Fransa’da laikliğin güçlü savunucularından Cumhuriyet ve Laiklik Komitesi, uluslararası laiklik ödülünü bu sene ünlü piyanist Fazıl Say’a verdi. Fazıl Say ödülünü Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’dan aldı. Fransa Başbakanı Manuel Valls’in törene katılması törenin önemini daha da artırdı. Valls konuşmasında, “Sevgili Fazıl Say, geldiğin için teşekkürler. Müziğinle vediğin mesaj çok güçlü” dedi.
Fransa Laiklik ve Cumhuriyet Komitesi, “laiklik için verdiği mücadelesini” desteklemek amacıyla, her yıl bir ulusal, bir de uluslararası isme verdiği ödülün 12’cinsini bu sene dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’a verdi. Paris Belediyesi’nde düzenlenen törene ev sahibi Belediye Başkanı Anne Hidalgo’nun yanı sıra, Fransa Başbakanı Manuel Valls, Charlie Hebdo dergisi çalışanları, çok sayıda bakan, politikacı, diplomat, sanatçı, üniversiteli ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Gecede ulusal ödül Saint Denis Üniversitesi’nde, “Ouverture” adındaki Müslüman öğrenci hareketinin baskılarıyla karşılaşan ve sık sık fiziksel ve sözlü saldırıya uğrayıp, ölüm tehdidi almasına rağmen laikliği savunan Üniversite Müdürü Samuel Mayol’e verildi.
Fransa dışında, tehdit ve baskılara rağmen laikliği savunan sanatçı Fazıl Say da, konuşmasında Gezi Parkı direnişi ve Ankara saldırısını gündeme getirerek, “Türkiye’de laiklik konusunda her şey kötüye gidiyor. Ama buradan, sessizliği yırtan Gezi direnişçilerini selamlıyorum. Laiklik benim memleketim Türkiye’de cesur lider Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet ile özdeşleşmiş bir kavramdır. Bizler için laiklik, bilimde, sanatta, sporda, dünyada var olmak isteyen Türkiye insanının, farklı inançları ve farklı etnik kökenlere sahip halkına, eşit insan hakları ve tüm inanışlara ve inançsızlara adil hak tanıyan bir adalettir. Hayyam’ın bir mısrasını tweet olarak attığım için ceza almıştım. Benim ülkemde hukuk işlememektedir. Laiklik ise yok olmak üzeredir. Çocuklarımız için artık çok şey yapmalıyız. Tehlike büyüktür ve tehlikenin farkındayız” dedi. Fazıl Say, “Kara toprak adlı bestemi Charlie Hebdo’dan Ankara katliamına, tüm terör saldırılarında ölenlere adıyorum” diyerek, kısa bir de konser verdi. Say’ın konseri salonda ayakta alkışlandı.
Valls: ‘Müziğinle sözden güçlü mesaj veriyorsun’
Başbakan Valls de, Say’ın konserinin ardından söz alarak, “Sevgili Fazıl Say, burada olduğunuz için çok mutluyum. Size teşekkür ediyorum. Burada çaldığınız müzik çok güzeldi. Müzik sözden daha güçlü mesaj veriyor” diye konuştu. Fransa’nın Charlie Hebdo saldırısının ardından ciddi bir uyanış yaşadığını söyleyen Valls, “Nasıl oldu da cumhuriyetin çocukları, eline silah aldı ve kendi yetiştiği toprakların insanına silah sıktı? Fransa bunu sorguluyor. İslami radikalizmin yükselişi endişe verici. Sadece Fransa’da değil, Kophenag’dan Ankara’ya her yerde bombalar patlıyor” dedi. Valls, laikliğin bütün yaşananlara en doğru yanıt olduğunu da dile getirerek, “Eğer laiklik olmazsa ne ilerleme, ne birlik, ne de barış olur. Herkes laikliğin ne kadar önemli olduğunu anladı, laikliğe bağlılığını dile getirdi” dedi.
Sol iktidarın FN korkusu
Okullarda ve özel şirketlerde laiklik şartını yayınladıklarını, laiklik ilkesini savunan önemli adımlar attıklarını kaydeden Fransa Başbakanı Valls, “Ancak bugünlerde laikliğin aşırı sağın eline düşmesinden korkuyorum. Cumhuriyetin düşmanlarına karşı laiklik mücadelesini sürdürmeliyiz. Her alanda laikliğe saldırı var. Cumhuriyetin çok kararlı düşmanları var. İfade özgürlüğüne, bizim özgürlük, eşitlik ruhumuza kast etmek isteyenler var. Bu ilkeyi şimdi savunmak şart. Aksi taktirde yarın çok geç olacak. Laiklik kelimesi son derece kötü ellere düşebilir. Aşırı sağ bazı bölgelerde seçimi kazanmanın arifesinde, aslında iktidarın arifesinde. Aşırı sağın gelip bizlere Clemenceau’nuni Jaures’in, De Gaulle’ün bıraktığı mirası yağmalamasını istemiyorum. Evet, bir mücadele vermek şart” diye konuştu.
Domuz eti tartışması
Laiklik mücadelesinin en çok okullarda verilmesi gerektiğini dile getiren Valls, “Ancak, kantinlerimizde bazı çocuklar dinleri gereği domuz eti yemiyor diye parmakla da gösterilemezler. Ya da yemek yemekten alıkonamazlar. O zaman başımızın üzerinde yürürüz (vahim bir hata yapmış oluruz). Asla bu çocuk domuz eti yemiyor diye tüm çocuklar da buna dahil edilemez. İnananlar inançlarını kimseye dayatmaz. İnanmayanlar da, inananların inançlarının gereğini yerine getirmesini engelleyemezler” diye konuştu.
Problemin iki yüzü
Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo da, “Laiklik bugün her zamankinden daha büyük önem taşıyor. Ne komünotarizm, ne de ırkçılık doğru bir yöntem. Her ikisi de toplumdaki problemin iki yüzü. Irkçı söylem toplulukların daha çok içine kapanmasına yol açıyor. Aşırı sağın nefret söylemiyle savunduğu laiklik çok tehlikeli. FN ülkemizde birlikte yaşamanın düşmanıdır” dedi.
Laiklik ve Cumhuriyet Komitesi’nin başkanı Patrick Kessel de, “Biz Komite olarak cumhuriyetin en önemli temel taşlarında laiklik için mücadele veriyoruz. Biz ayakta, dimdik, laik, kardeş, evrensel bir Fransa’yı seviyoruz. Bu mücadele hemen burada, şimdi ve acilen yürütülmeli. Ülkemizde insanların inançlarından ya da düşüncelerinden ötürü öldürülmelerini kabul etmiyoruz” dedi. Charlie Hebdo ekibi de derginin öldürülen Genel Yayın Yönetmeni Charb’ın anısına karikatür gösterisi eşliğinde bir metin okudular.
Fransa’dan Türkiye’ye güçlü laiklik mesajı
Laiklik ve Cumhuriyet Komitesi, ülkede laikliğin en güçlü savunucularından oluşuyor. Fransa’da sağ ve soldan politikacıların, önemli akademisyenlerin, diplomatların ve sivil toplum örgütlerinin destekledikleri bir örgüt. Komite’nin Fazıl Say’a Türkiye’de yapılacak seçimlerden bir hafta önce destek vermesi ise oldukça ilginç bir seçim. Türklerin oy kullanma işleminin sona erdiği gün, Türkiye’deki kritik seçimlerden ise bir hafta önce Fazıl Say’a laiklik ödülü vermesi aslında önemli bir mesaj içeriyor. Başbakan Valls’in danışmanlarının karşı önerisine rağmen toplantıya katılması, Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’nun belediyenin balo salonunu açması mesajı daha da güçlendirerek Fransız makamlarının da bu ödülü desteklediği mesajını içeriyor.
