MSF hastaneyi hedef alan dünkü hava bombardımanında 12 personelin ve 10 hastanın öldüğünü bildirdi. Ölenler arasında üç de çocuk bulunuyor. Örgüt, hava saldırısını kınadı, “uluslararası hukukun ihlal edildiğini” bildirdi, ayrıca Amerikan bombardımanından önce hastane yakınından hiçbir şekilde ateş açıldığı yönünde, hastane personelinin bir ihbarda bulunmadığını kaydetti.
Afgan İçişleri Bakanlığı, 10-15 kadar Taleban militanının hastanede gizlendiğini iddia ediyor. Kunduz ili valiliğine vekalet eden Hamdullah Danışi, Washington Post gazetesine yaptığı açıklamada, hastanenin “yüzde 100 Taleban tarafından kullanıldığını” iddia etti. Vali vekili, hastaneden kendilerine ateş açılmasına “bir süredir tolerans gösterdiklerini” de söyledi.
MSF ise, bombardıman sırasında “hastane kapılarının tamamen kilitli olduğunu ve içeride personel, hastalar ve refakatçılardan başka kimse olmadığını” bildirdi. Örgüt, sonuçta tam teşekküllü bir hastaneyi bombalamanın hiçbir şekilde haklı gösterilemeyeceğinin altını çizdi.
Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü, saldırının ardından personelini Kunduz’dan çekti.
Hastanede hiçbir personelini bırakmadığını açıklayan MSF, personelin ülkedeki diğer sağlık tesislerine sevk edildiğini belirtti.
Örgüt ayrıca “Amerikan ve Afgan hükümetleri tarafından yürütülecek soruşturmaların tamamen yetersiz” olacağının altını çizerek soruşturmanın “bağımsız bir organ tarafından yürütülmesini” istedi.
Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü, Amerikalı ve Afgan yetkililerin uyarılmasına rağmen bombardımanın yarım saat daha devam ettiğini belirtiyor. MSF Başkanı Meinie Nicolai, koalisyon kuvvetlerinden “tam şeffaflık” istedi.
Amerikan ordusu, Cumartesi erken saatlerde MSF hastanesinin yakınlarında hava saldırısı düzenlendiğini doğruladı. Afganistan’daki Amerikan kuvvetlerinin sözcüsü, “tıbbi tesis yakınlarındaki hava saldırısında ikincil (sivil) kayıplar olduğunu” doğruladı.
MSF hastanenin “nokta atışıyla” vurulduğunu, yandaki hiçbir binanın zarar görmediğini açıkladı. MSF’in Afganistan’ın kuzeyindeki faaliyetlerini yürüten Heman Nagarathman, “Uçaklar daire çizip geri geldi. Bu sürekli devam etti. Hastanenin ana binası alevler içindeydi. Hastalar, yataklarından kalkıp kaçamadı, yanarak can verdiler” diye konuştu.
Nagarathman, hastanenin GPS koordinatlarını defalarca NATO yetkililerine verdiklerini belirterek, “ikincil (sivil) kayıp açıklamasını asla kabullenemeyiz” dedi.
Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü de olası bir yanlışlık yaşanmaması için, hastanenin GPS koordinatlarının perşembe günü koalisyon, Afgan ordusu ve sivil yetkililere” verildiğini açıkladı.
Başkan Barack Obama, saldırıda ölen hastane personeli ve hastaların ailelerine “derin taziye” dileklerinde bulundu.
ABD Savunma Bakanı Ash Carter da, taziye dileklerinde bulunurken Afgan hükümetiyle birlikte bir soruşturma açıldığını bildirdi. Afganistan’daki Amerikan Kuvvetlerinin Komutanı Orgeneral John Campbell, saldırıyla ilgili “kapsamlı soruşturma” sözü verdi.
Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani de, sivil kaybından dolayı derin üzüntü duyduğunu bildirdi.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Afganistan’da Sınır Tanımayan Doktorlar örgütünün işlettiği hastaneye yönelik saldırıyı sert dille kınadı, hiçbir şekilde sağlık çalışanlarının ve tıbbi tesislerin hedef alınmasının kabul edilemeyeceğini bildirdi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon ve BM İnsan Hakları Konseyi başkanı Zeid Ra’ad el Hussein, hava saldırısının hiçbir şekilde haklı gösterilemeyeceğini bildirdi. BM, olayın “savaş suçu” olarak değerlendirilebileceğine işaret ediyor.
Amerikan Hava Kuvvetleri’nin desteğini alan Afgan birlikleri, son birkaç gündür Taleban’ın ele geçirdiği Kunduz’u geri almaya çalışıyor.
Taleban sözcüsü Zabihullah Mücahit de Amerika’nın Sesi’ne gönderdiği açıklamada, hastane bombardımanı sırasında hiçbir Taleban savaşçısının bölgede olmadığını açıkladı.
