Pew Araştırma Merkezi’nden Conrad Hackett İslam’ın dünyanın en hızlı büyüyen dini olduğunu söylüyor: “2070 yılında dünya nüfusunda Hıristiyanlar’la Müslümanlar’ın nüfusunun eşitleneceğini tahmin ediyoruz.”
Bunun ardında yatan neden din değiştirme değil, yüksek doğum oranları.
Uzmanlar bu araştırmanın yarattığı genel sonuç dışında ayrıntılara bakıldığında farklı eğilimlerin gözlemlenebileceğini söylüyor.
Değişimin kaynağı Afrika’nın hem Müslüman hem de Hristiyan nüfuslarında görülen artış. Yüzyılın ortasında Hristiyanlar’ın yüzde 40’ı Afrika’da yaşıyor olacak.
Hackett Hıristiyanlar’ın aynı zamanda toplam dünya nüfusu içindeki paylarının da arttığını söylüyor:“Yani hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar için iyi haber diyebiliriz.”
Budist nüfus ise yarım milyarla sabit kalacak.
İngiliz nüfus araştırmaları uzmanı Profesör David Voas daha fazla sayıda olmanın küresel hakimiyet anlamına gelmediğini söylüyor: “Bence asıl önemli olan ekonomik ve kültürel üretim. Ülkeler büyük sayıları etkiye dönüştürebiliyor mu bu önemli. Hem küresel ekonomideki yerleri hem de yumuşak güç açısından. Bence şu anda hala Batı üstün konumda.”
Araştırmacılar yine de dini kimlikleri ölçmenin tam bir bilim dalı olmadığını söylüyor ve demografik eğilimlerin beklenmedik bir biçimde değişebileceğine dikkati çekiyor.
