Petrol fiyatlarında yaşanan düşüş ve Amerikan ekonomisindeki iyileşmeye rağmen, IMF Başkanı’na göre geçen yıl küresel ekonomide yaşanan büyüme yüzde 3,4 oranındaydı. Bu oran son yirmi yıl içinde yaşanan büyümenin ortalamasına yakın olsa da, IMF Başkanı Christine Lagarde büyümenin yavaş ve orantısız olduğunu söylüyor:
“Yaşanan ekonomik buhranın insanlar üzerindeki etkisi halen devam ediyor; bunlardan en belirgin olanı genç nüfusun yüzde 50’den fazlasının işsiz olduğu ülkeler. Bu da büyümenin yeterli düzeyde olmadığını gösteriyor.”
Petrol fiyatlarında yaşanan düşüşten yararlanmak gerektiğini vurgulayan Lagarde, ülkelerin enerji alanında yaptıkları fiyat desteğini keserek, uzun vadede ekonomik kalkınmaya önem vermek için eğitime yatırım yapmaları gerektiğini vurguluyor.
Ticari anlaşmalardan elde edilecek sonuçların ekonomiyi olumlu yönde etkileyerek, işşizliği azaltacağını belirten Lagarde, kredi olanaklarının iyileştirilmesinin de küçük işyerlerinin büyümesini sağlayacağını söylüyor.
Kısa vadede iş alanları yaratmak için altyapıya yatırımın kesinlikle şart olduğunu da belirten IMF Başkanı, uzun vadede ise bunun ticaretle mümkün olabileceğinin altını çiziyor.
Altyapı odaklı yatırımlar, Çin tarafından kurulan Asya Altyapı Yatırım Bankası’nın temel hedefi. Bazı uzmanlar, batılı ülkelerin IMF üzerindeki etkisi nedeniyle Asya Altyapı Yatırım Bankası’nı IMF’e rakip olarak görüyor.
Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, yeni kurulan bankanın özellikle çevre ve işçi haklarıyla ilgili konularda yüksek standartlara sahip olması gerektiği çağrısında bulunuyor.
Bir milyardan fazla kişinin günde bir dolardan daha az gelirle yaşadığı bir dünyada önceliklerinin diğer finansal kurumlar değil, bankalar olduğunun altını çizen Jim Yong Kim, diğer bankalarla ortak çalışacaklarını söylüyor:
“Yoksulluk iki buçuk milyar kişinin banka hesabına sahip olmaması, bir buçuk milyar kişinin de elektriksiz yaşaması anlamına geliyor. Yoksulluk, gece çocuğunuzu aç uyutmak, birkaç kuruş kazanmak için okula gidememek anlamına geliyor.”
Dünya Bankası’nın en çok eleştiri aldığı noktalardan biri ağır bürokrasisinin olumsuzluklarını giderecek reformları hızla hayata geçiremeyip, halka ve yaşadıkları çevreyi geliştirecek projelere yatırımlar yapamamış olması.
Banka Bilgi Merkezi adlı sivil toplum kuruluşundan Nezir Sinani, kredi alan ülkelere şart koşulan çalışma ve çevre yasalarıyla ilgili reformların kaygıya yol açtığını söylüyor:
“Bu koşullar, insan hakları ve özgürlükler konusunda sıkıntı yaşayan birçok ülkede büyük sorunlara yol açacak gibi görünüyor.”Dünya Bankası ve IMF’nin üst düzey yetkilileri, ülkelerin finans ve banka temsilcileriyle bu ve benzer konuları görüşmek üzere, bu hafta Washington’da bir araya gelecek.
