Erişilebilirlik

‘Suriye’ye Operasyon İçin BM’ye İhtiyaç Yok’


Ürdün'deki Zatari mülteci kampına sığınan Suriyeliler
Ürdün'deki Zatari mülteci kampına sığınan Suriyeliler

Suriye krizinde 160 ila 200 bin arasında kişinin öldüğü tahmin ediliyor. Yaralı ve gözaltındakilerin sayısı tahmin edilemeyecek kadar fazla. Uzmanlar insani krizi önlemek için ‘sınır ötesi operasyon’ dahil her seçeneğe açık

23 milyonluk nüfusun yüzde 40’ı ya mülteci konumunda ya da kendi ülkelerinde evlerini terk etmek zorunda kaldı. Resmi rakamlara göre Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Irak’ta toplam 2 milyon 600 bin Suriyeli mülteci yaşıyor. Yakın bir zaman önce Suriye, evlerini terk etmeye zorlanan kişi sayısı açısından Afganistan’ı geride bıraktı.

Türkiye dahil komşu ülkeler, milyonlarca Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor. Bu ülkeler arasında en zor durumda olanı Lübnan. Çünkü 4,5-5 milyon nüfuslu ülkede Suriyeli mülteci sayısı 1 milyon. Eski İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband’e göre Lübnan’ın yaşadığı durum, “İngiltere’nin tüm nüfusunun bir anda Amerika’ya yerleşmesinden farklı değil.”

Suriye’de iç savaşın köşeye sıkıştırdığı sivillerin trajedisinin daha büyük bir insani faciaya dönüşmemesi için Amerika’ya uluslararası topluma önderlik etme çağrıları artıyor. Kriz ülke içi bir sorun olmaktan çıkıp, hem mülteciler, hem de artan cihatçı tehdidi yüzünden bölgesel bir soruna dönüşmenin eşiğinde.

Suriye’deki insani kriz, dün Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü’nde yapılan bir tartışmada ele alındı. Enstitü araştırmacılarından Suriye uzmanı Andrew Tabler’a göre üç yıllık iç savaş ülkeyi üç bölgeye ayırmış durumda: Ülkenin batısı Esat rejimi ve müttefikleri Hizbullah milisleriyle Şii Iraklı milislerin; Sünniler’in ağırlıkta olduğu iç ve kuzey bölgeler içlerinde el Kaide bağlantılı Nusra Cephesi, Irak ve Şam İslam Devleti gibi terörist örgütlerin de bulunduğu muhalefetin; Türkiye sınırına yakın Kürt bölgeleriyse “PKK bağlantılı” PYD’nin elinde.

Andrew Tabler’a göre bölgede Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra belirlenen ve yüz yıldır değişmeyen sınırlar artık değişme tehlikesi geçiriyor. Bu Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgenin istikrarı açısından önemli bir tehdit.

Soldan sağa: Andrew Tabler, Robert Ford ve David Miliband
Soldan sağa: Andrew Tabler, Robert Ford ve David Miliband
‘Bölgesel krize dönüşebilir’ uyarısı

Suriye’ye komşu ülkelerde faaliyet gösteren International Rescue Committee – Uluslararası Yardım Komitesi (IRC) başkanı David Miliband, Esat rejiminin tüm engellemelerine rağmen Suriye içinde yarım milyon kişiye acil tıbbi yardım, Suriye dışında da bir yarım milyon kişiye daha tıbbi yardım dışında ek yardımlar ulaştırdıklarını söyledi.

İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı David Miliband, Birleşmiş Milletler tahminlerine göre Suriye içinde 3 buçuk milyon kişinin dış dünyayla bağlantısının kesik olduğunu belirtti. Lübnan’da biriken mülteciler sınır boyundaki köy ve kasabaların nüfusunu ikiye katladı. Ürdün’de 650 bin mülteci olsa da, resmi yetkililer, bir o kadar kişinin ülkede kaçak yaşadığına dikkati çekiyor. Türkiye’deki iki sınır kapısından 400 bin kişiye yetecek kadar gıda yardımı yapılmış, ama bu yardım bir seferlik yetecek kadar. Yıl sonuna kadar 500 bin çocuğun eğitim imkanlarından yoksun olacağı tahmin ediliyor. Halep’te güvenlik geçici olarak düzelmiş durumda. Kışın sona erip, yazın yaklaşmasıyla birlikte bu kez hastalık korkusu var. Çocuk felci salgınıyla ilgili haberler yayılmaya başlamışken Miliband bu kez, kızamık salgını tehlikesine dikkati çekiyor. Ayrıca ülkenin kuzeydoğusunda da kuraklık tehlikesi kapıda.

David Miliband’e göre Suriye’deki insani krizin önüne geçilmesi yönünde dört adım atılması gerekli: Öncelikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi ülkeler ve ilgili tüm devletler tamamen Suriye’deki insani krize odaklanacak şekilde bir “özel temsilci” atamalı. İnsani krizle ilgilenecek bu özel temsilciler, bağlı oldukları ülkelerin liderleri tarafından sonuna kadar desteklenmeli, hem yerel hem de uluslararası düzeyde etkin olmalı, taraflar arasında ateşkes sağlayabilecek ve istismarcı tarafları belirleyecek kapasiteye sahip olmalı.

Miliband, ikinci olarak Suriye’ye sınırötesi operasyonların artık dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Eski İngiliz bakan, artık böyle bir operasyonu meşru hale getirme görevinin BM Güvenlik Konseyi’ne düşmediğini, devletlerin bu konuda sorumluluğu olduğunu söyledi.

İnsani açıdan tüm taraflara baskı uygulanması gerektiğini savunan Miliband, ayrıca baskının savaşın taraflarına siyasi destek veren kesimlere de uygulanması, yaşananlardan dolayı bu kesimlerin de sorumlu tutulması gerektiğini savundu.

Son olaraksa, BM’nin yürüttüğü tüm insani çabaların desteklenmesi, David Miliband için, Suriye’deki insani krizin engellenmesi konusunda önemli bir adım.

Eski İngiliz bakana göre Suriye’deki krizin tüm bölgeyi etkilemesi kaçınılmaz.

‘Şam hükümeti Cenevre sözleşmelerini ihlal ediyor’

2011 yılında başlayan Suriye krizinin başında Amerika’nın Şam Büyükelçisi olan Robert Ford, insani yardım çabalarını önleyen, yerleşim birimlerini ablukaya alıp kendi halkını dış dünyayla ilişkisini tamamen kesen Esat rejimini Cenevre sözleşmelerini ihlal etmekle suçladı.

Krizin ilk aylarında Suriye’den ayrılmak zorunda kalan Büyükelçi Robert Ford, bir süre önce Amerika Dışişleri Bakanlığı’ndan da emekli oldu. Büyükelçi Ford, krizin başından bu yana Esat rejimi ve muhalefet arasında görüşmelerin gerekli olduğunu, ancak rejimin görüşmelerle ilgilenmediğini savundu. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ın bir süre sonra yeniden adaylığını koymaya hazırlandığına dikkati çeken Ford, bu durumun Suriye’de barışın temelini oluşturacak bir geçici uzlaşma hükümeti kurma çabalarını da tamamen tehlikeye atacağını belirtti.

Beşar Esat’ı sorunun ana nedeni olmakla suçlayan emekli Büyükelçi Ford, Suriye Devlet Başkanı’nın görevde kalmaya devam ettiği sürece cihatçıları ülkesine çeken bir “mıknatıs” görevi göreceğini söyledi. Ford, cihatçıların Suriye’de bu denli faaliyet göstermesinin Şam hükümetine destek veren Rusya ve İran gibi ülkeler açısından da tehlikeli olduğunun altını çizdi. Çok sayıda Çeçen savaşçının Suriye’de muhalefet safında savaştığını hatırlatan eski Şam büyükelçisi Ford, ülkelerine dönen Çeçen cihatçıların ileride Rusya için ciddi bir terör sorunu oluşturabileceği uyarısında bulundu.

Sorunu görüşmeler yoluyla çözmek için üç konuda Suriyeli taraflara baskı yapılması gerektiğini vurgulayan emekli Büyükelçi Ford, öncelikle ılımlı kesimlere destek verilmesinin öneminin altını çizdi. Ford ikinci olaraksa, Suriye muhalefetinin Beşar Esat’a destek veren küçük gruplara, azınlıklara ulaşması ve onlara ‘savaştan sonra misilleme yapılmayacağı yönünde güvence verilmesi’ gerektiğini söyledi.

Robert Ford, İran ve Rusya gibi devletlerin Esat rejimine yaptığı yardımın, rejimin ayakta kalması açısından önemli bir unsur olduğunu belirterek, bu ülkelerin bir şekilde Şam hükümetine desteği çekme konusunda ikna edilmeleri gerektiğini de sözlerine ekledi.

STÜDYO VOA

EKOTÜRK Stüdyo VOA
lütfen bekleyin
Embed

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG