Basın toplantısının ardından Cizre’ye doğru yola çıkan Demirtaş ve beraberindekiler, araçlarla Mardin’in Midyat ilçesi çıkışına kadar geldi. Yol güzergâhı üzerinde yerleşim birimlerinde yaşayanların da katıldığı konvoyun yolu burada askeri araçlar tarafından kesildi. Askeri yetkililer Cizre’de sokağa çıkma yasağı olduğu gerekçesiyle konvoyun geçişine izin vermeyeceklerini söyledi. Bunun üzerine burada bir konuşma yapan Demirtaş, Cizre'ye gitmek istediklerini belirterek, "Biz bu ülkede hiç kimsenin canının yanmasını istemiyoruz. Bu savaş bu topraklarda o kadar çok kan akıttı ki, maalesef onarılamaz kırılmalara yol açtı. Biz Cizre'de polis ve askerin de yaşamını yitirmesini istemiyoruz. Düşük Başbakan'a sesleniyoruz; bu yaşananlar onun umurunda değil. Onun aklında tek bir rakam var o da 400 rakamıdır. Onu da alamayacak. Şehit aileleri onların umurunda değil. Cizre'ye 90 kilometre var, biz Mardin sınırlarındayız. Bizim Mardin'den çıkışımıza izin verilmiyor. Ortada bir kanun yok, saatlerdir Başbakan dahil herkesle görüşüldü. 12 Eylül'de dahi uygulanmayan bir hukuksuzluk var. Başbakan'ın varlığı şu an anayasaya aykırıdır. Buradaki bir grup güvenlik kuvveti, kanuna aykırı olan bu emri uygulamakta ısrar ediyor. Barış konvoyu Cizre'ye ulaşmalıdır, mesajını vermelidir. Türkiye toplumu, Gazze ablukasını iyi bilir. Gazze ablukasının kırılması için biz de elimizden geleni yaptık. 6 gündür Cizre'de Gazze ablukası uygulanıyor. İnsanlar susuz, su ihtiyacını bile karşılayamıyor. Biz barışa doğru yürüyeceğiz, Cizre'ye doğru yürüyeceğiz. Konvoyu engelleyebilirsiniz ama yürüyüşümüzü engelleyemezsiniz. Bize can güvenliği nedeniyle izin verilmediği söyleniyor. Cizre'deki 120 bin kişinin can güvenliği tehlikedeyse, bizim de can güvenliğimiz olmasın. Düşük Başbakan, senin bunları yapmaya yetkin yok. Sen siyasetten bitmişsin. Kafa üstü düştüğün için, kafa travması geçiriyorsun bunun farkında değilsin. Darbe uygulamalarıyla halka boyun eğdiremeyeceksin," dedi.
HDP’lilerin tüm ısrarlarına rağmen izin verilmeyince, konvoydakiler askeri barikatı aşarak yürümeye başladı. Demirtaş ile birlikte, Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan, milletvekilleri ve partililer, patika yollardan saatlerce yürüdü.
8 saat sonra İdil
Yürüyüşün güzergahı üzerindeki Şırnak’ın İdil İlçesine yakınlarına ulaşan HDP’liler, burada da polis ve asker barikatıyla karşılaştı. Güvenlik güçlerinin geçmelerine izin verilmeyeceğini söylemesi üzerine HDP’li milletvekilleri, “Geçersek ne yapacaksınız?” diye sordu. Bunun üzerine askerler “Geçerseniz uygun şekilde müdahale ederiz” şeklinde yanıt verdi. Barikatın önünde bir süre bekleyen grup daha sonra yürümeye devam etti.
Grup 8 saatlik yürüyüşün ardından İdil ilçesine ulaştı. Geceyi ilçede geçirecek olan HDP’liler yarın yürümeye devam edecek.
Sokağa çıkma yasağı Anayasa Mahkemesi’nde
Bu arada Cizre’deki sokağa çıkma yasağı 5. gününü doldurdu. Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi ve avukat Muhammed Neşet Girasun yasağı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. İki avukat yasağın kaldırılması için Mardin İdare Mahkemesi’ne yaptıkları başvuruyla ilgili hiçbir işlem yapılmayınca, bu kez Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Başvuru dilekçesinde, “Sokağa çıkma yasağı nedeniyle temel tüm yaşam gereksinimlerinden yoksun bırakılmış, evlerinin arasında yürütülen operasyon ve kullanılan silah ve zırhlı araçlar nedeniyle aileleri ile birlikte vurularak öldürülme riski altında bulunmaktadır” denilerek, yasağın kaldırılması istendi.
Cenazeler buzluklarda saklanıyor
İlçede ise ekmek, su ve gıda sıkıntısı baş göstermeye başladı. Tek fırının açık olduğu ilçede her aileye 5 ekmek veriliyor. Ölenlerin cenazelerinin defnedilmesine izin verilmeyince, cenazeler buzluklarda saklanmaya başlandı. Elektriklerin kesik olduğu ilçedeki devlet hastanesinde sadece bir doktor bulunduğu, diğer sağlık görevlilerinin işe gitmediği belirtildi. Dün iki ateş arasında kalan iki kişi yaşamını yitirirken, bugün polis ekibine atılan bir roketin eve isabet etmesi sonucu 2 kişi daha öldü.
Demirtaş hakkında soruşturma başlatıldı
Öte yandan, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı Demirtaş'ın açıklamalarıyla ilgili olarak iki ayrı soruşturma açtı. Savcılık, "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyet Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Alenen Aşağılamak" "Suç İşlemeye Alenen Tahrik Etmek” suçlarından Demirtaş’ın dokunulmazlığının kaldırılması için Adalet Bakanlığı’na fezleke gönderdi.
