New York Times, Başkan Trump'ın dün Senato'da aklanmasıyla sona eren azil sürecinin başladığı gibi bittiğini, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki bölünmenin her zamankinden derin olduğunu ve asıl kararı Kasım'daki başkanlık seçimlerinde halkın vereceğini yazıyor. Habere göre Demokrat Partili liderler ”gayrimeşru” olarak niteledikleri beraat kararının Cumhuriyetçiler'in Trump'ın işlediği suçları örtbas etme girişimi olduğunu kaydetti ve Trump hakkındaki soruşturmalara devam etme sözü verdi. Cumhuriyetçilerse Demokratlar'ı Amerika'ya ve kurumlarına zarar vermekle suçladı. Gazete, Trump'ı görevi kötüye kullanmaktan suçlu bulduğu yönünde oy kullanan tek Cumhuriyetçi Partili olan Utah Senatörü ve Cumhuriyetçi Parti'nin 2012 seçimlerindeki başkan adayı Mitt Romney'nin kendi partisinden bir başkanı görevden uzaklaştırmak için oy kullanan ilk senatör olduğunu kaydediyor. Romney'nin parti çizgisinden ayrılması, gazeteye göre Cumhuriyetçi Parti'nin son sekiz yılda geçirdiği evrimin ve şu anda tamamen Trump'ın eksenine girmiş olmasının en çıplak yansıması. Öte yandan Anayasa'nın kontrolden çıkmış bir başkanı zaptetmek için getirdiği en sert mekanizma olan azil sürecini başlatan Demokrat Parti'nin aldığı bu büyük siyasi risk, Kasım'daki seçimlerde özellikle ılımlı muhafazakar seçim bölgelerinde geri tepebilir. Sonuçları Salı günü açıklanan son Gallup anketine göre Trump'ın kamuoyu destek oranının yüzde 49 ile üç yıl önce göreve başladığından bu yana en yüksek seviyeye erişmesi, bu tepkinin bir göstergesi olabilir.
Washington Post ise Trump'ın Senato'da 48'e karşı 52 oyla aklandığını, ancak Trump'ın suçlu olduğu ve azledilmesi gerektiği yönünde verilen bu 48 oyun, 69 milyon Amerikan vatandaşının seçtiği senatörlerden geldiğinin altını çiziyor. Gazete, seçmenlerin şu anda görev başında olan tüm senatörlere verdiği oyların yüzde 54,8'inin Trump'ı azletme yönünde oy veren 48 senatöre gittiğini kaydediyor. Habere göre bu oran, Trump'ın suçlu bulunması için gereken üçte ikilik çoğunluğa denk düşmese de Amerikan seçmeninin Kongre'de nasıl temsil edildiğiyle ilgili ciddi bir açığı ortaya çıkarıyor. Öte yandan gazete, Trump'ın Senato'da aklanmasının Demokrat Parti'nin kendini bir kavşakta bulması anlamına geldiğini yazıyor. Buna göre Demokrat Parti, demokrasiye yönelik tehdit olarak nitelediği bir başkan hakkındaki soruşturmalara devam etme ya da seçmenler için kritik önem taşıyan sağlık hizmetleri gibi meseleleri çözmeye odaklanma arasında bir seçim yapmak durumunda. Trump'a hesap sorma vaadiyle 2018 ara seçimlerinde Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu ele geçiren Demokratlar, şimdiyse Iowa ön seçimlerindeki teknik aksaklıklar gibi utanç verici sıkıntılarla mücadele ediyor. Demokratlar'ın bu süreçte vereceği ilk kararlardan biri, Trump'ın eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton'u ifadeye çağırıp çağırmamak olacak. Öte yandan gazete, Trump'ın azledilmesi yönünde oy kullanan tek Cumhuriyetçi Senatör olan Mitt Romney'yi şimdi bazı siyasi sonuçların beklediğini yazıyor. Utah eyalet meclisinde görev başındaki bir senatörün seçmenler tarafından görevden alınmasına olanak tanıyacak tasarının beklediğini hatırlatan gazete, Romney'nin abisinin kızı Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komitesi Başkanı Ronna McDaniel'ın da Trump'ın en sadık destekçilerinden biri olduğunu kaydediyor.
Wall Street Journal ise bugünkü baş yazısında azil sürecinin sert siyasi bölünmelere yol açmaktan başka işe yaramadığını kaydediyor. Gazete, ”James Madison: 1, Nancy Pelosi: 0” başlıklı yazısında sorumsuz ve partizan bir Demokrat Parti'nin başlattığı sürecin Trump'ın beraatiyle sona erdiğini yazıyor. Baş yazıya göre anayasayı kaleme alanların Temsilciler Meclisi'ndeki siyasi hiziplerin oluşturduğu tehlikelere karşı Senato'yu devreye sokması, ne kadar basiretli olduklarının bir göstergesi. Amerika'nın kurucularında James Madison ve beraberindekilerin bir başkanı görevden almak için üçte ikilik çoğunluk sağlanması zorunluluğu getirmesi de öngörülü olmalarının bir başka kanıtı. Gazete, ileriye dönük olarak bakıldığında Trump'ın azil sürecinin ve ”görevi kötüye kullanma” suçlamasının bundan böyle ileride de başka başkanlar hakkında azil süreci başlatmayı kolaylaştıracağı tahmininde bulunuyor. Trump'ın azil sürecini darbe girişimi olarak niteleyeceğini kaydeden gazete, bunu Kasım'a uzanan seçim kampanyası sürecinde de seçmen tabanını hareketlendirmek için sık sık kullanacağını öngörüyor.