Erişilebilirlik

Avrupa Karşıtlarının Hesabı Tutmadı


Avrupa karşıtlarının Avrupa Birliği Komisyonu'na yönelik girişimleri başarısızlıkla sonuçlansa da Juncker'e karşı adımların sürmesi bekleniyor.
Avrupa karşıtlarının Avrupa Birliği Komisyonu'na yönelik girişimleri başarısızlıkla sonuçlansa da Juncker'e karşı adımların sürmesi bekleniyor.

Avrupa Parlamentosu’ndaki Avrupa karşıtı ve aşırı sağ milletvekillerinin Avrupa Birliği Komisyonu’nu “devirme” yönündeki ilk girişimleri beklendiği gibi hüsranla sonuçlandı.

Avrupa Parlamentosu’na sayılarını artırarak girdikten sonra ana akım siyasi grupların “belalısı” haline gelen ve mümkün olan her fırsatta normal işleyişi bozmak için ellerinden gelen her türlü çabayı gösteren Avrupa karşıtı ve aşırı sağcı parlamenterlerin Jean Claude Juncker liderliğindeki Avrupa Birliği Komisyonu’nu “devirme” amaçlı ilk girişimleri hüsranla sonuçlandı.

Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda yapılan oylamada güvensizlik oyu verenlerin sayısı 101’de kalırken Avrupa Birliği Komisyonu’na destek verenlerin sayısı 461 oldu. 88 parlamenter ise çekimser kalmayı tercih etti.

Oylamadan çıkan bu sonuç, güç gösterisi yapmaya kalkan ve bunda da oylamanın yapılmasını sağlayarak belli ölçüde başarı sağlayan Avrupa karşıtları ve aşırı sağcıların karşı karşıya kaldıkları ilk hezimete karşın “denemeleri” sürdüreceğinin sinyallerini içeriyor.

Oylamadan çıkarılabilecek bir başka sonucu da ana akım siyasi grupların bu iki kanattan gelecek girişimleri ortak duruşla püskürtmeyi sürdürecekleri oluşturuyor. Beş yıllık çalışma döneminde benzer nitelikli girişimlerin son kez görülmediğinin ve devamının gelme olasılığının yüksek olduğunu söylemek mümkün.

Buna karşın aynı iki gruptan gelecek olası yeni girişimlerin de başarıya ulaşması neredeyse imkansız. Güvensizlik oylaması için mevcut parlamenter sayısının yüzde 10’un talepte bulunması gerekiyor. Bu da 751 parlamenterden oluşan Avrupa Parlamentosu’nda 76 parlamenterin güvensizlik oylaması yapılması için talepte bulunması gerektiği anlamına geliyor. Aşılması gereken engeller bununla da sınırlı değil. Oylama aşamasına gelindiğinde oyların üçte ikisinin güvensizlik oyu niteliğinde olması gerekiyor.

Buna rağmen özellikle Avrupa karşıtları Juncker üzerindeki baskıyı canlı tutma niyetinde. İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkması gerektiğini savunan İngiliz UKIP’in üyelerinden Steven Woolfe, “Avrupa Parlamentosu halkını korumak için değil skandala batmış Juncker'i korumak için oy kullandı. Ancak Juncker’in büyük şirketlerin dostu olarak neden olduğu skandal kalmayı sürdürecek” dedi.

Woolfe’la aynı düşüncede olmayanların başında ise Avrupa Parlamentosu’nun en büyük siyasi grubu olan Avrupa Halk Partisi’nin lideri Manfred Weber geliyor. Oylamadan çıkan sonucun Avrupa Parlamentosu’nun, Avrupa Birliği Komisyonu’nun ve Avrupa için reform gündeminin arkasında durduğu mesajını verdiğini belirten Weber, “Avrupa karşıtlarının Avrupa kurumlarını istikrarsızlaştırma girişimi başarısız oldu. Bugünkü oylama Avrupa karşıtlarına yönelik güvensizlik oylamasıydı” diye konuştu.

Gensorunun sadece Avrupa Birliği Komisyonu’na değil Avrupa Birliği’nin bütününe verildiği görüşünde olan Weber, Fransız aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin lideri Marine Le Pen ve UKIP lideri Nigel Farage’ın “küçük oyunlarını sürdürmesine” Avrupa Halk Partisi’nin izin vermeyeceğini söyledi.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG