Erişilebilirlik

Hükümete Göre ‘Ateist de Din Eğitimi Almalı’


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından Türkiye'de 'Din Kültürü ve Ahlak' dersi zorunluluğuna son verilmesi yönünde bir karar alınmasının ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bir ateist de din kültürü sahibi olmalı” görüşüyle uygulamadan vazgeçilmeyeceğini ilan etti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 14 Alevi Türk vatandaşının başvurusu üzerine Türkiye'deki zorunlu din dersi uygulamasını değerlendirdi. AİHM, Haziran 2005'ten bugüne Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'Alevi kültür ve felsefesi dikkate alarak, zorunlu din ve ahlak ders programını gözden geçirmesini ve Alevi kültürünü de derslere ilave etmesi' talebini uygulamadığına hükmetti. AİHM, dünkü kararında, 'Türk eğitim sisteminin değişik din ve görüşleri hala eğitim sisteminde hayata geçirmediğini’ vurgulayarak, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Bildirgesi'nin 2'nci maddesi 'eğitim hakkı'nı ihlal ettiğini ifade etti. AİHM, sadece Aleviler'in değil tüm öğrencilere gerekçe göstermeden 'Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi' dersine girmeme hakkı tanınması gerektiğine de karar verdi.

AİHM'in kararı Türkiye'de yankı bulurken; AKP Hükümeti'nin din dersi zorunluluğundan geri adım atmayacağı da ortaya çıktı.

'İktisatçı Marksizm, Ateist de dini bilmeli' yaklaşımı

Başbakan Davuoğlu, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile birlikte gerçekleştirdiği basın toplantısında, iktisat eğitiminde Marksist teoriye yer verilmesini örnek göstererek, ateist kişiye dahi din eğitimi zorunluluğunu savundu. Davutoğlu, zorunlu din dersinden neden vazgeçilmeyeceğini şöyle dile getirdi:

"Türkiye'de din kültürü ve ahlak bilgisi dersi bütün dinleri anlatacak şekilde veriliyor. Bazı ülkelerde öğrenciler kiliselere götürülüyor ve uygulamalı din dersi hepsine veriliyor, belli okullarda hepsine veriliyor. Şimdi bütün bu uygulamaları göz ardı edip de Türkiye'de bunu bir dini baskı aracı gibi yansıtma çalışmalarını kabul etmemiz mümkün değil. Hiçbir insana dini gerekçelere baskı uygulanmaz. Nasıl ben Marksist değilsem ama Marksizm’i bilmek iktisat okunurken de uluslararası ülkeler okurken de bir zaruretse bir atestin dahi belli bir vasatta din kültürü sahibi olması zarurettir.''

Başbakan Davutoğlu'nun bu açıklamaları ardından Türkiye'de sosyal paylaşım sitesi Twitter'da “#MarksizmZorunluDersOlsun” başlığıyla çok sayıda mesaj paylaşımı başladı. Hükümet'in yaklaşımını eleştirenler, Davutoğlu'nun açıklaması doğrultusunda eğitimde Marksizm dersi talebinde bulundu.

CHP'li Türmen: ‘AİHM, hükümet'e 'çatışmayı kaldır' diyor’

AİHM'de uzun yıllar yargıçlık yaptıktan sonra emekli olan CHP İstanbul Milletvekili Rıza Türmen ise, mahkeme kararını yorumladı. Türmen, hükümetin “Ben din kültürü ve ahlak bilgisi dersinde öyle değişiklikler yaptım ki artık bu ders belirli bir inanca öncelik taşıyan bir ders olmaktan çıktı, inançlar üstü ders haline geldi” savunmasında bulunduğunu söyledi. Ancak bu savunmayı AİHM'in Alevi vatandaşlarca yapılan başvuru çerçevesinde geçerli görmediğini kaydeden Türmen, AİHM kararını şöyle özetledi:

''AİHM, "Devletin dinlere karşı tarafsızlık yükümlülüğü vardır. Eğer devlet bir din hakkında hüküm verirse, bu tarafsızlık ilkesi ile bağdaşmaz. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi çocuğun beynini yıkama şeklinde verilmemeli, çoğulcu ve nesnel bilgilerle öğretilmelidir. Bu ders ebeveynlerin inançlarını dikkate alarak, o inançlara saygı gösterecek biçimde verilmelidir' diyor. Ayrıca "Ders kitaplarında çok değişiklik yapıldı ama bu değişiklikler, evde öğretilenlerle okulda öğretilenler arasındaki büyük farkı kapatmıyor. Bu çatışmayı ortadan kaldırmak için bu dersi zorunlu olmaktan çıkarmak gerekiyor" hükmüne varıyor.''

Türmen, Türkiye'de Hristiyan ve Yahudi inancına mensup çocuklara bu derse katılmama hakkı verildiğini de anımsatarak, tüm çocuklara seçme hakkı tanınması gerektiğini vurguladı.

Aleviler, hükümeti prostesto için sokağa çıkacak

Amerika'nın Sesi'nin sorularını yanıtlayan Alevi - Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Fevzi Gümüş, önümüzdeki günlerde hükümetin dini eğitimden yana tavrını protesto etmek üzere Ankara ve İstanbul'da sokağa çıkacaklarını açıkladı. Aleviler'in her zaman demokratik ve hukuki mücadele verdiğini vurgulayan Gümüş, bu noktada 'ders boykotu' düşünmediklerini söyledi.

AİHM'in açıkça Türkiye'de eğitim ve inanç özgürlüğü hakları ihlali yapıldığına hükmettiğini belirten Gümüş, ''AİHM, evrensel hukuk normu neyi işaret ediyorsa o yönde karar almıştır. Zorunlu din dersi uygulaması insani ve vicdani olarak Aleviler'in insan haklarını ihlal etmek anlamına gelmektedir. Bizler zorunlu din dersi ile Aleviler'e asimilasyon uygulandığını düşünüyoruz. Böylece evinde, ailesinde dini başka türlü öğrenen, yaşayan çocuklarımıza baskı hatta psikolojik işkence uygulandığını düşünüyoruz'' dedi.

Hükümet'in zorunlu din dersinden vazgeçmemesine karşı demokratik yollarla mücadele edeceklerini kaydeden Gümüş, ''Boykot değil ama Ankara ve İstanbul'da eylemler yapacağız. Sadece zorunlu din dersi değil Diyanet'in varlığı ve özellikle son günlerde sadece Aleviler için değil tüm çocuklar için imam-hatip okulları sayısındaki artış ve oralara zorunlu kayıt yaptırılması gibi eğitimdeki dinileşmeyi protesto edeceğimiz eylemler yapacağız'' diye konuştu.

Avukat Kazım Genç: ‘Avrupa Konseyi'ni göreve çağırıyoruz’

AİHM, daha önce zorunlu din dersi ile ilgili Eylem Zengin - Hasan Zengin davasında da Türkiye aleyhine karar vermişti. Ocak 2008'te kesinleşen o dava sürecini takip eden Avukat Kazım Genç, Amerika'nın Sesi'ne hukuken neler olabileceğini değerlendirdi. Şimdi Türkiye'nin 3 ay içerisinde AİHM'e itirazda bulunabileceğini ve bunun üzerine en geç bir yıl içerisinde kesinleşmiş karar çıkacağını anlatan Genç, sürpriz olmazsa Türkiye aleyhine mevcut kararda AİHM'in değişiklik yapmayacağını söyledi.

2008 yılında ise Türkiye'nin yine AİHM kararını uygulamadığını anımsatan Genç, bunun üzerine Ağustos 2008'de Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne başvurduklarını da hatırlattı. Ancak o günden bugüne Türkiye'ye 'eleştiri' dışında zorunlu din dersini kaldırması için baskı yapılmadığını belirten Genç, “Sadece Aleviler açısından değil çağdaş, demokratik ve hukuk normlarına saygılı bir toplum açısından tüm çocuklarımız için din dersi zorunluluğu kaldırılmalıdır. Bunun için de Avrupa Konseyi'ni göreve çağrıyoruz. Çağdaş Türkiye için Avrupa Konseyi artık hükümete karşı yaptırım uygulamalıdır” dedi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

EKOTÜRK Stüdyo VOA
lütfen bekleyin
Embed

No media source currently available

0:00 0:29:44 0:00
XS
SM
MD
LG