Erişilebilirlik

Türkiye’de Erdoğan’a Tepki ‘Mor Günü’ İdi


Türkiye’de 25 Kasım, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” nedeniyle kadın örgütleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşitlik ve feminizm karşıtı sözlerine tepki olarak sokakta ve sosyal medyada eylemlere imza attı. CHP milletvekilleri de mor eşarp, kravat veya kıyafetlerle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne geldi ve kürsüden kadın-erkek eşitliğini anlattı.

Birleşmiş Milletler kararıyla 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” olarak 1999 yılından beri kadın haklarıyla ilgili tüm dünyada duyarlılığı sağlamaya dönük etkinliklerle kutlanıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ne dedi?

Türkiye’de ise 25 Kasım arifesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anneliği yücelttiği, kadın hakları savunucusu feministleri ise “annelikten anlamazlar” diye suçlayan konuşması tepki yarattı. Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından düzenlenen 1. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi'nde, şunları dile getirdi:

“Kadınların ihtiyacı olan şey nedir? Burada bazen erkek kadın eşitliği diyorlar. Kadın kadına eşitlik doğru olandır. Erkek erkeğe eşitlik doğru olandır. Ancak kadının özellikle adalet karşısındaki eşitliği asıl olandır. Kadınların ihtiyacı olan eşitlikten ziyade eşdeğer olabilmektir. Yani adalettir. Buna ihtiyacımız var. Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, o fıtrata terstir. Tabiatları bünyeleri fıtratları farklıdır. İş hayatında hamile bir kadını erkekle aynı şartlara tabii tutamazsınız. Çocuğunu emzirmek zorunda olan bir anneyi, bir erkek ile eşit konuma getiremezsiniz. Kadınları erkeklerin yaptığı her işi yaptıramazsınız, komünist rejimlerde olduğu gibi.”

Bu sözleriyle Erdoğan, kadın kavramını fiziksel özellikleriyle sınırlayarak kadın hareketince yüzyılı aşkın süredir kadın hakları için verilen mücadeledeki temel kavram “eşitlik” için “kadın fıtratına aykırı” tespitinde bulunmuş oldu.

Erdoğan’ın, Türkiye’de “erkek egemen veya ataerkil toplumsal yapı” nedeniyle kırsal kesimdeki kadınlara yaptırılan tarım işçiliğini ise, feminizm temel talebi olan “eşitlik” talebinden kaynaklı sorun gibi sunması da şaşırttı. Erdoğan, “Eline ver kazmayı küreği çalışsın, olmaz böyle bir şey, narin yapısına ters düşer. Anadolu'da da böyle yapılmadı mı? O garibim analarımız ne çileler çektiler be, kamburları çıktı. Erkekte kahvede pişpirik oynasın zar atsın” dedi.

İslam dinince anneliğe atfedilen kutsallığını anımsatan Erdoğan, “Bunu feministlere anlatamazsın mesele, onlar anneliği kabul etmiyor. Ama anlayanlar yeter bize diyoruz, onlarla yola devam ederiz” sözleriyle ise feminizmi adeta annelik karşıtı ilan etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, sadece feminizm dışındaki kadın örgütlerini kucaklayacağı mesajını verdiği bu sözleri de dikkat çekti. Bu noktada, Erdoğan’ın konuşma platformu olan 1. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi'ni düzenleyen KADEM’in yönetimince bizzat kızı Sümeyye Erdoğan’ın yer alıyor olması dikkat çekti.

Sümeyye Erdoğan ise, zirve sırasındaki konuşmasında, “Biz KADEM olarak kadın sorunlarının 'cinsiyet eşitliği' gibi dar kavramlar yerine, 'adalet' gibi geniş kapsamlı ve sorunun temeline inen kavramlar üzerine tartışılması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

Sosyal medyada tepki yağdı

Türkiye’de Erdoğan’ın sözleriyle birlikte hem sosyal medyada hem de sokakta kadın örgütlerinden tepki yükseldi. Türkiye’de yıllardır kadın hakları için çalışan ve kadın cinayetlerine karşı savaşan sivil toplum örgütleri, Türkiye’nin imzaladığı CEDAW başta olmak üzere Birleşmiş Milletler sözleşmelerini anımsattı. Erdoğan’ın, kadınlar açısından eşitlik hakkını “fıtrat” ile reddetmesi, daha önce bu ifadeyi Soma’da 301 maden işçisi vefat ettiğinde “Ölüm bu işin (madencilik) var’ sözlerini de gündeme taşıdı. Sivil toplum örgütleri, ‘Kadın fıtratında cinayete kurban gitmek mi var?” sorusunu gündeme taşıdı.

CHP’liler kadın eylemlerini TBMM’ye taşıdı

CHP’li milletvekilleri de, Erdoğan’ı protesto etmek ve 25 kasım “kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü” amacıyla mor rengine büründü. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, mor kravat takarken; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal kadın meslektaşları gibi mor eşarplıydı.

TBMM Genel Kurulu’nda CHP’liler yakalarına “kadın katliamı var” yazılı minik kartonlar taktı. O vekillerden Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak, “Türkiye’de ‘Kadın katliamı var” demek için hepimiz de bunu takıyoruz. Türkiye’de son 7 yılda yüzde 1400 artmış vaziyette kadın cinayetleri. Yuvadaki çocuklar bile kadın ve erkeğin fiziksel olarak benzer olmadığını, farklı olduğunu eşit olmadığını biliyor. Bunu söylemenin bir anlamı yok bir kere. Kadın-erkek eşitliği derken dünyanın her yerinde hukuk önünde eşitlik algılanıyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin en tepesindeki kişinin kadınlar hakkında bu konuşması gerçekten tedirgin edici” dedi.

lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:56 0:00

‘Erdoğan’ın söyledikleriyle mücadele ediyoruz’

CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer de, Erdoğan’a hitap ederken tepkiliydi. Yüceer, şunları ifade etti:

“Başbakan mı desem, Cumhurbaşkanı mı desem, Padişah mı desem bilemiyorum ama Sayın Erdoğan’ın bugün 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele gününe denk gelmesi gerçekten manidar. Tek kadın bakanı aile bakanı o bile diyor ki bu bir zihniyet meselesi yani kadınların karşılaştıkları sorunlar sosyo-kültürel kaynaklı yani bir zihniyet değişimi lazım hal böyle iken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği cümleler bizim mücadele ettiğimiz şeyler. Olay insan olma olayı. Olay demokrat olma olayı. Olay insanları eşdeğer görme olayı. Kadını sadece anne olarak tanımlama ne kadar sağlıklı. Bu kimin, neyin kafası Allah aşkına.”

lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:16 0:00

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Donald Trump’ın sus payı davasında yeni aşamaya geçildi – 22 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG