Erişilebilirlik

Türkiye’de Asgari Ücret Ne Kadar Olacak?


Türkiye’de gözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yarın açıklayacağı asgari ücrete çevrilmiş durumda. İlk kez 25 Mart’ta Brüksel’de yapılan olağanüstü NATO toplantısı sonrası ‘‘Böyle bir değerlendirme gerektiğinde biz kesinlikle vatandaşımızdan, hele hele işçimizden böyle bir şeyi esirgemeyiz’’ sözleriyle bir yıl içinde ikinci kez asgari ücret artışına yeşil ışık yakan Cumhurbaşkanı, önceki gün yapılan kabine toplantısında NATO toplantılarından dönüşte artış oranını açıklayacağını belirtti.

Türkiye’de Asgari Ücret Ne Kadar Olacak?
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:49 0:00

Erdoğan’ın çağrısıyla Asgari Ücret Tespit Komisyonu, bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin başkanlığında Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol’un katılımıyla toplandı.

Asgari ücret artışı hakkında hangi konfederasyon ne diyor?

Toplantı öncesi açılış konuşmasında ‘‘Asgari ücret için hep normal, zamanında artacak demiştim ama gelinen noktada enflasyon nedeniyle yeniden belirlememiz gerekiyor. Enflasyon gelir dağılımını bozuyor. Çalışanlar enflasyon karşısında kendi gelirlerini düzenleyemediği için sosyal devlet tedbirleri devreye girmektedir. Enflasyonun emekçiler üstündeki baskısını kaldıracağız. Çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması bizim görevimizdir" diyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, toplantı sonrası ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ‘‘Üreterek büyümeye devam eden güçlü Türkiye’nin emektarı işçilerimizi enflasyonun negatif etkisinden koruyacak düzenlemeleri hayata geçireceğiz" ifadelerini kullandı.

Kulislerde 2021 yılında 2.825,90 TL olan, 2022 yılında 4.253,40 TL’ye çıkarılan asgari ücretin 5.200 TL ile 6.000 TL arasında bir noktaya yükseltileceği konuşuluyor. Ancak masadaki işçi ve işveren sendikaları adına yapılan hiçbir açıklamada net bir rakam telaffuz edilmedi. TÜRK İş Başkanı, ‘‘Asgari ücretliler, sabit gelirliler, emekliler, toplumun sıkıntı çeken kesimi. İnsanlar son yıllarda görülmedik bir ekonomik sıkıntı içerisinde. Oluşan enflasyon ortada, bu enflasyon çerçevesinde asgari ücretliye, dar ve sabit gelirliye nefes aldıracak bir düzenleme olmasını talep ediyoruz’’ derken TİSK ‘‘günlerdir işbirliğine hazırız’’ demekle yetiniyor.

DİSK: ‘‘Türkiye’nin yüzde 50’si Avrupa’nın yüzde 4’ü asgari ücret alıyor’’

Bir başka işçi konfederasyonu DİSK ise asgari ücretin yılda dört kez arttırılmasını ve asgari ücretin iki katına kadar olan ücretlerin vergiden muaf tutulmasını istiyor. Çalışan nüfusun yüzde 50’sinin asgari ücret aldığına dikkat çeken DİSK, Avrupa ülkelerinde bu oranın yüzde 4’lerde olduğuna dikkat çekerek yeni ücret belirlenirken bu hususun da dikkate alınmasını talep ediyor.


Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Haziran ayı başında açıkladığı yıllık enflasyon yüzde 73,5’e ulaşırken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 'Piyasa Katılımcıları Anketi'ne katılanların yıl sonu enflasyon beklentisi ise yüzde 64,59 oldu. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise TÜİK ile aynı gün yayınladığı araştırmasında yıllık enflasyonu yüzde 160 buldu.

Hayat pahalılığı altında ezildiklerini itiraf eden İstanbullular ise emekli ve memurların gibi işçilerin de yılın ortasında ücret artışından yararlanmasını önemli bulurken asıl sorunu hayat pahalılığı olarak tarif ediyor.

Balakoğlu: ‘‘Bu ülkede yoksulluk sınırı 19 bin lira; bir evde dört asgari ücretli çalışsanız bile yoksul dahi olamıyorsunuz’’

Beşiktaş’ta bir kitapçıda asgari ücretle çalışan aynı zamanda yaz sezonunda turizm sektöründe emek harcayan Hürol Balakoğlu, TÜRK-İş’in Mayıs ayında açıkladığı yoksulluk sınırına dikkat çekiyor.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Balakoğlu, ‘‘Asgari ücrette yapılacak herhangi bir artışın bu ülkedeki temel ekonomik probleme çözüm olabileceğini düşünmüyorum. Çünkü asgari ücretin arttırılması demek işverenin de maliyetlerinin artması demek. Bunun bizim hayatlarımızın bütün alanlarına yansıtılması demek. Böyle bir ekonomi yönetimi politikası olamaz. ‘Ben ekonomistim’ diye ortaya çıkan bir siyasinin ekonomi yönetiminde bu kadar çuvallamasının çok akılla bağdaşabileceğini düşünmüyorum. Artışın ne kadar olabileceğini bilmiyorum. Ancak iktidara en yakın sendikanın yaptığı araştırmaya göre bu ülkede yoksulluk sınırı 19 bin lira. Dört tane asgari ücretli çalışsanız bile bir evde, yoksul dahi olamıyorsunuz’’ dedi.

‘‘Asgari ücret en aşağı yedi bin, sekiz bin lira olmalı’’

Kendisinin marangoz olduğunu söyleyen son yıllarda yaşanan hayat pahalılığı nedeniyle çıraksız çalıştığını belirten Muhammed Demir ise asgari ücretin en az sekiz bin lira olması gerektiği görüşünde.

Demir, ‘‘Kendi işyerim var ama fiyatlar çok etkiliyor. Çünkü malzeme fiyatları çok pahalı. Dört kişilik bir ailenin 10 bin liranın altında geçinebileceğini zannetmiyorum. O bile çok kıt kanaat idare eder. 8-10 bin liraya kiralık evler var. Bu insan nerede yaşayacak? Asgari ücret en aşağı yedi bin, sekiz bin lira olmalı. Kademeli olarak artması lazım yüzde 7 yüzde 10. Ben tek çalışıyorum. Yanımda bir kişi çalışsa kaldıramam ben’’ diye konuştu.

‘‘Asgari ücret artışı konuşuluyor, o arada zamlar da geliyor’’

Kendisi bir simit tezgahı sahibi olan asgari ücretli çalışan kızı ile beş kişilik ailesini geçindirmeye çalışan Zeliha Semeh asgari ücretin dedikodusunun bile ücretleri arttırmasından yakınıyor.

Semeh, ‘‘Şu anda oturduğum ev bile yıkılıyor. Ben sokakta kalacağım, onu düşünüyorum. Eskiden yüz liraya gidip buzdolabımı dolduruyorum, şimdi ancak iki parça şey alabiliyoruz. Çocukların karnını doyurabiliyoruz ya o ne mutluluk. Onlar mutlu olsun da biz aç kalsak önemli değil. Asgari ücret artışı konuşuluyor, o arada zamlar da geliyor. Şu anda 4 bin liraya bir ev tutamazsınız. Beş kişiyiz kızım asgari ücret alıyor. Ben burada günlük evin giderini karşılıyorum ama yetmiyor. Kızımın asgari ücreti en aşağı 10 bin lira olmalı’’ dedi.

‘‘Asgari ücret 5 bin 500 lira olsa işçiyi de işvereni de kurtarmaz’’

Biri kadın diğeri erkek iki emekliden Aziz Sevinç, ‘‘Bu maaşla geçinemediğimizi sen daha iyi biliyorsun. Kim geçiniyor da biz geçineceğiz? Mebus emeklileri general emeklileri, hakim emeklileri geçinir, diğerleri geçinemez. Emekli aylığı ne kadar çıkarsa çıksın enflasyon durdurulmadıkça bir faydası olmaz. Zammın adı duyulur duyulmaz şekere şuna buna her şeye zam gelmeye başladı. Asgari ücreti 5 bin 500 yapsalar da kurtarmaz. İşvereni de kurtarmaz. İşvereni de zarara sokar. Bu kadar işsizin olduğu yerde 5 bin 500 lira kim kime verecek de çalıştıracak? O da büyük bir problem. Devletin bu konuda bir müddet katkı yapar. Ama ondan sonra ver vergini, ver prim borcunu diye kapına dayanır. O zaman da işçi çıkarmalar başlar’’ derken doğma büyüme Beşiktaşlı olduğunu söyleyen Sevim Esmer, ‘‘Piyasayı durdurması lazım. Piyasa gidiyor. Her hafta zam. Beş liraya aldığınız şey 7 lira, 7 liraya aldığımız şey 10 lira. Maaşımız yerinde dursun ama piyasa da dursun. Anladın mı? Piyasa gidiyor maaş yetmiyor. Gidişimiz iyi değil. Git gide kötü oluyor’’ diye konuştu.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG