İngiltere Başbakanı David Cameron, zirvenin açılış konuşmasında, yolsuzluk felaketinin dünyanın her köşesine ulaştığını, ekonomik belirsizlikten, bölgesel yoksulluğa ve radikalleşmeye, dünyadaki birçok sorunun temelinde yolsuzluğun yattığını söyledi.
Afganistan, Kolombiya ve Nijerya’nın da aralarında bulunduğu 70 ülkenin hükümet temsilcisinin katıldığı zirvede, toplumların her kademesindeki yolsuzluğun ortaya çıkarılması, cezalandırılması için küresel eylem çağrısı yapılmasının yanı sıra, ABD ve İngiltere gibi zengin ülkelerdeki uygulamaların gündeme getirilmesi hedeflendi.
Zirve için Londra’da bulunan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, toplantı öncesinde Oxford Üniversi’nde yaptığı konuşmada, Nijerya’dan milyarlarca doların ülke dışına çıkarılarak dünyadaki gizli banka hesaplarına kaçırıldığını, bu paraların ülkenin sağlık sisteminde, altyapısında, okullarda ve yeni iş olanaklarında kullanılmış olması gerektiğini kaydetti.
Zirvede sadece, kalkınmakta olan ülkelerde yaşanan yolsuzluk olayları değil, zengin ülkelerdeki şeffaflık da ele alındı. Zengin ülkelerin de masaya yatırılmasına neden, kısa süre önce kamu erişimine açılan ve dünyadaki zengin ve güçlü kesimin paralarını nasıl ver nerede sakladığının ortaya çıkaran Panama Belgeleri oldu.
David Cameron, yolsuzlukla mücadele zirvesini, Panama Belgeleri’nde babasının açtığı offshore hesabında adının geçtiğinin ortaya çıkmasından birkaç hafta sonra düzenledi. Cameron, Panama Belgeleri’yle ilgili olarak yasadışı hiçbir faaliyette bulunmadığını söylemiş, ancak daha sonra iddiayı kabullenmişti.
Cameron hükümetine, yurt dışında faaliyet gösteren İngiliz şirketlerin kamuya açıklanması sağlayacak reformlar yapması için baskılar artıyor.
Cameron, zirvede İngiltere ve ABD gibi zengin ülkelerdeki uygulamaların da ele alınacağını söylemişti.
Panama Belgelerinde adı geçen Amerikalılar arasında, önemli görevlerde bulunan kamu çalışanları bulunmuyor. Ancak yolsuzlukla mücadele savunucuları, vergi kaçakçılığı ve kara para aklama konularında, şirketlerin ucuz ve gizli bir şekilde faaliyet göstermesine olanak sağlayan Wyoming, Delaware ve Nevada gibi eyaletler nedeniyle ABD’nin endişe kaynağı ülke olduğunu söylüyor.
Amerika’da her eyaletin kendi bankacılık sistemiyle ilgili kuralları uygulamasına olanak tanıyan yasaların Obama yönetiminin bu konuda yapabileceklerini sınırlıyor.
Obama yönetiminin yolsuzluk, kara para aklama ve vergi kaçakçılığıyla mücadele için bu ay attığı adımlar Kerry’nin zirvedeki konumunu güçlendiriyor.
Uzmanlar, Washington ve Londra yönetimlerinin yolsuzlukla mücadele için ciddi reformlara ihtiyaç duyduğunu savunuyor. İki ülke de özellikle son on yılda yaşanan ekonomik krizin yarattığı yoksulluk, işsizlik ve hayal kırıklığını, ulusal güvenlik meselesi olarak görüyor.
Amerika’nın Sesi’ne konuşan Londra’daki Middlesex Üniversitesi ekonomi profesörlerinden Tim Evans, yolsuzlukla mücadele zirvesinin, dünyanın önde gelen ülkelerinde yaşanan kaygıya işaret ettiğini savunuyor.
Zirve, ‘Yolsuzluğa Karşı Küresel Deklarasyon’ metni yayınlanarak sona erdi. Bir gün süren zirve öncesi, İngiltere Başbakanı Cameron, Kraliçe Elizabeth’le konuşurken ‘Afganistan ve Nijerya’yı dünyanın en yolsuz iki ülkesi’ olarak tanımlaması kameralara takılmıştı.
