WASHINGTON —
Rus milliyetçileri arasında Cumhurbaşkanı Vladimir Putin birleştirici bir lider olarak görülüyor. Ancak uzmanlara göre, ekonomi kötüleşirse Putin’in popülaritesi azalabilir.
Ekonomik Kalkınma Bakanı Alexei Ulyukayev, parlamentoda yaptığı konuşmada, Ukrayna’daki olaylar ve Kırım’ın ilhakından kaygı duyan şirketlerin 70 milyar dolarlık yabancı yatırımı geri çektiğini açıkladı.
Alexei Ulyukayev: “Küresel piyasalarda da yüksek oranda belirsizliğin hakim olduğu bir dönemde bu ciddi bir sermaye kaybı. Yabancı yatırımcılar uluslararası ilişkilerde gerginlik yaşanırken yatırım kararları vermek istemiyor. Bu yüzden son iki aydır ekonomik durum istikrarlı sayılmaz.”
Ukrayna krizi başladığından beri Rusya’da hisse senetleri yüzde 10’dan fazla değer kaybetti. Rus Rublesi dolara karşı son beş yılın en düşük seviyesine indi.
Ancak Avrupa yeni yaptırım tehdidinde bulunsa da bütün yatırımcılar Rusya’yı terketmeye niyetli değil.
Putin’le yaptıkları bir toplantıdan sonra Hollanda Shell Şirketi CEO’su Ben Van Beurden, Rusya’daki yatırımlarını arttıracaklarını açıkladı:
“Rusya’da 20 yıldır yatırım yapıyoruz. Sakharin Enerji şirketiyle işbirliğimizin bu önemli yıldönümünde burada olmaktan mutluyum. Bu ortaklıktan gurur duyuyoruz.”
Yatırım uzmanı Ben Kumar’a göre bu sürpriz değil. Kumar, Shell’in Rus ekonomisinde büyük çıkarları olan tek çok uluslu şirket olmadığına dikkati çekiyor:
“Günümüzde küreselleşmenin sonucu, herkes birbiriyle bağlantılı. BP gibi şirketler ve diğer büyük enerji firmaları o kadar çok uluslu hale geldi ki ticari bağları kesmeye kalkışıtığınız zaman hepsi kıyameti koparıyor.”
Reuter Haber Ajansı Avrupa Editörü Pierre Brancon, Batılı güçlerin Rusya’yı aşırı zorlamaması gerektiği uyarısında bulunuyor:
“Ekonomik savaş açtığınız zaman kendiniz de zarar görürsünüz. Avrupa şirketlerinin Rusya’ya geniş yaptırımlar uygulanırsa zarar görmesi kaçınılmaz.”
Rusya Avrupa’nın ihtiyacı olan doğal gazın üçte birini üretiyor ve bu doğal gazın büyük bölümü Ukrayna’dan geçen boru hatlarıyla taşınıyor.
Diplomatik açıdan çok hassas bir denge kurulması gerekiyor. Uzmanlar, hem bir ticaret savaşını, hem de tüm enerji fiyatlarının artmasını önlemek için dikkatli bir politika izlenmesini tavsiye ediyor.
Ekonomik Kalkınma Bakanı Alexei Ulyukayev, parlamentoda yaptığı konuşmada, Ukrayna’daki olaylar ve Kırım’ın ilhakından kaygı duyan şirketlerin 70 milyar dolarlık yabancı yatırımı geri çektiğini açıkladı.
Alexei Ulyukayev: “Küresel piyasalarda da yüksek oranda belirsizliğin hakim olduğu bir dönemde bu ciddi bir sermaye kaybı. Yabancı yatırımcılar uluslararası ilişkilerde gerginlik yaşanırken yatırım kararları vermek istemiyor. Bu yüzden son iki aydır ekonomik durum istikrarlı sayılmaz.”
Ukrayna krizi başladığından beri Rusya’da hisse senetleri yüzde 10’dan fazla değer kaybetti. Rus Rublesi dolara karşı son beş yılın en düşük seviyesine indi.
Ancak Avrupa yeni yaptırım tehdidinde bulunsa da bütün yatırımcılar Rusya’yı terketmeye niyetli değil.
Putin’le yaptıkları bir toplantıdan sonra Hollanda Shell Şirketi CEO’su Ben Van Beurden, Rusya’daki yatırımlarını arttıracaklarını açıkladı:
“Rusya’da 20 yıldır yatırım yapıyoruz. Sakharin Enerji şirketiyle işbirliğimizin bu önemli yıldönümünde burada olmaktan mutluyum. Bu ortaklıktan gurur duyuyoruz.”
Yatırım uzmanı Ben Kumar’a göre bu sürpriz değil. Kumar, Shell’in Rus ekonomisinde büyük çıkarları olan tek çok uluslu şirket olmadığına dikkati çekiyor:
“Günümüzde küreselleşmenin sonucu, herkes birbiriyle bağlantılı. BP gibi şirketler ve diğer büyük enerji firmaları o kadar çok uluslu hale geldi ki ticari bağları kesmeye kalkışıtığınız zaman hepsi kıyameti koparıyor.”
Reuter Haber Ajansı Avrupa Editörü Pierre Brancon, Batılı güçlerin Rusya’yı aşırı zorlamaması gerektiği uyarısında bulunuyor:
“Ekonomik savaş açtığınız zaman kendiniz de zarar görürsünüz. Avrupa şirketlerinin Rusya’ya geniş yaptırımlar uygulanırsa zarar görmesi kaçınılmaz.”
Rusya Avrupa’nın ihtiyacı olan doğal gazın üçte birini üretiyor ve bu doğal gazın büyük bölümü Ukrayna’dan geçen boru hatlarıyla taşınıyor.
Diplomatik açıdan çok hassas bir denge kurulması gerekiyor. Uzmanlar, hem bir ticaret savaşını, hem de tüm enerji fiyatlarının artmasını önlemek için dikkatli bir politika izlenmesini tavsiye ediyor.
