CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul’daki yerel seçimin yenilenmesi kararına tepki göstererek,Ekrem İmamoğlu’nun bundan sonra 16 milyon İstanbullunun adayı olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, TBMM’deki parti grup konuşmasında, 23 Haziran’da bütün İstanbulluların bir tarihi yeniden yazacaklarını belirtti.
İstanbul’da büyükşehir belediye başkanlığı seçimini yenileme kararı dün gece YSK’da 4’e karşı 7 oyla kabul edilmişti.
Kılıçdaroğlu, YSK üyesi hakimlerle ilgili olarak, “Hakim dediğin adam verdiği kararın arkasında duran adamdır. Satılık adam değildir. Siyasi baskılara boyun eğen adam değildir” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, söz konusu 7 hakim için de ‘çete’ nitelemesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, “Ekrem İmamoğlu bundan sonra CHP'nin değil 16 milyon İstanbullu’nun adayıdır. O çeteler milletin iradesini yok saydılar. Siz tarihin önünde suçlusunuz çocuklarınızın önünde suçlusunuz. İstanbullu’lara sesleniyorum. 23 Haziran'da bütün İstanbullular bir tarihi yeniden yazacaklar” dedi.
Kılıçdaroğlu, “Milletin vicdanı kanıyor. Adaletsizlik karşısında susan dilsiz şeytandır. Adaletsizlik varsa bizim mücadele etmemiz namus borcumuzdur. Her yerde her kişi için arayacağız. Fakir fukara için de adalet olmalı. Adalet 82 milyonun adaletidir” ifadelerini de kullandı.
Kılıçdaroğlu, İstanbul’da aynı sandıklarda 39 ilçe belediye başkanı seçimi yapıldığını vurgulayarak, buna rağmen YSK’nın sadece büyükşehir belediye başkanlığını seçimini yenileme kararı için “hukuk cinayeti” görüşünü aktardı. Kılıçdaroğlu, “İnsanlar hukuktan yana oyunu verdi, adayımızın daha iyi yöneteceğini düşündüğü için oyunu verdi. İstanbul'a gelince kumpas kurmaya başladılar. Milletin iradesine, demokrasiye kumpas kurdular. Kiminle? YSK'daki bazı hakimlerle kumpas kurdular” ifadesini kullandı.
Akşener: "Siyasilerden emir almış hukukçulardan utanıyorum"
CHP’yle birlikte yerel seçimlerde “Millet İttifakı”nı oluşturan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, grup konuşmasında YSK’ya sert tepki gösterdi. Akşener, “Bu karar, sadece muhalefet partilerine oy vermiş vatandaşlarımızın iradesini hiçe saymak değildir; bu karar, sonucu büyük olgunlukla karşılayarak iradesine saygıyı hak eden AK Parti ve MHP’ye oy vermiş vatandaşlarımızın iradesini de hiçe saymaktır. Millet iradesi gasp edilirken, medyanın ses çıkarmamasından, siyasetçilerin suskunluğundan, cübbesine düğme diktirmiş siyasilerden emir alan hukukçulardan utanıyorum. 21. yüzyılda Türkiye’de demokrasi aramak zorunda bırakılan bir genel başkan olmaktan utanıyorum” dedi.
YSK’nın sandık kurullarında usulsüzlük iddiasına dayalı olarak “tam kanunsuzluk” gerekçesiyle seçim yenileme kararı almasını hukuksuz bulduklarını vurgulayan Akşener, “Madem kurul başkanları ve üyeleriyle ilgili kanunsuzluk var, bu sandık kurulları belirlenirken neredeydiniz? İtiraz sürecinde ne yapıyordunuz? Karar hukuksuz olunca bu sorulara verebilecekleri makul bir cevap olmadığını elbette biliyoruz ama bugün sormak hakkımız. Bu usulsüzlüklere göz yumarak, kaybedeceğiniz seçimlerin tekrarı için aziz milletimizin iradesine tuzak mı kurdunuz? Sadece 31 Mart seçimlerinde değil, Sayın Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanı seçildiği 24 Haziran seçiminde de sandık kurullarını incelemeyi düşünmüyor musunuz? Gerekçeniz ‘tam kanunsuzluk’ ise eğer bunu yapmanız gerekir. Yok gerekçeniz ‘tam hukuksuzluk’ ise Ramazan’ın ilk orucunu hak yiyerek açtınız” diye konuştu.
YSK’nın kararıyla Türkiye’nin "muz cumhuriyeti” gibi gösterildiğini de belirten Akşener, dün YSK toplantısı öncesinde AKP hükümetinin PKK kurucusu Abdullah Öcalan ile avukatlarını görüştürmesi ve bu görüşme çerçevesinde PYD-YPG’ye yönelik mesajlar verilmesini de gündeme taşıdı. Akşener, AKP’nin bir pazarlık süreci yürüttüğünü öne sürdü.
CHP ve İyi Parti ittifakı İmamoğlu için sahada çalışacak
CHP'de sabah ilk önce Kılıçdaroğlu başkanlığında parti merkezinde Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla milletvekilleri ve Parti Meclisi üyeleriyle durum değerlendirmesi yapıldı. Sonuçta, kamuoyundaki “Acaba muhalefet seçimi boykot eder mi?” sorusuna da yanıt verilerek, CHP’nin bugüne değin yürüttüğü siyaset tavrı uyarınca seçime katılma ve İmamoğlu’nun kazanması için çalışılması kararı alındı. Bu noktada CHP, İmamoğlu’nun 31 Mart öncesinde seçmenlerle diyaloğunda sahaya da yansıttığı üzere “sevgi dilini kullanma” ve bahar atmosferi gibi seçmenlere olumlu mesajlar verilmesi de benimsendi.
Bu arada İmamoğlu CHP’deki toplantının ardından İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyaret etti. Akşener yönetimindeki İyi Parti cephesi de 23 Haziran’da yeniden yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde İmamoğlu’nu destekleme kararını yineledi.
CHP ve İyi Parti’nin sahada birlikte İmamoğlu’nun kampanyası konusunda işbirliği halinde çalışmasında hemfikir olduğu bilgisi de Ankara kulislerinde doğrulandı.
İmamoğlu: "Demokrasimize büyük bir darbe vurulmuştur"
Ekrem İmamoğlu da, CHP’deki toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, “Demokrasimize büyük bir darbe vurulmuştur. Bu süreci hep birlikte tamir ve tedavi etmeliyiz. Bu darbeyi ortadan kaldırmak, duyarlı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak bizlere, milletimize düşüyor Elbette sürece karşı tepkilerimiz var. Tüm süreci Genel Başkanımız en net şekliyle grup toplantısında açıklayacaktır. Milletimize, İstanbul'umuza şunu söyleyelim ki gerçekten her şey çok güzel olacak. Hep beraber çok güzel işler başaracağız. Hem demokrasi adına hem İstanbul’umuz adına” dedi.
İmamoğlu, Akşener ile görüşmesine ilişkin de “Bir avuç insanın yaptığı bu yanlışın asla burada kalmayacağını ve demokrasi yoluyla cevapların verileceği konusunda yol yürüyeceğimizi belirtmek istedim. Kendileriyle bu yönde karar birliğimiz var” açıklaması yaptı.
HDP’den “İstanbul’da aday göstermeyeceğiz” mesajı
Bu arada Akşener’in de ifade ettiği ve Ankara kulisleri gündemindeki “Öcalan ismi üzerinden Kürt siyaseti ile pazarlık mı yapılıyor?” sorusuna karşılık HDP’nin 23 Haziran’dak yapılacak seçimdeki tavrı da şekillenmeye başladı.
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, bugünkü parti grup konuşmasında, dünden beri kulislerdeki pazarlık iddialarını reddettiği sinyalini veren açıklamalar yaptı ve “HDP üzerinden manipülasyonlara gerek yok” ifadesini kullandı. Temelli, “31 Mart’ta bir strateji ortaya koyduk, siyasetin kulvarını değiştirdik. Türkiye’nin özlemini duyduğu barışın önünü açmak için mücadele ettik. Dün ne yaptıysak yarın da onu yapacağız” dedi.
Temelli’nin 31 Mart stratejisini sürdürecekleri yönündeki sözleri, HDP’nin İstanbul’da 23 Haziran’da da yine kendi adayını göstermeyerek seçmenlerini üstü kapalı olarak İmamoğlu’na oy verilmesini işaret edeceği olarak yorumlandı.
Temelli de, diğer muhalefet liderleri gibi YSK’yı eleştirerek, HDP’nin adayı olarak belediye başkanı seçilmiş KHK’lı isimlerin seçilme hakları yok sayılarak ikinci sırada oldukları gerekçesiyle AKP’li isimlere teslim edilen belediyeleri de anımsattı. Temelli, “YSK, ihraç edilmiş arkadaşlarımıza tuzak kurdu. Yüksek Seçim Kurulu değildir, Yüksek Sahtekarlık Kurulu’dur artık onun adı. Gasp edilen halk iradesi ve geleceğidir, bu iradeyi onlara teslim etmeyeceğiz” dedi.
