Erişilebilirlik

Emisyon Oranındaki Artış Dünyayı Tehdit Ediyor


Dünya Meteoroloji Örgütü iklim değişikliğini tetikleyen atmosferdeki sera gazlarının hızla artmaya devam ederek 2012 yılında rekor seviyeye ulaştığını bildirdi.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından yayınlanan bir raporda da, iklim değişikliğini tetikleyen sera gazlarının azaltılmasına yönelik küresel bir seferberliğin başlatılması çağrısında bulunuldu.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) raporu ülkelerin emisyon oranlarını azaltma konusunda konulan hedeflere ne kadar yaklaştıklarını değerlendiriyor.

UNEP İklim Değişikliği Koordinatörü Merlyn van Voore, emisyon oranlarının artmaya devam ettiğini, UNEP’in bu oranların geriye çekilebileceğine inandığını, ancak en kısa zamanda önlem alınmadığı takdirde emisyon oranlarını dengeleme fırsatının kaçırılacağını söyledi.

Rapora göre en yüksek emisyona neden olan Çin, Hindistan, Avustralya, Rusya ve Avrupa Birliği, oranların azaltılmasına yönelik uluslararası anlaşmalarda verdikleri sözleri tutma yolundalar. Emisyon oranı yüksek olan Amerika, Kanada, Japonya, Meksika ve Güney Kore ise bu hedeften uzak.

Dünya Doğal Kaynaklar Enstitüsü araştırmacısı Taryn Fransen, raporun ümit verici olmadığını fakat Meksika, Güney Kore ve Amerika gibi bazı ülkelerin bu konuda yaptıkları farklı yasal girişimlerin yerinde olduğunu belirtiyor.

Fransen, Başkan Barack Obama’nın geçtiğimiz Haziran ayında açıkladığı “İklim Hareket Planı”nın uygulanabildiği taktirde, Amerika’nın emisyon oranını azaltabileceğini söylüyor. Obama’nın planı, elektrik santrallerindeki emisyon oranlarının azaltılması, beyaz eşyada ve konutlarda enerji tasarrufunun sağlanması ile temiz enerji kaynaklarının kullanımını öngörüyor.

Fransen, bütün ülkeler istenilen emisyon oranlarına erişseler bile oranların 2020 yılında olması gereken seviyeden %18 ile %27 oranında yüksek olacağını, bunun da küresel ısınmayı 2 santigrat derecenin altında tutmak için yeterli olmadığını kaydetti.

İklim bilimciler 2 santigrat derece barajını aşmanın gezegeni tehlikeye sokacağını ve buzulların erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi, orman yangınları gibi sonuçlar doğuracağını belirtiyor.

Ülkelerin sıkı yasalarla emisyon oranlarına ulaşmalarının şart olduğunu belirten Fransen, şu andaki hedeflerin bile zamanla yetersiz kalacağını o nedenle ülkelerin yeni hedefler belirlemek zorunda kalacağını söyledi.

Rapor, ülkelere emisyon oranları için belirledikleri hedeflere varmak için çaba sarfetmelerini, iklim değişikliğine azaltıcı etkide bulunacak tarımsal faaliyetleri teşvik edip, yaygınlaştırmalarını ve enerji tasarrufu, yenilenebilir enerji konularında özel sektör ile devlet arasında ortak çalışmalara girişmelerini tavsiye ediyor.

Dünya liderleri, geçen yıl sona eren küresel ısınma anlaşmasını yenilemek için Birleşmiş Milletler’in önümüzdeki hafta Polonya’nın başkenti Varşova’da düzenleyeceği zirveye katılacaklar.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG