Zulima Palacio’ya göğüs kanseri teşhisi konulduğunda, kanser ileri aşamadaydı: “Teşhisten bir ay önce bile mamografiye gittiğimde bana ‘birşeyin yok, eve git’ denildi.”
Palacio kanseri yenmiş ancak tümörleri iki boyutlu standart mamografide teşhis edilememiş. Doktor Nigar Gulesorkey de dahil, birçok uzman iki boyutlu mamografinin iyi bir tarama aracı olmadığı görüşünde: “Mamografide kanser dokusu aramak, kar fırtınasında kutup ayısı aramaya benziyor, o nedenle teşhisi bir hayli zor.”
Amerika İlaç ve Gıda Dairesi üç boyutlu mamografilerin kullanımını birkaç yıl önce onayladı.
Jennifer’in tümörü bu sayede teşhis edilmiş: “Çok küçüktü, sekiz milimetrelik hissedilemeyen bir tümördü.”
Illinois eyaletindeki Lutheran Hastanesi’nden Doktor Sarah Friedewald yarım milyon hastanın katılımıyla iki ve üç boyutlu mamografiyi karşılaştıran bir araştırma yapmış: “Üç boyutlu mamografinin ölüme neden olan kanseri tespit etmede iki boyutlu mamografiye göre çok daha etkili olduğunu keşfettik. Bu sayede gereksiz testler için geri gelen, endişeli hasta sayısı da azaldı.”
İki ve üç boyutlu mamografi arasındaki farkı bu görüntüde ayırt etmek mümkün: “Burada tam belli olmayan bir kitle var, bu iki boyutlu mamografide görülemeyen ancak üç boyutluda kolaylıkla belirlenen kanserli bir tümor.”
Araştırmaların sonuçları bir hayli ilginç; üç boyutlu mamografide kanser teşhis etme oranının %30, yayılan kanserde de %40 daha fazla olduğu belirlenmiş.
Jennifer Hoeft, “Kanserimi erken teşhis edip, sağlığıma tekrar kavuşma fırsatı verenin üç boyutlu mamografi olduğuna inanıyorum,” d'yor.
Tüm kadınların üç boyutlu mamografiden faydalanabileceğini belirten Doktor Sarah Friedewald, bu teknolojinin zamanla iki boyutluların yerini alacağından emin. Doktorun bu araştırması Amerika Tabipler Birliği’nin Dergisinde yayınlanmış.
