzakere edebilmesi için bu hafta ertelenmiştir” açıklaması yaptı. Medya Dayanışma Grubu içindeki basın meslek örgütleri temsilcileri ve parlamento muhabirleri ise, TBMM içerisinde siyah maske takarak yasaya karşı tutumlarını sergilemeye devam ediyor.

Eyleme; Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Can Güleryüzlü, Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanı Kemal Aktaş, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, DİSK Basın İş Bölge Temsilcisi Turgut Dedeoğlu katıldı. Avrupa Gazeteciler Birliği (AEJ) Türkiye Temsilciliği ve Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) yöneticileri eyleme destek verdi.

Gazeteciler Yeni Sosyal Medya Tasarısını Protesto Etti
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:35 0:00

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay ve Özgür Özel, CHP'li TBMM İdaresi Amiri Mehmet Göker, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz, KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Candan Karakuş, RTÜK'ün CHP kontenjanından seçilen üyesi İlhan Taşcı da destek amacıyla eylemdeydi.

Nazmi Bilgin'in seslendirdiği Medya Dayanışma Grubu olarak yapılan ortak açıklamada, TBMM'de AKP ve MHP milletvekilleriyle yapılan görüşmelerden hiçbir sonuç alınamadığı vurgulandı. Meslek örgütlerince yapılan tüm değişiklik önerilerine kulak tıkandığı belirtilen açıklamada, bu nedenle bugün Anadolu'daki yerel medya temsilcilerinin katılımıyla da Ankara'da buluşulduğu açıklandı.

"Bu yasa temel insan haklarına aykırıdır"

Açıklamada, "Sanmayın ki bizler dezenformasyonun önlenmesini istemiyoruz. Ama bunun yolu yasadaki gibi hapis cezasından geçmez. Yargıtay Hakimi de Adalet Komisyonu'nda açıkça uyararak, bu yasanın uygulama sırasında yargıda karmaşa ve keyfilik yaratacağını söylemiştir. Ama dinlemediler. Yasada yazılı basının kapısına kilit vuracak maddeler vardır. Öyle ki Anadolu basını hiçe sayılmış, gözden çıkarılmıştır. Yaklaşık 1000 gazete, yaşam kaynakları olan resmi ilanları büyük oranda kesilerek, kapanmakla karşı karşıya bırakılacaktır. Basın ilanlarının dağıtımına ilişkin değişikliklerle yazılı basına kilit vurduracak olan düzenleme, meslektaşlarımızın özlük haklarında da hiçbir iyileştirme içermiyor. Bunları söyledik, anlattık, yazdık ama dinlemediler. Bu yasa temel insan haklarına, haberleşme özgürlüğüne, basın özgürlüğüne aykırıdır. Yani Anayasa’ya aykırıdır. Anayasa ile güvence altına alınan haklarımıza aykırıdır. Bu yönüyle sadece gazetecilerin özgürlüklerine değil tüm toplumun özgürlüklerine engeldir. Yanlış bilgiyi alenen yayma suçu oluşturup 3 yıl hapis cezası getiren bu yasa tüm toplumu yazmaktan, eleştirmekten, sosyal medyada mesaj paylaşmaktan alıkoyacaktır. Bu yasa toplumsal bir otosansür dalgası yaratacaktır. Bu nedenle sadece gazetecilerin sorunu değildir" denildi.

AKP ve MHP'ye soruldu: 'Bu hapis cezası nasıl uygulanacak?'

AKP ve MHP'ye "Neden getiriliyor bu hapis cezası? Bu nasıl uygulanacak? Seçimlere bir yıldan az bir zaman kalmışken çıkarılan bu yasayla sağlıklı siyasi tartışma ortamı nasıl sağlanacak? Yargıtay’ın görüşündeki gibi uygulamada doğacak karmaşa ve keyfilik nasıl önlenecek?" soruları yeniden soruldu. Açıklamada "Bu soruları defalarca sorduk ama Meclis’te bizlere hiçbir yanıt verilemedi. İşte bu nedenlerle basın meslek örgütleri olarak, tünelden önceki son çıkışta buradayız. Atatürk Anıtı önünden hep beraber sesleniyoruz. Bu yasada gazeteciler yok, gazetecilerin görüşleri yok, basın özgürlüğü yok diyoruz. Bir kez daha bu yasada susturma, korkutma ve hapsetme var diyoruz. Biz gazeteciler bu yasanın geri çekilmesini istiyoruz" çağrısı yapıldı.

Ortak açıklama metnine, Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği, DİSK Basın-İş, Gazeteciler Cemiyeti (Ankara), İzmir Gazeteciler Cemiyeti, KESK Haber-Sen, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu ve Türkiye Gazeteciler Sendikası imza attı.

Eyleme CHP'li vekiller Alpay Antmen, Utku Çakırözer, Kani Beko, Ali Haydar Hakverdi, Sibel Özdemir, Rafet Zeybek, Murat Emir, Candan Yüceer, Burhanettin Bulut, Sevda Erdan Kılıç, Yıldırım Kaya, Ali Mahir Başarır, Ali Şeker, Atila Sertel, Tekin Bingöl, Gamze Taşçıer ve İlhami Özcan Aygün de katıldı.

Kılıçdaroğlu ve Akşener gazetecilik örgütlerini destekledi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Meclis’te medya ve sosyal medya alanını engelleyeceği gerekçesiyle eleştirilen yasa teklifine karşı gazetecilik meslek örgütlerince gösterilen tepkiye destek verdi. Her iki lider parti grubu konuşmalarında yasa teklifini eleştirerek, kürsülerinde meslek örgütü temsilcilerine söz hakkı verdi. Bu kapsamda CHP kürsüsünde Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, İyi Parti kürsüsünde ise Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin konuştu.

Kılıçdaroglu: "Bu haliyle yasalaşırsa AYM’ye götüreceğiz"

CHP lideri Kılıçdaroğlu, “İyi bir yönetim gazeteciden korkmaz. Kim korkar gazeteciden? Malı götüren korkar. ‘Eyvah gazeteci yazarsa ne olacağız, susturmamız lazım.’ Haksızlık yapan, adaletsizlik yapan yönetim gazetecinin konuşmasını istemez, susturmak ister. Yapılan uygulama da budur. Anayasa ‘basın özgürdür sansür edilemez’ diyor. Ama getirilen düzenleme, tam tersine sansür uygulaması. Bu teklif, bu şekliyle yasalaşırsa, alacağız götüreceğiz AYM’ye. İyi bir gerekçe ile bunun demokrasiye aykırı olduğunu, düşünceyi ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu, yürütme organının denetlenmesine engel olduğunu, yürütme organının yolsuzlarının kamuoyu tarafından bilinmesi için medyanın özgür olması gerektiğini… Bütün bunları ayrıntıları ile anlatacağız. Bilmeleri gereken bir şey var aslında. İyi niyetle ifade edeyim. En güçlü gazete fısıltı gazetesidir. ‘Yazmayın’ dediğinizde fısıltı gazetesi kadar güçlü bir gazete yoktur. Kendilerine söyleyeyim kulaklarının bir tarafına umarım küpe ederler” sözleriyle teklifi eleştirdi.

Meral Akşener: "Bu yasa bir istibdat yasasıdır"

İyi Parti lideri Meral Akşener, “Enflasyon milletimizin belini bükmüş, Bay Kriz, maaşına zam peşinde… Ekonomi rayından çıkmış, bunlar sosyal medyayı kontrol etme derdinde… Biliyorsunuz önümüze, ‘Sosyal Medya Yasası’ adı altında, yeni bir yasak getirdiler. Neymiş? Yalan habere karşı önlem alacaklarmış. Neymiş? Dezenformasyonla mücadele edeceklermiş. Neymiş? Sosyal medya yalancıymış. Çünkü onlara göre yolsuzluk yok; haberi yapanlar yalancı. Aslında sığınmacı sorunu da yok; var diyenler yalancı. Ekonomide her şey tıkırında; ekonomi kötüye gidiyor diyenler yalancı… Değerli dava arkadaşlarım; Bu yasa, internet sitelerini hizaya çekme yasasıdır. Bu yasa, televizyon ve gazeteler üzerinde kurulan baskıyı, internete taşıma sevdasıdır. Bu yasa, yeni bir RTÜK oluşturma çabasıdır. Ez cümle bu yasa, bir istibdat yasasıdır” tepkisini gösterdi. Akşener, “Peki neden böyle bir yasaya gerek duydular biliyor musunuz? Çünkü korkuyorlar. Gerçeklerden korkuyorlar. Adaletten korkuyorlar. Milletin özgürce konuşmasından, herkesin doğruları öğrenmesinden korkuyorlar. Uğruna her şeyi verecekleri o koltukları, kaybetmekten korkuyorlar. Kurdukları rant düzeninin dağılmasından korkuyorlar. Maskelerin düşmesinden, saraydaki sefanın bitmesinden korkuyorlar. Artık öyle bir panik halindeler ki; Havuz medyasındaki düzeni, sosyal medyaya da taşımak için uğraşıyorlar” diye konuştu.

