New York Times, Cumhuriyetçi Parti’nin sınır güvenliğiyle ilgili Kongre’de varılan anlaşmayı kabul etmesi için Başkan Trump’a baskı yaptığını yazıyor. Gazete, Trump’ın, hükümeti bir kez daha kapatmak yerine, ısrarla talep ettiği sınır duvarı ödeneğini içermeyen partiler üstü harcama anlaşmasını kabul edeceğinin sinyalini verdiğini bildiriyor. Habere göre Trump, kendisini tatmin etmediğini söylediği anlaşmayı imzalayacağını açıklamayı reddetti ve sınır duvarını finanse etmenin başka yolunu bulacağını kaydetti. Bütçede bazı ayarlamalar yaptığını söyleyen Trump, sınır duvarını finanse edebilmek için Kongre’nin açık onayı olmaksızın duvar bütçesine çok daha önemsiz alanlardan kaynak aktarmanın yollarını aradığını söyledi. Her iki partinin de üst düzey yetkililerinin vardığı sınır güvenliği anlaşması, Trump’ın duvar için talep ettiği 5,7 milyar dolar yerine sınıra yeni bariyerler yerleştirilmesi için 1 milyar 375 milyon dolar ayırıyor. Habere göre bazı muhafazakarların anlaşmayı “ihanet” olarak nitelemesine rağmen Senato Çoğunluk Lideri Mitch McConnell, dün Trump’ı arayarak varılan uzlaşıyı desteklemesini istedi. Anlaşmanın Kongre’de bugün görüşülmesi bekleniyor.
Wall Street Journal ise El Chapo olarak tanınan Sinaloa uyuşturucu kartelinin lideri Joaquin Guzman’ın dün New York’ta yargılandığı mahkeme tarafından suçlu bulunduğunu ve hayatının geri kalanını Amerika’da hapishanede geçirmesinin beklendiğini bildiriyor. Gazete, 61 yaşındaki Guzman’ın geçmişte tutuklu bulunduğu tam güvenlikli hapishanelerden iki kez kaçmayı başardığını hatırlatıyor. Habere göre Brooklyn’de görülen dava, Guzman’ın inşa edip yönettiği, hükümetler ve çok uluslu şirketlerin yönetimlerine kafa tutacak büyüklük, güç ve çok yönlülüğe sahip suç imparatorluğunun işleyişi hakkında da birçok ayrıntıyı gözler önüne serdi. Sinaloa kartelinin Amerika’ya kokain ve marihuana nakletmek için yük trenlerini kullanması, teknoloji uzmanlarının kriptolu iletişim ağları kurması, hatta uyuşturucu sevkiyatlarının boşaltılması için kendi demiryolu hatlarını kurması, bu ayrıntılardan sadece bazıları. Gazete, duruşmalar sırasında Guzman’ın kartele sık sık “şirket” olarak atıfta bulunmasının da dikkat çekici olduğunu kaydediyor. Amerika, Sinaloa kartelini, dünyanın en büyük uyuşturucu ticareti örgütü olarak tanımlıyor.
Washington Post ise 2020 başkanlık seçimlerinde zafer kazanmayı amaçlayan Demokrat Parti’deki yeni nesil Kongre üyelerinin radikal siyasi görüşlerinin ve sosyal medyada sergilediği atılganlığın sağlık hizmetleri ve iklim değişikliği gibi meselelerde partinin çizgisini sola kaydırdığını yazıyor. Gazete, Demokrat Parti’de yaşanan liberal kaymanın nispeten muhafazakar olan seçim bölgelerinde partinin adayları için zorluk çıkarabileceği, Başkan Trump ve Cumhuriyetçi Parti’ye siyasi saldırılarda bulunmaları için yeni fırsatlar sunacağı uyarısında bulunuyor. Habere göre Cumhuriyetçiler son günlerde özellikle bazı Demokrat Kongre üyelerinin hazırladığı çevre tasarısı “Yeni Yeşil Anlaşma”ya yönelik sert eleştirilerde bulunuyor. Liberal eğilimin ivme kazanması, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi için de birçok sorunu beraberinde getiriyor. Pelosi, 2020 başkanlık seçimlerinin yaklaştığı şu dönemde bir yandan ılımlı muhafazakarları cezbetmeye çalışırken diğer yandan parti içinde seslerini giderek daha çok yükselten yeni Kongre üyelerini idare etmeye çalışıyor. Muhafazakar seçmenlerin çoğunlukta olduğu Batı Virginia eyaletini Senato’da temsil eden Demokrat Partili Joe Manchin, liberal ve sol eğilimlerin özellikle kırsal kesimlerde yaşayan seçmenlerin oyunu toplamayı zorlaştıracağını söylüyor. Ancak aralarında 2020 başkan aday adaylarının da bulunduğu birçok Demokrat Partili Kongre üyesi, sola yönelimin zamanının çoktan geldiği görüşünde. Yeni nesil Demokrat siyasetçiler, tüm vatandaşlara sağlık sigortası ve milyarderlere daha yüksek oranda vergi yükümlülüğü getirilmesi gibi savundukları bazı politikaların kamuoyunda geniş çaplı destek görmesinin bunun bir kanıtı olduğunun altını çiziyor.
Washington Post bugün ayrıca kamu arazilerinin korunması için hazırlanan yasa tasarısının Senato’da büyük destek topladığını bildiriyor. Habere göre yüzbinlerce hektarlık kamu arazisini ve yüzlerce kilometre uzunluğunda akarsuları koruma altına alan öneri, son on yıldır kabul edilen en kapsamlı çevre tasarısı olma özelliğine sahip. Senato’da 8’e karşı 92 oyla kabul edilen tasarı, Kongre’de son dönemlerde yaşanan kutuplaşmanın bir kenara bırakıldığı, ideolojik yelpazenin tümünün temsil edildiği bir anlaşma olma özelliğini de taşıyor. Temsilciler Meclisi’nde de büyük destek toplayan tasarının Şubat sonunda oya sunulması bekleniyor. Habere göre koruma altına alınan 1,3 milyon hektarlık kamu arazilerine motorlu taşıtlarla girmek, hatta yol inşa etmek bile yasaklanacak. Yellowstone ve North Cascades milli parkları civarında maden aramayı kalıcı olarak yasaklayan, California’daki Joshua Tree ve Death Valley milli parklarının sınırlarını genişleten tasarı ayrıca kuzeydoğuda New Hampshire’dan güneybatıda Utah’a kadar birçok eyalette tarihi öneme sahip bölgeleri koruma altına alıyor. Başkan Trump’ın kamu arazilerini imara açmayı desteklediği, kendisinden önce gelen başkanların çevreyi korumak için getirdikleri uygulamaları geri çektikleri bu siyasi iklimde tasarının Senato’da büyük destek görmesi ise gazeteye göre özellikle dikkat çekici.