Erişilebilirlik

Özbekistan’ın Dış İlişkilerinde Reform


Taşkent hükümeti yıllar sonra ilk kez dış dünyaya açılacağı sinyalleri veren bir dış politika izliyor.

Özbekistan bağımsızlığını kazandıktan sonraki ilk 25 yıl boyunca Orta Asya’daki komşularıyla ilişkisi sürekli değişen, sorunlu bir ülkeydi. Ancak iktidara yeni gelen liderin 2017 yılında yaptığı ekonomik reformlar gidişatı değiştirdi.

Taşkent’in yeni kalkınma planlarını hayata geçirebilmesi için dış ilişkilerinin istikrarlı olması gerekiyor. Bu yüzden de Özbekistan kapılarını yeni iş fırsatlarına açtı ve işbirliği arayışına başladı. Özbekistan’la ilgilenen şirketler, sivil toplum kuruluşları ve diğer kurumlara ortaklıkların öncelikle ülkedeki reform planları doğrultusunda yapılacağı da net bir şekilde açıklandı.

Yeni bir sayfa

Ülkeyi 27 yıl boyunca yöneten otokrat lider İslam Kerimov’un ölümünden sonra 2016 yılında cumhurbaşkanı olan Şevket Mirziyoyev, Özbekistan’ın uluslararası toplumda evrensel prensipler ve yasalara bağlı bir ülke olarak yer alacağını açıkladı. Mirziyoyev ülkesinin güvenilir bir ortak ve iyi bir komşu olacağını söyledi.

Özbekistan’ın zalim, yozlaşmış ve kapalı görünüşünü değiştirme sözü veren Mirziyoyev, “Bu ülkeye yeni bir imaj getirmeye, demokratik bir devlet ve adil bir toplum kurmaya kararlıyız. Sadece potansiyelimizi ve olası fırsatları tarafsız bir şekilde anlayabilmek için değil aynı zamanda da eksikliklerimizi ve hatalarımızı giderebilmek için kendimize dışarıdan baktık” dedi.

Özbekistan’ın ikinci lideri bu samimi yaklaşımıyla hızlı bir şekilde, uzun süredir ülkeye kuşkuyla yaklaşan Amerika da dahil olmak üzere birçok ülkenin saygısını kazandı.

Amerika’nın Sesi’ne konuşan Amerika’nın Güney ve Orta Asya Büyükelçisi Alice Wells, Özbekistan’daki bu ‘iddialı reform planını büyük bir heyecanla karşıladığını’ söyledi. Wells, “Biz de buna katkıda bulunmak istiyoruz” dedi.

Görevini kısa bir süre önce devreden Amerika’nın Özbekistan Büyükelçisi Pamela Spratlen de Mirziyoyev’in ‘dinamik bir reformcu’ olarak görülmesi gerektiğini savundu. Mirziyoyev, hakkında yapılan bu olumlu değerlendirmelerin ardından 2018 yılının Mayıs ayında Beyaz Saray’ı ziyaret etti.

Trump’ın Ulusal Güvenlik Konseyi bölgesel danışmanı Lisa Curtis, “Sanırım Trump ve Mirziyoyev, aralarında iyi bir bağ kurdu” dedi.

Dini özgürlük ve şeffaflık eksikliği gibi bir dizi konunun ABD’yle Özbekistan arasındaki ilişkilerde daha önceleri sorun yarattığına değinen Curtis, “ABD şirketleri için eşit şartlar oluşturulduğunu görmemiz gerekiyor” dedi ve Washington’un Taşkent’in insan hakları ve hukukun üstünlüğü konularında ilerleme kaydedip kaydetmediğini yakından izleyeceğini söyledi. Curtis ayrıca bu alanlardaki düzenlemelerin iki ülke arasında askeri işbirliğinin de önünü açabileceğini belirtti.

Dünyanın büyük güçlerinden onay

Vladimir Putin, Nursultan Nazarbayev, Shavkat Mirziyoyev
Vladimir Putin, Nursultan Nazarbayev, Shavkat Mirziyoyev

Mirziyoyev Amerikalı firmaların ülkesine yatırım yapması için attığı adımda olumlu sözler almış olsa da kendisini garantiye alabilmek adına diğer ülkelerle de temasa geçti. Mirziyoyev birçok önemli ülkeyi ya ziyaret etti ya da çeşitli toplantılara ev sahipliği yaptı. Çin, Rusya, Fransa, Hindistan ve Mısır’la milyarlarca dolar değerinde anlaşmalar imzaladı. Ve kendi deyimiyle en önemlisi de Kerimov döneminde Özbekistan’ın gerginlik yaşadığı komşularıyla ilişkileri düzeltmeye başladı.

