Türkiye, son zamanların en ciddi mülteci krizinin yaşandığı ve küresel eşitsizliğin arttığı bir dönemde Uluslararası İnsani Yardım Zirvesi’ne evsahipliği yaptı. Birleşmiş Milletler tarafından İstanbul’da düzenlenen zirvede küresel çaplı acil durumlar karşısında alınacak önlemler değerlendirildi. BM’ye üye 120 ülke temsilcilerinin katıldığı zirvede insani krizleri azaltmanın yolları ana gündem maddesiydi.
Dünya çapında 60 milyon kişi, şiddet, yoksulluk ve doğal afetler nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldı. Ancak geride kalanların da yardıma ihtiyacı var.
Dünya İnsani Yardım Zirvesi sözcüsü Herve Verhoosel, “Bugün, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en ciddi insani krizle karşı karşıyayız. Tüm dünyada 130 milyon insan, yardıma muhtaç. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, üye ülkelerin, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının, kısacası tüm tarafların, bu 130 milyona nasıl yardım edileceği sorusuna yanıt arıyor” diye konuştu.
2 milyon 700 bin Suriyeli’yi barındıran Türkiye, dünyanın en büyük mülteci nüfusuna sahip. Ancak Kenya, Etiyopya, Ürdün, Hindistan ve başka ülkelerde de mülteci kampları var. Afrika ve Asya’da rekor kuraklık nedeniyle birçok insan da açlık çekiyor.
Bu konuda, insani yardım örgütleri, kalıcı bir küresel yardım dağıtım sistemi geliştirmek istiyor. Uluslararası Af Örgütü'nden Salil Shetty, “İnsani yardım konusu sadece krizden krize gündeme gelmemeli. Küresel sorumluluk ve paylaşımcılığa dayalı, kalıcı bir yardım dağıtım sistemine ihtiyacımız var. Hükümetlere çağrıda bulunuyoruz. Hükümetlerin de bizi dinlemeleri gerekiyor” diye konuştu.
Uluslararası Af Örgütü’nün yaptığı ankete göre başta Çin, Almanya ve İngiltere olmak üzere dünyanın birçok yerinde halk, mültecilere kucak açmaktan yana. Ankete göre mültecilere karşı en az merhamet besleyen ülke ise Rusya. İstanbul’daki İnsani Yardım Zirvesi’ne katılmayan Rusya, zirveden çıkacak kararlara uymayı da reddediyor.
