Rapor, dünyanın sanayi öncesi döneme göre ortalama 2 derece (Celcius) daha sıcak olduğu bir geleceğe doğru yöneldiği uyarısında bulunuyor. Ortalama 2 derecelik daha sıcak bir dünya geri dönüşümü olmayan büyük ölçekli değişimler anlamına geliyor.
Yeni çalışma Dünya Bankasının Isıyı Düşür: Yeni İklim Normallerine Hazırlık isimli rapor serisinin üçüncüsü. Dünya Bankası Başkan Yardımcısı ve İklim Değişikliği Özel Elçisi Rachel Kyte fosil yakıtlardan oluşan kirliliğin bu yüzyılın ortasına kadar ortalama 1 buçuk derece ısınmayı garantilediğini belirtti. Kyte, bununla ilgili yapılacak bir şeyin olmadığını ve bu değişimin birçok ülkenin kalkınmasında çok büyük etkileri olacağını söyledi.
Isı Dalgaları Gıda Güvenliğini Tehdit Ediyor
Rapor üç bölgeye yoğunlaşıyor. Bunlar Latin Amerika, Balkanlar’ın batısından Orta Asya’ya kadar olan bölge ve Ortadoğu. Bu üç bölgenin ortak yanı aşırı ısıların yarattığı risk. Kyle, Latin Amerika’da ekonominin her yönünün zorlanacağını belirtiyor. Uzman, soya üretiminin yüzde 70 düşebileceğini, buğdayın ise 2050’ye kadar yüzde 50 azalabileceğini söylüyor. Bu, Brezilya’nın çok ciddi kaybı anlamına geliyor.
Orta Asya ve Balkanlar’ın batısında ise artan ısı su kaynaklarını etkileyecek. Buzulların hızlanarak erimesi ve su akıntılarının zamanlamasında yaşanacak değişiklikler büyük sellere neden olacağı gibi yaz aylarında tahılların sulanması için gerekli suya da etki edecek. Kyte, bunun kırsal kesimde yaşamı etkilediği gibi şehirleri de etkileyeceğini ve tüm bölgenin güvenliğine tehdit oluşturacağını belirtiyor.
Su Sıkıntısı Endişe Yaratıyor
Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile ilgili çalışmalar da su güvenliğine olan tehdidi ortaya koyuyor. Kyte, bu coğrafyada bazı bölgelerde yağmur yağışının 2040 yılına kadar yüzde 40 azalmasını beklediklerini söylüyor. Bu da kentlerin aşırı ısınması anlamına geliyor. Bunun yanı sıra tarım da zarar görecek. Kyte bunun, bölgede ne yeneceğini, nasıl yeneceğini ve kimin yiyeceğini etkileyeceğine dikkat çekiyor.
Kyte dünyanın sera gazlarında kontrolsüz salımı sürdüremeyeceğini söylüyor. Ancak bu süreci tersine çevirmek de siyasi irade gerektiriyor. Bu iradenin oluşup oluşmayacağı gelecek ay 200 ülke temsilcisinin Peru’nun başkenti Lima’da yapacağı ve kritik önemi olan küresel iklim anlaşmasıyla ilgili toplantılarda görülecek.
