Erişilebilirlik

Papa: ‘Ortadoğu Ne Kadar Acı Çekecek?’


Hristiyanlık alemi açısından 'ruhani lider' konumundaki Papa Francis, Ürdün ve Arnavutluk’un ardından nüfus çoğunluğu İslam dini inancına sahip Türkiye’ye geldi. Türkiye’de barış temalı mesajlarıyla dikkati çeken Papa Francis, “Bir savaş sanki bir başka savaşı doğurmaktadır. Sanki savaşa ve şiddete verilebilecek yegane cevap, yeni bir savaş ya da başka bir şiddet eğilimine başvurmakmış gibi devam etmektedir. Bu yüzden bu barış yetersizliği nedeniyle daha ne kadar acı çekmek zorunda kalacak Ortadoğu?” dedi.

Türkiye, Vatikan devletiyle diplomatik ilişkilerini resmen 1960'da kurduktan sonra bugün 4'ncü kez Papa ağırlıyor. Vatikan'dan ilk kez 1967'de 6. Paul, ardından 1979'da 2. Jean Paul ve son olarak 16. Benediktus Türkiye'ye resmi ziyarette bulunmuştu. Şimdi Papalık tarihinde 266'ncı Papa mevkiindeki Francis, altıncı yurtdışı seyahati içinse kendisine Türkiye rotasını belirledi.

Papa Francis, Air İtalia’ya ait bir uçakla Türkiye’ye geldi ve beraberinde çok sayıda gazeteci de kendisine eşlik etti. Başkent’te Esenboğa Havalimanı’ndan itibaren yoğun güvenlik önlemleri altında ağırlanan Papa Francis, mütevazı araç talebi nedeniyle Ankara’da zırhlı olmayan bir araçla dolaştı. Ankara'nın ayazına karşı kalın bir beyaz palto ile önlem aldığı gözlemlenen Papa'nın tercümanlığını ise İngilizce ve İtalyanca hakimiyetiyle tanınmış olan sinema sanatçısı Serra Yılmaz yaptı. Serra Yılmaz, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde Türkiye’ye gelen 16. Benediktus’a da çeviri yaptı.

Papa Francis, ilk durağı Anıtkabir’de huzurunda saygı duruşunda bulunduğu Atatürk’e hitaben Türkiye’nin farklı kültürler ve dinler için diyalog noktası olmasını dilediğini söyledi: "Dileğim odur ki iki kıta arasındaki doğal bir köprü olan Türkiye, sadece yolların kesişme noktası değil aynı zamanda tüm kültür, etnisite ve dinlere mensup kadın ve erkekler için diyalog ve birlikte yaşadıkları bir nokta olur" sözleriyle kaleme aldı.

'Ak Saray'a özel akreditasyon

Kuşkusuz Papa Francis'in Türkiye ziyaretinde en tartışmalı durağı ise, Atatürk Orman Çiftliği arazisine inşa edildiği için davalık olan kamuoyundaki adıyla 'Aksaray' resmi adıyla Cumhurbaşkanlığı Sarayı oldu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Çankaya Köşkü’nde karşılanmayan ilk Papa olan Papa Francis, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na bağlı atlı birliklerce karşılandı.

Ev sahibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, aracından inerken karşılandığı Papa Francis, Türkçe "Merhaba asker" diyerek tören birliğini selamladı. Karşılamada, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu da hazır bulundu.

Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, yurtdışından üst düzey resmi ziyaretlerde her zaman olduğu gibi Papa için özel akreditasyon kartları hazırladı. Ancak bu kartlar Esenboğa Havalimanı, Anıtkabir ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nda geçerliydi. Ancak Cumhurbaşkanlığı özel bir liste oluşturdu ve kendi seçtiği gazetecileri içeri aldı. Erdoğan'ın talimatıyla bir süredir uygulanmakta olan Fethullah Gülen cemaatiyle bağlantılı medya kuruluşlarında görevli gazeteciler yine Cumhurbaşkanlığı'nın akreditasyon kapsamı dışında kalırken; farklı gerekçelerle başka medya kuruluşlarına da izin çıkmadı.

Papa'dan Ortadoğu mesajı

Ortadoğu’nun çok uzun yıllardır kardeş katlinin yaşandığı savaşlara sahne olduğuna dikkat çeken Papa Francis, barış çağrısında bulunduğu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir savaş sanki bir başka savaşı doğurmaktadır. Sanki savaşa ve şiddete verilebilecek yegane cevap, yeni bir savaş ya da başka bir şiddet eğilimine başvurmakmış gibi devam etmektedir. Bu yüzden bu barış yetersizliği nedeniyle daha ne kadar acı çekmek zorunda kalacak Ortadoğu. Durumun sanki daha iyiye gidebilmesi mümkün değilmiş gibi bu çatışmaların devam etmesine göz yummamalıyız. Tanrının yardımıyla barışı sağlamak için çabalama cesaretini her zaman içimizde hissedebiliriz ve hissetmeliyiz. Bu yaklaşım sadakat, sabır ve kararlılıkla tüm müzakere yollarını kullanmaya ve barışla sürdürülebilir kalkınmanın somut hedeflerine varmaya varır. Sayın Cumhurbaşkanı, böylesine yüce ve acil bir amaca ulaşmak için dinler arası ve kültürlerarası diyalog büyük katkıda bulunur. Bununla birlikte bütün insanlık onurunu ciddi derecede aşağılayan ve amacı için dini araç olarak kullanan her çeşit köktenci yönelim ve terörizm bertaraf edilir."

Suriye ve Irak’ta bugüne kadar ne yazık ki çatışmalara tanık olunduğunu belirten Papa Francis, "Özellikle Suriye ve Irak’ta terör eylemleri halen aralıksız devam etmektedir. Tutuklular ve farklı etnik gruplara karşı en basit insani kurallar dahi çiğneniyor. Azınlık gruplarına yönelik büyük zulümler gerçekleşiyor. Sadece Hristiyanlar ve Ezidiler değil yüzbinlerce insan evlerini ve hayatlarını kurtarmak ve inançlarını kurtarabilmek için terk ediyorlar" dedi.

Türkiye'ye mülteciler için 'papalık kutsaması'

Türkiye'nin büyük bir cömertlik gösterdiğini ve göçmenleri kabul ettiğini anımsatan Papa Francis, uluslararası topluma da göçmenlere yardım edilmesinin ahlaki bir mecburiyet olduğunu mesajını verdi. Papa Francis, Türkiye'nin Ortadoğu'da nasıl bir yol izleyeceği konusunda dikkatli olması gerektiği yönünde sözlerini şöyle tamamlandı:

“Gerekli olan insani yardımın yanında bu trajediyi ortaya çıkaran sebeplere de kayıtsız kalınmamalıdır. Şunu da hatırlatmak isterim ki her zaman uluslararası hukuka saygılı olmak şartıyla haksız saldırıya karşı mücadele meşru ise de sorunun çözümü için sadece askeri cevap yeterli olmayacaktır. Türkiye tarihi, bölgede coğrafi konumu ve önemi nedeniyle büyük bir sorumluluğa haizdir. Türkiye’nin yaptığı seçimler ve verdiği örnek özel bir değere sahiptir. Ayrıca medeniyetlerin bir araya gelebilmesine katkı sağlayabilir, izlenebilir barış ve kalkınma yollarını çizebilir. Her şeye kadir yüce Tanrı Türkiye’yi kutsasın ve korusun ve onu etkin, kabul görür bir barış inşacısı yapsın."

Erdoğan İslamfobi ve Filistin mesajları verdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Batı dünyasında İslam'ı terör ile özdeş hale getirme girişimlerini görmekten duyduğu rahatsızlığı aktardı. Erdoğan, “Buna karşılık İslam dünyasında da Müslümanlara yönelik olumsuz algıyı besleyebilecek bir şekilde, öfke, nefret ve şiddetin yaygınlaştığını yine esefle müşahede ediyoruz. Kendisini yenilmiş, mağdur, terk edilmiş ve adaletsizliğe uğramış hisseden milyonlarca insan umutsuzluk içinde terör örgütlerinin istismarına açık hale gelebiliyor” dedi.

Irak-Şam İslam Devleti terör örgütüne kısa adıyla IŞİD ifadesini kullanmak yerine Arapça ifadesine dayanarak ve İslam ifadesini kullanmamak gerekçesiyle 'DEAŞ' demeye devam ettiği gözlemlenen Erdoğan, bu örgütü sert dille eleştirdi.

İsrail'in askeri birliklerle Mescid-i Aksa'ya düzenlediği operasyonu unutmayan Erdoğan, “Gazze'ye uygulanan, masum çocukların, masum kadınların ölümüne yol açan devlet terörü ne yazık ki dünya dikkatini çekmiyor. Mescid-i Aksa'yı hedef alan ihlal ve saldırıları mütemadiyen görmezden geliniyor. Orada faklı dini cemaatlerin kutsallarına ve özgürlüklerine yönelik de kısıtlamalar yapılıyor. Uluslararası camia buna da duyarsız kalıyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kürt Sorunu'nun çözümü için müzakere sürecinin kendisini başlattığını belirtmesine karşın Papa Francis ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, PKK'yı şikayet etmesiyle de dikkat çekti. “Türkiye'de 30 yılı aşkın süredir 50 bine yakın insanın ölümüne neden olan PKK dünyadan gereken tepkiyi almıyor” diyen Erdoğan, Türkiye'nin bölgesindeki barıştan yana çabalarının görmezden gelinmemesini istedi.

Papa Francis, Ankara'daki son durağı Diyanet İşleri Başkanlığı'nda ise Başkan Mehmet Görmez ile birlikte dinler arası hoşgörü çağrısında bulundu.

Papa Francis, yarın İstanbul'da temaslarını sürdürecek ve Ortodoks Kilisesi ile ortak deklarasyona imza atacak.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

ABD üniversitelerinde Gazze protestoları yayılıyor - 24 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG