Otomobiller, evler, gece elbiseleri, hatta sörf tahtaları… Bunlar günümüzde doğrudan sahibinden kiralanabilen eşyalardan sadece birkaç tanesi. Ekonomideki payı 26 milyar doları bulan “sahibinden kiralama” sektörü, internet ve sosyal medya sayesinde kolay ve güvenilir bir ticaret modeline dönüştü. Şimdi bu sektörün tüketicileri nasıl etkilediğini görmek için New York’a gidiyoruz.
Dünyada bir milyardan fazla araç bulunuyor. RelayRides şirketi, boşta duran arabaların değerlendirilmesine yardım ediyor.
Anas Kasawat bu ay 1000 dolardan fazla para kazanmış: “Hep arabamı kiralamak isterdim ama hep sigorta engeline takılırdım. RelayRides, benim için en doğru seçim oldu.”
Sahibinden kiralama sektöründeki en büyük kaygı güvenlik konusudur. Uluslararası araç kiralama firması “Uber” geçtiğimiz günlerde, müşterilerin kaza ve hırsızlıkla ilgili kaygılarını gideremediği için eleştirildi.
RelayRides’ın sunduğu milyon dolarlık sigorta poliçesiyse, direksiyona geçen müşterilere güvence veriyor. RelayRides’ın kiraladığı elektrikli, lüks ve vitesli araç modelleri, geleneksel araç kiralama firmalarını zorlu bir yarışa sokuyor.
Yazılım programıyla işletilen RelayRides, büyük şehirlerdeki geleneksel araç kiralama firmalardan yüzde 35 daha ucuz. Ancak RelayRides CEO’su Andre Haddad’a göre, insanların RelayRıdes’ı tercih etmesindeki tek etken bu değil: “Birçok tüketicinin bıraktığı iz konusunda hassas olduğunu düşünüyorum. Toplumsal izleri, çevresel izleri önemsiyorlar. Etrafımızda daha iyi değerlendirebileceğimiz otomobilleri ve böylece araç sayısını azaltabileceğimizi düşünürsek, RelayRides’la çalışan tüketicileri anlayabiliriz.”
Darry Swanson, bisikletlerini kiralamak için Spinlister firmasını kullanıyor. Swanson için sosyal çevre çok önemli: “Eşyalarımı paylaşmayı seviyorum. 3-4 tane bisikletim var ve hepsini aynı anda kullanmıyorum. Ben de bu sayede yeni insanlarla tanışabileceğimi ve eşyalarımı paylaşabileceğimi düşündüm.”
Spinlister firmasından Andrew Batey, sahibinden kiralama modelinin benzer hobilere sahip insanları bir araya getirdiğini söylüyor: “Şu anda 66 ülkede hizmet veriyoruz. Bangladeş’teki müşterilerimiz de Amerika’daki müşterilerimizin bisiklet tutkusunu paylaşıyor.
Bisikletinin iadesi geciken Swanson, Spinlister’ın olaya tepkisinden de memnun kalmış: “Bana çok yardımcı oldular. Gecikmeden dolayı bana hediye çeki verdiler. Tabi küçük bir firma olmaları da sorunları hemen çözmelerine yardım ediyor. Müşterileriyle daha kişisel bir ilişki kuruyorlar.”
Spinlister tarafından yaptırılan bağımsız bir anket, Amerikalıların sadece yüzde 4’ünün sahibinden kiralama firmalarını kullandığını gösterdi.
Andrew Batey, “Bu önemli bir oran değil. Bundan 10 yıl sonra bu sahibinden kiralama sektöründe göreceğimiz firmalar, müşteri ilişkilerine ve müşteri memnuniyetine odaklanan firmalar olacak,” diyor.
New Yorklular şimdilik, kolay ve ucuza araç kiralamanın tadını çıkarıyor. Ancak bu sektör geliştikçe, teknoloji ve hizmet konusunda sıkıntılar da ortaya çıkabilir.
