WikiLeaks internet sitesi tarafından yayınlanan Amerika Dışişleri Bakanlığı‘nın gizli yazışmalarının yankıları sürüyor. Alman Der Spiegel dergisinde yayınlanan belgelerde Alman Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin şimdiye kadar aldığı tavrın tersine Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı olduğu görülüyor.
Almanya’da geçen yıl Ekim ayında yapılan federal seçimlerde muhafazakar Birlik Partileri ile liberal Hür Parti FDP’nin çoğunluğu elde ederek, koalisyon oluşturmaları Berlin’in Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği sürecinde izleyeceği tavırla ilgili kuşkuları da beraberinde getirmişti. Birlik Partileri ve Başbakan Angela Merkel, üyeliğe karşı olduklarını, hatta müzakerelererin durdurulmasını istediğini açık bir şekilde ifade ederken, liberallerin pozisyonu ise o dönemde netleşmemişti. FDP lideri Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, 2010 başında Ankara’yı ziyaret etti ve orada yaptığı açıklamaları ile bu konuda Merkel’den ayrı düşündüğünü, gerekli şartları yerine getirmiş ve müzakereleri sonuçlandırmış bir Türkiye’nin AB üyesi olabileceğini, kendi partisinin de koalisyon anlaşmasında bunun arkasında durduğunu söyledi. Daha sonra yıl boyunca çeşitli ortamlarda ve mevkidaşı Ahmet Davutoğlu ile olan buluşmalarında bu pozisyonu tekrarlayan Westerwelle, daha bundan birkaç gün öncesinde bir röportajında Türkiye'nin AB üyeliğine güçlü destek veren açıklamalarda bulundu. Ancak WikiLeaks'in ifşa ettiği Amerika Dışişleri Bakanlığı belgelerinde, Alman Dışişleri Bakanı’nın kamuoyu önünde aldığı tavrın tersine, Türkiye'nin AB üyeliğine mesafe ve kuşkuyla baktığı ortaya çıktı. Der Spiegel dergisinde yayınlanan belgelerde, Westerwelle’nin göreve geldikten sonra buluştuğu Amerikalı mevkidaşı Hillary Cliinton’a, AB’nin Türkiye kadar büyük bir ülkeyi entegre edemeyeceğini ve ülkenin birliğe uyum gösterecek kadar modern olmadığını da söylediği açıklandı. Alman hükümetinin şu anda Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili bir karar vermek durumunda kalması durumunda, ‘hayır’ diyeceğini ifade eden Westerwelle, Türkiye’deki iç siyasi gelişmeleri olumsuz etkilememek için müzakerelerin sürdürülmesinden yana olduğunu da bildirdi. Belgede, Westerwelle’nin Merkel gibi Türkiye’ye ‘imtiyazlı ortaklık’ statüsü verilmesini istediği de kaydedildi. Konuyla ilgili haber, Alman medyasında ve siyasi kulislerde şaşkınlık yaratırken, Dışişleri Bakanlığı, Wikileaks’ın açıklamalarını ilkesel olarak yorumlamadıklarını, ancak Westerwelle’nin, üyelik müzakerelerinin sonu açık bir şekilde sürdürülmesinden yana olduğunu duyurdu. Sokaktaki vatandaş ise, Westerwelle’nin bundan önce aldığı tavrın inandırıcılığını yitirdiği ve belgelerin Türkiye’nin AB sürecine zarar verdiği görüşünde.
Bu arada WikiLeaks'in yayımladığı başka belgelerde, Alman kökenli Papa 16. Benedikt'in de Türkiye'nin üyeliğini istemediği öne sürüldü. 16. Benedikt'in Papa olmadan önce 2004 yılında yaptığı açıklamaları ifşa eden WikiLeaks, Katolik dünyasının ruhani liderinin Müslüman bir ülkenin AB'ye katılımına karşı çıktığını, Türkiye’nin üyeliğinin Avrupa'nın Hıristiyan kurumlarını zayıflatacağına inandığını söylediğini iddia ediyor.