Washington, Birleşmiş Milletler ve diğer birçok aktör bu gidişattan memnun görünüyor. ABD’nin Uluslararası Dini Özgürlükler Büyükelçisi Sam Brownback, Özbekistan’ın ‘dışa açıldığına’ dikkat çekti ve daha fazla dış yatırım yapılmasını istediğini söyledi. Brownback ayrıca “Daha fazla güvenlik ve ekonomik büyüme istiyorsanız dini özgürlük de bunun bir parçası olmak zorunda” yorumunda bulundu.

Eleştiriye açık olduklarını belirten Özbekistan Dışişleri Bakanı Abdülaziz Kamilov, Taşkent’in yabancı ortaklarla dengeli ilişkiler kurma stratejisinin güvenlik, ticaret ve yatırım konularında çok yönlü bağlar oluşturulması anlamına geldiğinin altını çizdi. Kamilov, “Yenilenen Özbekistan, uluslararası toplumla hangi konu olursa olsun görüşmeye hazır” dedi.

Ülkenin Birleşmiş Milletler’le ilişkilerinde de ilerleme kaydedildi. BM Koordinatörü Helena Fraser, dünya ülkelerinin Mirziyoyev’in reformlarını desteklediğini söyledi. Fraser, “BM’nin yıllardır sunduğu tavsiye ve önerilerle ilgili birçok açılım görüyoruz. Uzun vadeli stratejik hedeflerle hızlı kazanımlar arasında denge kurmak her zaman zordur; bir defada her açıdan değişim yapmaya çalışan Özbekistan için özellikle daha da zor” dedi.

Özbekistan’ın pamuk tarlalarında zorla işçi çalıştırma sorununu çözmek için ülke yönetimiyle işbirliği kuran BM Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) de ülkenin reform çabalarından memnun. ILO’nun Taşkent’teki kıdemli uzmanı Jonas Astrup, “Özbekistan hükümeti herkesle işbirliği içinde olma fikrine açık ve bu konuda çok hevesli. Ne de olsa günün sonunda hepimizin hedefi aynı: çocuk işçiliğini ve zorla çalıştırmayı ortadan kaldırmak.”

Asya’yla Avrupa arasında hayati bir bağlantı

Avrupa Birliği Özbekistan Büyükelçisi Eduards Stiprais, mevcut işbirliklerinin yolunda gitme sebebini Özbekistan’a böyle bir fırsat verilmiş olmasına bağlıyor. Dışarıdan baskı yoluyla reform getirmek yerine Özbekistan’ın kendi içinden bu süreci yönlendirmesine izin verildiğinin altını çizen Stiprais, “Özbekistan’dan kendi söyledikleri haricinde hiçbir şey beklemiyoruz. Özbekler’in yerine biz gelip birşeyler yapmayacağız. Biz ancak onlara yardımcı olabiliriz” dedi.

Özbekistan’ın yeni ortakları ülkeyi Avrupa’yla Asya arasında çok önemli bir bağlantı olarak görüyor. Bu da Taşkent’e kendisini dış pazarlara gösterebilme, altyapı ve ticaretle ilgili girişimlerde güvenli bir şekilde adım atabilme şansı veriyor.

Özbekistan’ın komşu ülkelerle ilişkilerinden sorumlu temsilcisi İlhom Nematov kendilerinden ne beklendiğini farkında olduklarını vurguladı ve “Hiç kimse ilişkilerin birden ve kolayca iyileşeceğini söylemiyor. Ancak biz bu yola girdik, bu yolun doğru olduğunu biliyoruz. Bu nedenle de ilerlemeye çalışıyoruz. Geçmişten ders aldık ve ilerlemeyi denedikçe daha da iyi oluyoruz” dedi.

Özbekistan başka bir dış kaynaktan da yardım bekliyor. Bu kaynak, Brooklyn’dan Pekin’e kadar dünyanın her köşesinde yaşayan, sürgüne gönderilmiş ailelerin çocukları. Bu topluluklar aslında Özbekistan’ı hem uygulamada hem de stratejik olarak dış dünyaya bağlıyor.

Merkezi New York’taki yatırım bankası Oppenheimer’ın yöneticilerinden Fardod Inogambaev, 15 yıl ülkesinden uzakta yaşadıktan sonra kısa bir süre önce Özbekistan’ı ziyaret etmiş. Inogambaev, Özbekistan’daki ‘gizli potansiyelin ortaya çıkarılması’ için gereken yeni fırsatların oluştuğunu düşünüyor. Inogambaev, Özbekistan’ın başarılı olabilmesi için ‘şu an gittiği yolda devam edip, değişimleri ve açılımları daha da derinleştirmesi gerekeceğini’ söylüyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG