Ekim ayında imalat ve hizmet sektörlerinin son üç yılın en hızlı büyüme dönemine girmesiyle çok sayıda yeni istihdam alanı açıldı.
Başkan Obama, son üç çeyrekte her ay 200 bin kişinin istihdam edildiğini açıkladı: “Özel sektör, son 56 aydır 10 milyon 600 bin kişiye iş sağladı. 1990’lı yıllardan bu yana istihdam alanındaki en güçlü büyümeye tanık oluyoruz.”
Ancak rakamlar, istedikleri işlerde çalışamayan ya da becerileri doğrultusunda iş bulamayanların karşı karşıya kaldığı acı gerçeği gizler nitelikte.
Bankrate.com adlı finans sitesinin uzmanlarından Mark Hamrick, “Rapora göre dokuz milyon kişi, hala işsiz. Yedi milyonsa tam zamanlı işlerde çalışmak istemesine rağmen sadece yarı zamanlı işler bulabilmiş. Bu iki rakamın toplamı, yani 16 milyon kişi, ya işsiz ya da istedikleri işlerde çalışamıyor” diyor.
Ekonomist Mark Hamrick, son kazanımlara rağmen maaşı artmayan ya da istedikleri işte çalışamayan seçmenlerin ruh halinin ara seçimlere yansıdığı görüşünde: “Amerikalılar, gelirleri artmadığı ya da gelir artışının enflasyona zar zor ayak uydurduğu dönemlerde ekonomik durumlarının tehlikeye girdiğini hissediyor. Gelecek kaygısı yaşamaya başlıyor.”
Saatlik ücretler, Ekim ayında sadece üç sent arttı. İktisatçı Cary Leahey, ekonomisi tüketim harcamalarına dayalı olan Amerika için bunun büyüme olarak algılanamayacağını söylüyor: “Maaşlar artıncaya kadar tüketicilerin para harcadığını göremeyeceksiniz. Tüketiciler para harcayıncaya kadar da ekonomi zayıf kalmaya devam edecek.”
Uzmanlar, ekonomiyle ilgili müjdeli haberlere rağmen borsayı harekete geçirecek gelişmeler olmadığı görüşünde. Bu nedenle de Amerika Merkez Bankası’nın yakın gelecekte faiz oranlarını artırması beklenmiyor.