Ortadoğu'da trajedi her geçen gün büyüyor, tüm diplomatik girişimlere rağmen Gazze'de ölüm ve yıkım devam ediyor.
Geçen günlerde Gazze ile dayanışma amaçlı düzenlenen gösterilerde dünya kamuoyunu kaygılandıran nokta ise İsrail karşıtlığına paralel antisemitizmin tırmanışı oldu. Fransa’da yaşanan şiddet olaylarına paralel, Almanya'daki protestolarda öne çıkan antisemitist sloganlar ve Yahudilere yönelik tacizler yoğun tartışmalara yol açtı.
Alman medyası ve kamuoyunun çoğunluğu protestolara katılan Müslüman göçmenlerin Musevi düşmanı olduğu kanaatinde. Alman siyasileri ve Yahudi örgütlerinin temsilcileri kaygılarını dile getirirken, Almanya’nın en çok satan bulvar gazetesi Bild’de yayımlanan bir yorum konuyla ilgili tartışmaları çok daha sert bir noktaya çekti.
Hafta sonunda ortalama sekiz milyon okuyucusu olan Bild gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Nicolaus Fest’in imzasını taşıyan ve son günlerdeki protestolara gönderme olarak algılanan ‘İslam, uyuma engel’ başlıklı yorumda, Almanya’daki Müslümanlar genelleştirilerek ırkçılıkla, hoşgörüsüzlük ve antisemitizmle suçlanarak, Almanya’nın bundan sonraki göçmen politikalarında bunu dikkate alması gerektiği belirtilmişti.
Fest, ‘Ben Tanrı’ya inanmıyorum ama Hıristiyanlık, Yahudilik ya da Budizm beni rahatsız etmiyor. Sadece İslam artan oranda beni rahatsız ediyor. İthal ırkçılığa ihtiyacım yok ve İslam’ın sembolize ettiği diğer şeylere de ihtiyacım yok’ diye yazmıştı.
Müslüman karşıtı yoruma birçok partiden tepki gelirken, Nicolaus Fest sosyal medyada da büyük tepki topladı. Artan tepkiler üzerine Bild Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann gazetesinin İslam dini ile İslamcı ideoloji arasında ayrım gözettiğini kaydederek, ‘Biz İslam düşmanı değiliz. Oluşan izlenim için özür dilerim’ ifadesini kullandı.
Özüre rağmen konuyla ilgili tartışmalar devam ediyor, nitekim Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Parlamentosu’ndan SPD’li milletvekili Serdar Yüksel, Nicolaus Fest hakkında suç duyurusunda bulundu ve Fest’in yorumuyla Alman Ceza Yasası’nın 130. maddesinde tanımlanan ‘bir halk topluluğunu diğerine karşı kışkırtma’ suçunu işlediğini belirtti.
Yeşiller Partisi’nden Federal Meclis milletvekili Özcan Mutlu’da Müslüman göçmenlerin Musevi düşmanı olup, olmadığının tartışıldığı bir dönemde yayınlanan bu yorumu provokasyon ve nefret suçu olarak tanımlıyor.
Gazze protestolarında Musevi düşmanlığı yapılıp yapılmadığı tartışıladursun, Leipzig Üniversitesi tarafından açıklanan yeni bir araştırmaya, Almanya’da her üç Almandan biri, Müslümanların ülkeye girişinin sınırlandırılması görüşünde.
Son yayınlanan yeni verilere göre İslam karşıtlığı Almanya’daki camilere yönelik saldırıların sayısında artışı da beraberinde getirdi. Sol Parti’nin Federal Meclis'e verdiği soru önergesine resmi yanıta göre, 2012 başından 2014 Mart’ına kadar Almanya’da 78 camiye saldırı düzenlendi. 2001-2011 yılları arasında yılda ortalama 22 saldırı olduğu belirtilirken, son iki yıl içinde çok sayıda camiye kundaklama girişimi olduğu, bir çoğunun önüne ya da bahçesine domuz kafaları bırakıldığı açıklandı.
