Erişilebilirlik

27 Şubat Amerikan Basınından Özetler


27 Şubat Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:57 0:00

Washington Post, Başkan Trump’ın eski avukatı ve iş bitiricisi Michael Cohen’in bugün Kongre’de vereceği ifadeyle ilgili ayrıntılara yer ayırıyor. Gazete, Cohen’in Temsilciler Meclisi Gözetim ve Reform Komisyonu önünde vereceği ve televizyonlardan canlı yayınlanacak ifadesinde Trump’la olan ilişkisinin perde arkasını aktarmasının beklendiğini yazıyor. Cohen geçen yıl Trump’la ilişkisi olduğunu iddia eden iki kadına sus payı ödemesi yaparak seçim kampanyası finansmanı yasalarını çiğnediğini ve Moskova’da inşa edilmesi planlanan Trump Tower projesi konusunda Kongre’ye yalan söylediğini itiraf etmiş ve üç yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Cohen, Kongre’deki ifadesinden önce yapacağı ve bazı basın kuruluşlarının önceden yayınladığı açılış konuşmasının metninde Trump’ın yalancı, sahtekar ve ırkçı olduğunu ifade ediyor. Cohen, yazılı açıklamasında, vicdanının sesini dinlemek yerine Trump’ın yasadışı işlerine alet olduğu için utanç duyduğunu açıklıyor. Cohen ayrıca komisyona, Trump’ın kendisine yazdığı çeklerin kopyaları ve lise ve üniversite notlarının açıklanmaması için yazılmasını emrettiği tehditkar mektuplar da dahil bazı belgeler sunmayı planlıyor. Trump’ın Amerika’yı yüceltmek için değil kendi adını taşıyan markasını büyütmek için başkan adayı olduğunu ve ne ön seçimleri ne de başkanlık seçimini kazanacağını düşündüğünü kaydeden Cohen, Trump için yalan söylemenin zamanla normal hale geldiğini vurguluyor. Cohen ayrıca Trump’ın eski danışmanı Roger Stone’un Wikileaks ile Hillary Clinton’un elektronik posta yazışmalarının yayınlanması konusunda görüştüğünü bildiğini iddia ediyor. Öte yandan Başkan Trump’ın avukatı New York eski Belediye Başkanı Rudy Giuliani, Cohen’in vereceği ifadede Başkan’ı değil kendisini suçlu çıkaracağını kaydetti. Giuliani, Vietnam’da bulunan Trump’ın Kongre’deki oturumla ilgilenmek yerine Kuzey Kore lideriyle yapmakta olduğu görüşmelere odaklandığını söyledi.

Los Angeles Times ise Başkan Trump’ın kısa süre önce Meksika sınırı duvarı vaadini gerçekleştirmek için sınırda acil durum ilan ettiğini ancak o zamandan bu yana Trump’ın acil durum ilanıyla ilgili olarak sınırda kafa karışıklığı yaşandığını yazıyor. Gazete, Texas ve Meksika sınırındaki Rio Grande Vadisi’nde hükümetin sınır duvarı inşa etmek için harekete geçtiğine dair hemen hemen hiç belirti olmadığını bildiriyor. Habere göre bu hafta başında iki taşeron firma, yeni duvarın ilk kısmını inşa etmek için sahada keşif turu yaptı. Ancak inşaat makinalarının henüz faaliyete geçmediği görülüyor. Bölgede görev yapan Gümrük ve Sınır Koruma yetkilileri, acil durum ilanından sonra ne olacağı hakkında hiçbir bilgileri olmadığını söylüyor. Gazete öte yandan Trump’ın acil durum ilanını geri çeviren tasarının dün Temsilciler Meclisi’nden geçtiğini bildiriyor. Temsilciler Meclisi üyesi 13 Cumhuriyetçi Partili’nin de Demokratlar’a katılmasıyla tasarı, 182’ye karşı 245 oyla kabul edildi. Tasarının Mart ayında Senato’dan da geçmesi, ancak Trump’ın vetosuna takılması bekleniyor. Yetkililerin California, Arizona, New Mexico ve Texas eyaletlerindeki bariyerlerin yenilenmesi projelerine başlamasına ya da bazı yerlerde tamamlamasına rağmen yeni inşaatlar konusunda henüz bir gelişme yaşanmadığı gözleniyor.

Wall Street Journal ise İngiltere Başbakanı Theresa May’in, Brexit anlaşmasının Parlamento’da bir kez daha geri çevrilmesi durumunda bu sefer Parlamento’nun İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkış tarihini ertelemesine izin verdiğini bildiriyor. Gazete, bunun, daha önceden planlananın aksine, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden önümüzdeki ay çıkmasının mümkün olmayacağı anlamına geldiğini yazıyor. Habere göre Theresa May, Avrupa Birliği’nden çıkılacak tarihin ertelenmesine uzun süre boyunca karşı çıkmış olsa da parlamentoya boyun eğmek zorunda kaldı. Bu durum aynı zamanda Theresa May’in Brexit süreci üzerindeki etkisini yitirmeye başladığının güçlü bir sinyali. İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden anlaşarak çıkması, anlaşmaya varılamaması ya da birlikten çıkmaması şeklindeki üç farklı senaryo, hala masada. Ancak gazete, May’in parlamentonun birlikten çıkma tarihini ertelemesinin, eninde sonunda bir anlaşmaya varılacağına işaret ettiği yorumunda bulunuyor. Eğer May parlamentoya bu ödünü vermeseydi, İngiltere, 29 Mart’ta Avrupa Birliği’nden herhangi bir anlaşmaya varmadan

XS
SM
MD
LG