Erişilebilirlik

IŞİD Sanıklarına 6 Bin Yıl Hapis Talebi


Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklu şüpheliler İsmail Korkmaz, Mustafa Kılınç, Orhan Gönder ve Burhan Gök ile firari şüpheli İlhami Balı, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Nitelikli öldürme”, “Nitelikli öldürmeye teşebbüs” ve “Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma” iddialarıyla suçlandı.

Saldırının bir numaralı şüphelisi Orhan Gönder, iddianamede yer alan ifadesinde Suriye’de eğitim aldığını söyledi. Gönder’in ifadesi şöyle: “2011 - 2012 yıllarında dini arayış içindeydim. Bu süreçte iki kişi ile tanışıp dini sohbet yaptım. Müslümanlar’a yapılan zulümleri gösteren yayınları izledim. PKK'nın dini hassasiyetler nedeniyle tehditlerinin etkisi ile DAEŞ'e sempati duyup, örgüte katıldım. DAEŞ'e katılmak amacıyla Ömer Dündar'ın yönlendirmesi ile Gaziantep'te bir camiye, sonra Suriye sınırında bir yere gittik. Araçtan inip koşarak sınırı geçtik ve 2 DAEŞ üyesi ile buluştuk. Bir evde ders aldık. Cengiz kod adını kullandım. DAEŞ'in amacının İslam'ı tam anlamı ile yaşamak ve İslam'ın hüküm sürdüğü bir dünya düzeni oluşturmak olduğunu bu dersler sonucunda öğrendim," dedi.

Saldırıyı IŞİD’in talimatıyla yaptığını söyleyen Gönder, “Suriye'de Serdar kod adlı DAEŞ üyesinden iki el yapımı bomba ile üç hatsız cep telefonu alarak, onun talimatı ile HDP mitingine bombalı saldırı yapmak için sınırı geçtim.Dağkapı semtinde bir otele yerleştim. Otelde kaldığım sürede DAEŞ ile irtibata geçmedim. Miting alanı çevresinde keşif yaptım. Burada bir örgüt üyesinden yardım almadım. Ailem dahil kimse ile iletişime geçmedim. Bombaları otel odasında sakladım. Olay günü taksi ile miting alanı yakınına gittim. Bombalarla miting alanına giderek önce çöp tenekesine bıraktım. Diğer poşetteki bombalarla birlikte Serdar kod adlı DAEŞ üyesinin Suriye'de tarif ettiği şekilde seyyar çaycıyı buldum. Serdar'ın bildirdiği şifre kelime olarak çaycıya "Heval" diye seslendim. Çaycı ‘Orhan sen misin?’ diye karşılık verince etrafa belli etmemek için kahve içip sohbet ettik. Elimde bulunan bombalı poşeti çaycıya bırakmak istedim. Poşet içinde ne olduğunu soran çocuğa esrar ve para olduğunu söyledim. Poşeti bırakıp beklemeye başladım," dedi.

"Çaycı biliyordu"

Bombayı yerleştirdiği çay tezgahının sahibinin eylemi bildiğini savunan Gönder, "Miting alanına girdim ve bir süre burada bekledim. HDP yöneticileri konuşmaya başladıktan sonra çaycıdan poşeti getirmesini istedim. Bombayı seyyar tezgahın altına bağlayıp alandan ayrıldım. İlk bombanın alarmını saat 17.50'ye kurdum. 2'nci bombayı birkaç dakika sonra telefonla arayıp patlattım. Patlama sırasında kaldığım otele yakındım. Çaycı bomba patlayacağını biliyordu. Saatleri karıştırmış olabilir. Beni gönderen şahıslar çaycı ile irtibatlıydı. Çaycıya saldırı ile ilgili bilgi verildiğini tahmin ediyorum. Sonra Gaziantep'te birini arayarak acilen Suriye'ye geçmek istediğimi söyledim. Bu kişi beni tersleyerek telefonu yüzüme kapattı. Diyarbakır'da traş olup, akşam otobüsle Gaziantep'e gittim. Planladığım başka eylem yok. Eylemden sonra Suriye'ye gitmeyi planlıyordum. DAEŞ'in ganimet, cizye ve zekat şeklinde gelir kaynakları olduğunu biliyorum. Arkadaş aracılığı ile örgüte eleman kazandırıldığını düşünüyorum. DAEŞ terör örgütüne katıldığım ve bu eylemi yaptığım için pişmanım," diye konuştu.

"Çaycıya iftira attım"

Ancak Gönder ilk ifadesinde suçladığı çaycıya iftira attığını söyledi. Tutuklandıktan sonra cezaevine sevk edildiği sırada bu kişiye PKK sempatizanı olduğu için iftira attığını söyleyen Gönder, 30 Haziran'da talimatla alınan ifadesinde ise önceki ifadesini polis baskısı ile verdiğini söyledi. İddianamede ifadelerine yer verilen çay tezgahını sahibi ise, Gönder’in kendisine kutuda esrar ve para olduğu söylediği belirtti.

Savcı, iddianamede bazı kişilerin kaçak yollardan Suriye'ye götürülüp DAEŞ'e katılımlarının sağlanacağı yönünde istihbarat alınması üzerine Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'nce operasyon başlatıldığına dikkat çekti. Operasyonda şüphelilerden Mustafa Kılınç ve Burhan Gök'ün yakalandığını vurgulayan savcı Orhan Gönder'in Gaziantep'te kaldığı evin şüpheli Mustafa Kılınç tarafından kiralandığını Burhan Gök'ün bu sırada orada olduğunu ifade etti. Mustafa Kılınç'ın, Gönder'i eylemden bir gün sonra kiraladığı eve yerleştirdiğini ifade eden savcı, Kılınç'ın cep telefonunda DAEŞ ile ilgili resim, ses kaydı ve sohbet kayıtları bulunduğunu belirtti.

IŞİD ile ilgili detaylı bilgilerin de yer aldığı iddianamede, eylemden sonra terör örgütüne eleman temin eden ve lojistik destek sağlayan şüpheliler İlhami Balı ve İsmail Korkmaz ile iletişime geçen Orhan Gönder'in, Mustafa Kılınç ve Burhan Gök'ün kiraladığı evde kaldığı kaydedildi. Şüphelilerin silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapılanmasına dahil olarak birbirleri ile irtibatlı şekilde fikir ve eylem birliği içerisinde faaliyette bulunduğunu kaydeden savcı, tüm şüphelilerin ortak hakimiyet kurmak suretiyle müşterek fail olarak suça iştirak ettiklerini vurguladı. Savcı 5 şüpheli hakkında 5'er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 4 bin 101'er yıldan 6 bin 318'er yıla kadar hapis cezası talep etti.İddianamenin Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildiği belirtildi.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG