Der Spiegel dergisinin, Alman Haberalma Teşkilatı’nın (BND) Merkel hükümeti tarafından 2009 yılında kendisine verilen talimat gereği Türkiye'ye yönelik istihbarat ve dinleme faaliyetleri haberinin açtığı diplomatik kriz derinleşerek sürüyor. İlk başta konuya sert açıklamalardan kaçınan Ankara bugün ilk resmi girişimde bulundu ve Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Ankara’nın iddialardan duyduğu rahatsızlık ifade edilirken, haberde yer alanların doğru olması halinde, Türkiye’nin “büyük hayal kırıklığı duyacağı” Pohl’a bildirildi.
Öte yandan Dışişleri Bakanlığı da, konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada iddialar “kaygı verici” olarak nitelenirken, “Söz konusu iddialarda en ufak bir doğruluk payı bulunması halinde, Almanya bakımından açıklanması gereken vahim bir durum bulunmaktadır. Dostlar ve müttefikler arasında karşılık güven ve saygının esas olması gereken bir ortamda bu tür uygulamalar hiçbir şekilde kabul edilemez” denildi.
Berlin’deki diplomatik çevreler, konunun önümüzdeki günlerde iki ülke yetkilileri arasında ele alınacağını ve bu kapsamda istihbarat teşkilatları arasında da görüş alışverişi olabileceğini vurguluyor.
Diğer yandan Alman siyasetçilerin Almanya’nın Türkiye’yi dinlemesinin makul olduğunu savunan açıklamaları bugün de sürdü. “Gelişmelerin gereksiz hassasiyete kapılmadan değerlendirilmesi gerekir” diyen Yeşiller Partisi’nin kurucularından ve en tanınan isimlerinden Jürgen Trittin, BND’nin faaliyetlerini doğru bulduğunu, Türkiye’nin Suriye ve Irak sınırlarında yaşanan gerginliklerin doğrudan Almanya’yı da ilgilendirdiğini, ayrıca bölgede Alman askerlerinin de konuşlanmış durumda olduğunu açıkladı. Trittin, “Bilgi topladığı için bir gizli servisi suçlayamazsınız. Bu, o kurumun görevidir” dedi. Federal Meclis İçişleri Komisyonu Başkanı Hıristiyan Demokrat Birlik’den (CDU) Wolfgang Bosbach ise, BND’nin Türkiye’deki faaliyetlerinin haklı bir nedeninin olduğunu ve nitekim bu bağlamda “PKK’nın yanısıra, Almanya’daki aşırı sol ve sağcı Türk örgütlerin, uyuşturucu ve insan kaçakçılığının akıllara geldiğini” savundu. Benzer bir açıklama yapan CDU Grup Başkanvekili Andreas Schockenhoff ise Türk hükümetinin Almanya'daki Türk kulüpleri ve dernekleri üzerinden yıllardır siyasi amaçlarını gerçekleştirmeye çalıştığını savunarak, “Bunların bağlantıları ve destekleyenlerini takip etmek için her yola başvurulmasının normal” olduğunu söyledi.
BND’nin Türkiye’deki faaliyetleri ile Almanya’daki Türk dernek ve kuruluşları arasında bağlantı kurulması burada etkin Türk lobisi temsilcileri arasında büyük tepki uyandırdı. Almanya Türk Toplumu Eş Başkanı Gökay Sofuoğlu, iddia ve suçlamaların kabul edilemeyecek derecede ağır olduğu ve Almanya’daki Türkleri hedeflediği görüşünde.
Berlin’de yapılan yorumlarda BND’nin Türkiye'ye yönelik istihbarat ve dinleme faaliyetlerinin açtığı diplomatik krizin devamı konusunda Başbakan Angela Merkel’in alacağı tavrın belirleyici olacağı ve gerginliği azaltmaya yönelik bir açıklama yapmasının beklendiğinin altı çiziliyor.