Türenç seçimi anımsattı, Bilgin Anadolu medyası için uyardı

Pınar Türenç, “Seçim öncesi gerçeğe ulaşamayacaksınız. Basın yasası; gazeteciler tarafından, basın kurumları tarafından hazırlanır, hazırlanmalıdır. Saray elemanlarının hazırladığı bu yasayla, el çabukluğuyla demokrasiler yaşatılamaz. Yayın yasaklama kararları siyasi atanmışlara emanet edilemez. Bunun ne demek olduğunu biliyor musunuz? Basın İlan Kurumu, artık siyasi yayın yasağı getirecek. Basın kartları gazetecilerin aidiyet kimliğidir. Bu kartımız elimizden alınacak, keyfi verilecek, kim verecek emin değiliz. Acele, özensiz hazırlanmış yasadan bir an önce vazgeçilmelidir. Kamuoyunda, yetkin basın kurumlarından, hukukçulardan oluşan kurumlarda bu konunun tartışılması gerekmektedir. Kafa karıştıran, yoruma açık, iyi niyet içermeyen -bugüne kadar çok örneği var-, baskıcı, korkutucu, özgürlükleri kısıtlayan, haberi yasaklatan çabalardan vazgeçilmesini istiyoruz. Baskının, korkutmanın daha da büyüyeceğini beklemek, bugünkü Türkiye’de kehanet değil. Bu yasa ile demokrasinin, basın özgürlüğünün, kişilik haklarının temelleri güçlendirilecekmiş. Biz de diyoruz ki bu yasayla halkın haber alma hakkı gasp edilecek. Gazetecilerden korkmayın. Gazetecileri 3 yıla kadar hapisle sınamayın, yeniden. Zaten medyanın yüzde 95’i elinizde, o yüzde 5’ten korkmayın. Kontrole almayın yüzde 5’i, bu yasaymış gibi çabalarla. Bırakın basın, anayasal güvencesi altında kalsın. Gelin yanlıştan dönelim” dedi.

Nazmi Bilgin, “Sayın milletvekilleri hafta sonları veya zaman zaman memleketinize gidiyorsunuz ve gittiğinizde de gazete bürolarını ziyaret ediyorsunuz. Oradaki dostlarınızla görüşüyorsunuz. Bu kanun çıkarsa önümüzdeki 6 ay onları daha sık ziyaret edin. Çünkü 6 aydan itibaren ziyaret edecek Anadolu'da ne gazete, ne gazeteci bulabileceksiniz. Anadolu'daki gazetelerinin kapılarına kilit vurulacak. Kanunun belirli maddeleri gözden kaçırılıyor bu yasayla. Buradan selam olsun istibdada karşı mücadele edenlere. Selam olsun Cumhuriyet’in tüm değerlerini hayatı pahasına koruyanlara. Selam olsun her şeye rağmen basın özgürlüğü için savaş verenlere. Yaşasın hürriyet, yaşasın özgürlük, kahrolsun istibdat, kahrolsun sansür” diye konuştu.

Pervin Buldan Diyarbakır’daki gazetecileri anımsattı

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise, Diyarbakır’da haklarında tutuklama kararı alınarak cezaevine gönderilmiş olan 16 gazeteciyi gündeme getirdi. Buldan, “Gerçek adalet için halklarımıza sözümüz var. Evet, bugün Türkiye’nin karşı karşıya olduğu en yakıcı sorunlardan biri de, bir başka kırılma noktası da adaletsizliktir. OHAL bahanesiyle ihraçlar, sayısız gözaltı ve tutuklamalar, siyasi saikli kumpas yargılamaları, hukuksuz cezalar, başta cezaevlerinde olmak üzere işkence ve kötü muamele, ifade özgürlüğünün rafa kaldırılması, cezasızlıkla ödüllendirilen katliamlar daha neler neler… Gerçekten saymakla bitmeyen adaletsizlikler ve hukuksuzluklar var. Kobani Kumpas Davası, Gezi Davası, HDP Kapatma Davası, Özgür Basın Davası… Bu iktidar tüm ülkeyle mahkemelik, davalıktır. En son Diyarbakır’da gazetecileri tutukladılar. Hakikatin sesinden korktukları için o insanları gazetecilik yaptıkları için cezaevine attılar. Buradan hepsine özel selam ve sevgilerimi yolluyorum. İktidar bilsin ki hakikatin kalemini susturabilecek bir güç bu yerkürede henüz icat edilmedi, siz de başaramayacaksınız” tepkisini paylaştı.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG