Erişilebilirlik

"Türkiye'nin En Güçlü Yanı Laik Demokrasi"


"Türkiye'nin En Güçlü Yanı Laik Demokrasi"
"Türkiye'nin En Güçlü Yanı Laik Demokrasi"

Arap Baharı sonrası bazıları Türkiye’nin laik demokratik yönetim tarzını yeni oluşan rejimler için bir model olarak gördü. Atatürk’ün çizdiği yolu öven ve hakkında kitap yazan Amerikalı bir emekli albay, bıraktığı mirasın bazı karşı girişimlere rağmen hala ayakta olduğunu söylüyor.

Amerika’da belki de emekli albay Austin Bay kadar Atatürk’e hayran bir kişi olamaz. “Atatürk; Osmanlı İmparatorluğunun En Büyük Generalinden Yönetim Dersleri” adlı bir biyografi yazan Albay Bay şöyle diyor:

“Türkiye’nin birçok Müslüman ülke için çekici olduğu kesin. Türkiye sosyal açıdan dinamik, kültürel olarak canlı ve ekonomisi gelişmiş bir ülke.”

Austin Bay Türkiye’nin başarısının büyük bölümünü, Atatürk’ün Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra geliştirdiği laik demokratik yönetim şekline borçlu olduğunu vurguluyor. Bay, şunları söylüyor:

“Laik demokrasi Türkiye’nin en önemli, en güçlü dış politika gücüdür. Bence aynı zamanda iç politika açısından da Türkiye’nin en güçlü yanıdır.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı çevrelerce Atatürk’ün bazı laik ideallerini zayıflatan adımlar atan bir siyasetçi olarak görülüyor.

Ancak Albay Bay, Erdoğan’ın Türkiye’nin laik demokrasisini Arap Baharı yaşayan ülkeleri ziyaret ettiğinde bir model olarak sunduğunu söylüyor:

“Erdoğan Eylül ayında Mısır, Tunus ve Libya’yı ziyaret ettiğinde laik demokrasinin çok önemli olduğunu vurguladı ve açıkça “ben laik bir kişi değilim, ki değil, ama laik ve demokratik bir ülkenin başbakanıyım” diye konuştu.”

Ancak jeopolitik bir araştırma kurumu olan Stratfor Stratejik İstihbarat Enstitüsü’nün Başkanı Reva Bhalla, Türkiye modelinin kolayca ihraç edilemeyeceği görüşünde:

“Türkiye kendisini İslam dünyasına bir model olarak sunmak istiyor. Batı ile büyük değişim geçiren ülkeler arasında bağlantı kuran bir güç olarak davranmayı amaçlıyor. Ancak teori ile uygulama arasında büyük fark var.”

Bhalla, baskıcı rejimleri deviren muhalefet gruplarının bir yandan uluslararası destek isterken diğer yandan dış ülkelerin nüfuzu altına girmekten kaygı duyduklarını söylüyor:

“Birçok muhalefet grubu Türkiye gibi büyük bir gücün kendilerine izleyecekleri yolu göstermesi fikrini beğenmiyor. Ulusal çıkarlarını daha çok düşünüyorlar.”

Ancak bu ülkelerin Türkiye örneğini izlemelerini sağalayacak bir çok başka yol var. Yazar Austin Bay Atatürk’ün refah düzeyini eğitim yoluyla yükseltme hedefinin bunlardan biri olduğunu vurguluyor:

“Atatürk 1923’de refah düzeyinin yükseltilmesi gerektiği konusunda yaptığı bir konuşmada “bunu eğitimle Türkiye’ye getirecek ve bunu kendi başımıza yapacağız” demişti.”

Austin Bay, Türkiye’nin bugünkü yüzde yedilik büyüme hızının iyi eğitilmiş genç nüfus sayesinde gerçekleştiğini söylemenin yanlış olmayacağını söylüyor.

XS
SM
MD
LG