Erişilebilirlik

Rusya'dan Türkiye'ye Gaz İndirimi


Rusya Cumhurbaşkanı Putin Ankara'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile düzenlediği ortak basın toplantısında Türkiye'ye Mavi Akım boru hattıyla nakledilen doğal gaz fiyatını gelecek yıldan itibaren yüzde 6 ucuzlatacaklarını açıkladı

Türkiye- Rusya ilişkilerinde enerji odaklı ekonomik çıkarlara dayalı yaklaşım, Suriye ve Ukrayna konularında derin görüş ayrılıklarına diplomatik çözüm bulunmasına yetmedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye’nin, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’ne çevresel etki raporu engelini ortadan kaldırmasının ardından, 1 Ocak itibariyle doğalgazda yüzde 6 indirim sözü verdi.

Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerde kritik dönemeçten ekonomiye dayalı işbirliğine yönelerek dönüldü. Türkiye, özellikle Kırım’daki Tatar varlığı nedeniyle Rusya’nın Ukrayna’daki politikasına sert tepki göstermişti. Putin ise iki ülke konusunda Ukrayna konusundaki görüş ayrılığı konusunda yumuşak bir dil kullanmayı tercih etti. Benzer bir şekilde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Suriye konusunda Beşar Esad rejimine Rusya’nın desteğini eleştirmek yerine iki ülke arasında dayanışma çağrısında bulundu.

Rusya Devlet Başkanı Putin’in Ankara ziyaretini protesto eden Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği ise Güvenpark’ta gösteri düzenledi. Gösteride Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgal etmesi kınandı.

Putin, Ankara’da ilk önce Anıtkabir’i ziyaret etti. Esenboğa Havalimanı’ndan itibaren binlerce kişilik polis koruması altında güvenliği sağlanan Putin için, Rusya’dan özel bir araç getirilmesi de dikkat çekti. Anıtkabir ziyareti sonrasında Putin Papa Francis’ten sonra devlet başkanı düzeyindeki ikinci konuk sıfatıyla Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ağırlandı. Putin’in dışında, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’ın yanı sıra çok sayıda bakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ev sahipliğindeki Türkiye- Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı’na katıldı. Putin-Erdoğan birebir görüşmesi ardından gerçekleşen Konsey toplantısı planlanandan uzun sürdü. Toplantı sonunda iki devlet adamı Erdoğan kameralar karşısına geçerek, ülkeleri adına vardıkları anlaşma noktalarını açıkladı.

Putin: Türkiye üzerinden yeni boru hattı kuracağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ortak basın toplantısında, Rusya’nın, Almanya'nın ardından Türkiye'nin ikinci büyük ticaret ortağı olduğuna dikkat çeken Vladimir Putin, Mersin'de inşa edilmesi planlanan Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projesinde ne maddi kaynak ne de süre sorunu olmadığını söyledi. Putin, projenin güvenliği konusunda da “Fukuşima’dan ileri seviyede teknolojiler kullanılıyor. O yüzden güvenlik konusunda şüpheniz olmasın" dedi.

Türkiye topraklarında, Güney Avrupa tüketicileri için yeni bir enerji hattı kurulması konusunda karşılıklı anlaşmaya vardıklarını belirten Putin, Türk-Yunan sınırında bir gaz dağıtım merkezi oluşturulabileceğini ve Türkiye'ye ulaştırılan doğalgaz miktarında da 3 milyar metreküplük bir artışa gidilebileceğini bildirdi. "Türk ortaklarımızla enerji işbirliği ile ilgili, 1 Ocak itibarıyla doğalgaz fiyatlarında yüzde 6 indirim sağlayacağız " sözleriyle Türkiye’ye iyi haberi veren Putin, Güney Akım Projesi'nin ise Bulgaristan’da tıkandığını anımsatarak, Avrupa’ya doğalgaz resti çekti. Putin, "Avrupa bunu gerçekleştirmek istemiyorsa gerçekleştirilemeyecek. Demek ki enerji kaynaklarımızı farklı yerlere göndereceğiz. Sıvılaştırılmış gazın da farklı pazarlara ihracı olacak ama Avrupa bu gaza ulaşamayacak," diye konuştu.

Putin: “Esad rejimi’nin seçimlerde desteğe sahip olduğunu gördük.”

Rusya Devlet Başkanı Putin, Suriye konusunda Türkiye ile her zaman temasta olacaklarını vurgulayarak, Erdoğan ve AKP Hükümeti’nin açıkça tavır aldığı Suriye hükümeti konusunda ise: "Seçimler farklı değerlendirilebilir ama seçim sonucunda Esad’ın büyük desteğe sahip olduğunu gördük" diye konuştu. Putin, Suriye'nin istikrarı için çaba harcayacaklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Suriye’deki seçimleri farklı bir biçimde değerlendirdi. Erdoğan, “Suriye seçimleriyle ilgili bir değerlendirme yapacağım. Dünyada darbeciler hep yüksek oyla gelirler, yüzde 90-95 oyla gelirler. Bizde de geçmişte yapılan darbelerin ardından yapılan seçimlerde şunu gördük; hep açık oy, gizli tasnifle seçim neticelenir. Ondan sonra istedikleri, arzu ettikleri gibi bir netice açıklanırdı. Bunun Mısır'da da neticesini aynı şekilde gördük, kimler seçimlere katılabildi, kimler katılmadı... Aynı şekilde Suriye'de seçimlere kimler katıldı, kimler katılamadı. Gerçekten objektif olarak buralarda seçimler yapılabildi mi? Bunları teraziye çıkardığımız zaman demokratik bir ortamda bu seçimlerin yapılmadığını görürüz,” dedi.

Erdoğan, 100 milyar dolar hedefi etkilenmez mesajı

Suriye konusunda Rusya ve Esad yanlısı politika izleyen bir diğer ülke olan İran ile Türkiye olarak ortak çalışma yürütmek istediklerini kaydeden Erdoğan, 100 milyar dolarlık ikili ticaret hacminin hedeflendiğini ve bunun görüş ayrılıklarından etkilenmeyeceği mesajını verdi. Ancak Erdoğan’ın Suriye ağırlıklı açıklamaları sırasında, Rusya ile bir diğer görüş ayrılığı kaynağı olan Ukrayna’dan hiç bahsetmemesi de dikkat çekti.

Böylece Ukrayna ve Suriye konularına rağmen Türkiye ve Rusya ilişkilerinde ekonomik çıkarlarda işbirliği sağlanmış oldu.

Akkuyu’ya ÇED Raporu’na dava geliyor

Bu arada Putin’in, Ankara’ya gelişinden saatler öncesinde Rusya ortaklığıyla, Mersin’de inşa edilecek Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’ne izin anlamına gelen çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporuna onay çıkması gündeme damgasını vurdu.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Akkuyu için ÇED Raporu’na onay vermesindeki zamanlamayı “manidar” bulduklarını dile getirdi. Bozoğlu, “ÇED’in onaylanmasına rağmen aslında içeriğinde çok ciddi eksikliler olduğunu görüyoruz. Raporda, radyoaktif atıkların bertaraf edilmesiyle ilgili çözümler bulunmuyor,’ dedi.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası olarak olası bir nükleer kaza ile ilgili riski değerlendirdiklerini belirten Bozoğlu, ancak bakanlıkça onaylanan ÇED Raporu’nda böyle bir kaza riski değerlendirmesi olmadığını da ifade etti. Bozoğlu, çatı kuruluş olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile birlikte bu ÇED Raporu’na karşı dava açacaklarını sözlerine ekledi.

Bozoğlu: Nükleerde Rusya’ya hammadde bağımlılığı sürecek

Türkiye’nin, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nin inşaatındaki amacı “enerjide dışa bağımlılığı azaltmak” olarak açıkladığını anımsatan Bozoğlu, “Ancak santralde kullanılacak nükleer yakıt çubukları, yani hammaddesi yine Rusya’dan gelecek. Dolayısıyla yine dışa bağımlı bir enerji sektörü alanı daha yaratılıyor,” diye konuştu.

Nükleer atıkların nakliyesi noktasında ise 5 ile 7 yıl arasında beklenmesi gerektiğini kaydeden Bozoğlu, bunun anlamının Akkuyu’nun aynı zamanda bir nükleer atık depolama merkezine dönüşeceği olduğunu vurguladı.

Kırım Türkleri, Türkiye’ye seslendi ama…

Bu arada Putin’in gelişini protesto eden Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin Genel Başkanı Tuncer Kalkay da Amerika’nın Sesi’ne konuştu. Komşularına saygı ve insan hakları temelinde Türkiye’ye ve Türk halkına seslendiklerini kaydeden Kalkay, eylemlerine Ankaralılar’ın da destek verdiğini söyledi.

Rusya’nın, Ukrayna konusunda geri adım atmasını beklemediklerini vurgulayan Kalkay, Putin’e eğer ciddi tepki gösterilmezse ve önlem alınmazsa daha ileri adımlar atabileceğini belirtti ve bölgedeki savaş riskine dikkat çekti.

Kırım Tatarları’nın şu anda Rusya kontrolünde ciddi sıkıntılar yaşadığını anlatan Kalkay, “Kırım Tatarları arasında bölünme yaratmaya çalışıyorlar ve Rusya’ya destek verebilecek isimleri kendi yanlarına çekiyorlar. Bunun yanı sıra askeri giyimli kişiler Kırım Tatarları’nı günlük hayatlarında rahatsız ediyor, camilere zarar vermeye çalışıyor,” dedi. Kırım Tatarları’nın lideri Mustafa Kırımoğlu’nu destekleyen kişilere de dava açıldığını kaydeden Kalkay, Kırım’da her geçen gün Türk kökenli nüfusun yaşam şartlarının zorlaştığını belirtti.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG