Erişilebilirlik

'Türkiye'den Destek Bekliyoruz'


Büyükelçi Ali Süleyman Aujali
Büyükelçi Ali Süleyman Aujali

Libya’nın Washington Büyükelçisi Ali Süleyman Aujali Amerika'nın Sesi'nin sorularını yanıtladı

Libya’nın Washington Büyükelçisi Ali Süleyman Aujali, Libya lideri Muammer Kaddafi’nin devrilmesi için uluslararası toplumdan destek arayışlarını yineledi. Aujali, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada Türkiye’nin tutumunun kendisinde şaşkınlık yarattığını; Türkiye’nin Kaddafi’yi desteklediği gibi göründüğünü söyledi.

Ali Süleyman Aujali, Libya’nın Washington Büyükelçisi. Ülkesinde ayaklanmanın başlamasından sonra bazı meslektaşları gibi istifa ettiğini – daha doğrusu Kaddafi rejiminden çekilerek artık muhalefeti temsil ettiklerini açıkladı. Amerika’nın Sesi stüdyolarında sorularımızı yanıtlayan Büyükelçi Aujali Libya’da yaşananları iç savaş olarak niteleyemeyeceğini; halkın Kaddafi rejimi karşısında birleştiğini söyledi.

Aujali, Libyalıların uluslararası toplumdan destek beklediğini vurguladı: “İstediğimiz tek şey Kaddafi’nin kendi halkını, kendi tesislerini vurmasına son vermesi. Kaddafi’nin askeri alandaki üstünlüğü, protestoların artmasına ya da özgürlük savaşçılarının ilerlemesine engel olmayacak. Bundan dolayı yalnızca korunmaya ihtiyacımız var. Kaddafi’nin kendisiyle, hükümetiyle, askerleriyle Libya halkı başa çıkabilir. Durdurulması gereken şey, çok sayıda insanın ölümüne yol açan, çok sayıda tesisin vurulmasına yol açan hava saldırıları. Ama maalesef uluslararası toplum Kaddafi’ye zaman kazandırıyor, Kaddafi’yi durdurmanın sanki tüm dünyaya karşı savaş açmak kadar zor bir şey olduğunu düşünüyorlar. Uluslararası toplum harekete geçmeli. Yalnızca açıklama yapmak çıkarlarımıza hizmet etmiyor.”

Türkiye uluslararası toplumun askeri seçeneğe başvurmasına karşı çıktığı gibi yaptırım uygulanması fikrine de sıcak bakmıyor. Büyükelçi Ali Süleyman Aujali – bu tutumun kendisinde yarattığı hayal kırıklığını anlattı ve Türkiye’nin Kaddafi’yi desteklediği gibi göründüğünü söyledi: “Maalesef Türkiye’nin aldığı tutum kulağa halktan yana tavırmış gibi gelmiyor. Türkiye Kaddafi hükümetini destekliyor gibi görünüyor. Eğer durum bu şekildeyse bu beni hayal kırıklığına uğratır. Ben Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı çok severim. Kendisi çok akıllı, çok cesur bir insan ve kendisine saygı duyuyorum. Umarım Libya’daki çıkarlarını korumaktan kaçınmaz. Libya ve Türkiye hep iyi ilişkilere sahip oldu. Şimdi Libyalılar Kaddafi’yi istemiyor. Bundan dolayı Türkiye bize yardım etmeli. Sayın Erdoğan, demokrasiye, özgürlüğe, insan haklarına inanıyor. O yüzden sesini duymamız gerekiyor. Mısır’da yaptığı gibi sesini yükseltmeli. Mısır’da göstericiler, Libya’dakiler gibi muamele görmedi. Mısırlı göstericilere basınçlı su sıkıldı, polis üzerine yürüdü, gözyaşartıcı gazla müdahale gördüler. Ama üzerlerine tanklarla, uçaklarla gidilmedi. Erdoğan hemen karar vermeli, Libya halkına destek vermeli. Ben sizin programınız aracılığıyla Türk halkına sesleniyorum. Türk halkı lütfen sokaklara dökülüp Libya’daki kardeşlerine destek olsun. Onların sizin desteğine ihtiyacı var. Halkınız hükümetinizi Libya halkına destek yönünde adım atmaya zorlasın. Tarih, Türk hükümetinin zorla yönetime gelmiş bir diktatöre destek vermesini iyi yazmaz.”

Libya’nın Washington Büyükelçisi Ali Süleyman Aujali, Libya’da 40 yıldır iktidarda olan Muammer Kaddafi’yi çok iyi tanımadığını ancak inatçı biri olduğunu; sonuna kadar direnebileceğini belirtiyor: “Sanıyorum Kaddafi çok inatçı. Zorlanmazsa görevini asla terk etmez. Görevde kalmak için ülkesini yok etmek dahil her şeyi yapacaktır. Bundan dolayı görevden zorla alınmalıdır. Mısır ve Tunus liderleri son derece iyi birer örnek sergiledi. Halklarının kanını dökmek yerine, ülkenin birliğini düşünüp çekildiler. Ama Kaddafi, Libya halkının yarısını öldürse umurunda olmaz.”


Büyükelçi Ali Süleyman Aujali'yle Söyleşi - Tam Metin
:


BARIŞ ORNARLI
: Sayın Büyükelçi, ülkenizde yaşanan durumu ‘iç savaş’ diye tanımlayabilir misiniz?

ALİ SÜLEYMAN AUJALİ: Bu bir iç savaş değil. İç savaş olması durumunda Libyalılar’ın birbirleriyle savaşması gerekir. Libyalılar şu anda rejimle çarpışıyor. Rejim şu anda çatırdıyor ve kendini kurtarmak için dışarıdan paralı asker getiriyor. Ama bu bir iç savaş değil. Umarım da olmaz. Libyalıların hepsi rejime karşı birleşmiş durumda. Libya’nın her köşesinde herkes bu rejime son vermek istiyor.

BO: Muhalefet uluslararası toplumdan askeri destek istiyor mu?

ASA: İstediğimiz tek şey Kaddafi’nin kendi halkını, kendi tesislerini vurmasına son vermesi. Kaddafi’nin askeri alandaki üstünlüğü, protestoların artmasına ya da özgürlük savaşçılarının ilerlemesine engel olmayacak. Bundan dolayı yalnızca korunmaya ihtiyacımız var. Kaddafi’nin kendisiyle, hükümetiyle, askerleriyle Libya halkı başa çıkabilir. Durdurulması gereken şey, çok sayıda insanın ölümüne yol açan, çok sayıda tesisin vurulmasına yol açan hava saldırıları. Ama maalesef uluslararası toplum Kaddafi’ye zaman kazandırıyor, Kaddafi’yi durdurmanın sanki tüm dünyaya karşı savaş açmak kadar zor bir şey olduğunu düşünüyorlar. Uluslararası toplum harekete geçmeli. Yalnızca açıklama yapmak çıkarlarımıza hizmet etmiyor.

BO: Türkiye ve Libya güçlü ekonomik ilişkilere sahip oldu. Ama Türk hükümeti bununla birlikte Libya’ya yönelik askeri seçeneğe ve yaptırımlara karşı çekingen yaklaşıyor. Türkiye aynı zamanda bölgede daha büyük role sahip olmak istiyor. Libya’da bu gelişmeler yaşanırken Türkiye’nin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

ASA: Maalesef Türkiye’nin aldığı tutum kulağa halktan yana tavırmış gibi gelmiyor. Türkiye Kaddafi hükümetini destekliyor gibi görünüyor. Eğer durum bu şekildeyse bu beni hayal kırıklığına uğratır. Ben Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı çok severim. Kendisi çok akıllı, çok cesur bir insan ve kendisine saygı duyuyorum. Umarım Libya’daki çıkarlarını korumaktan kaçınmaz. Libya ve Türkiye hep iyi ilişkilere sahip oldu. Şimdi Libyalılar Kaddafi’yi istemiyor. Bundan dolayı Türkiye bize yardım etmeli. Sayın Erdoğan, demokrasiye, özgürlüğe, insan haklarına inanıyor. O yüzden sesini duymamız gerekiyor. Mısır’da yaptığı gibi sesini yükseltmeli. Mısır’da göstericiler, Libya’dakiler gibi muamele görmedi. Mısırlı göstericilere basınçlı su sıkıldı, polis üzerine yürüdü, gözyaşartıcı gazla müdahale gördüler. Ama üzerlerine tanklarla, uçaklarla gidilmedi. Erdoğan hemen karar vermeli, Libya halkına destek vermeli. Ben sizin programınız aracılığıyla Türk halkına sesleniyorum. Türk halkı lütfen sokaklara dökülüp Libya’daki kardeşlerine destek olsun. Onların sizin desteğine ihtiyacı var. Halkınız hükümetinizi Libya halkına destek yönünde adım atmaya zorlasın. Tarih, Türk hükümetinin zorla yönetime gelmiş bir diktatöre destek vermesini iyi yazmaz.

BO: Sayın Büyükelçi, Washington’da Türkiye’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki ülkelere model olup olamayacağı sıkça tartışılıyor. Sizin düşünceniz nedir? Türkiye gerçekten bu ülkelere model olabilir mi?

ASA: Sayın Erdoğan’ın hükümetine çok saygı duyduğumu söylemem gerek. Bence çok akıllı biri. Doğru iş yapıyor. İslam’ın demokrasi karşıtı olmadığını, terörist olmadığını, açık bir din olduğunu gösterdi. Bu çok güzel bir şey Türkiye açısından. Ayrıca Türkiye demokratik bir ülke, hükümeti seçimle işbaşına geliyor. Erdoğan’ın partisi ‘İslamcı’ diye tanımlanır ya da tanımlanmaz. Ben buna karar veremem. Ama Libya örneğini ele alırsak bizim ülkemizde İslamcı bir parti ya da el Kaide’nin etkisi yok. Rejim Libya’daki isyanların el Kaide’den kaynaklandığını iddia ediyor. Bu doğru değil. Kaddafi’nin el Kaide’yi kullanma gerekçesi şuna dayanıyor: Çünkü ‘El Kaide’ lafını duyan irkiliyor, Batı ülkeleri ve Amerika, ‘el Kaide’nin Libya’da savaştığına’ inanacak. Sonra “Onları durdurmamız gerek,” diye düşünecekler. Sizi temin ederim Libya’da el Kaide yok. Kaddafi hem el Kaide’yi, hem de Avrupa’ya karşı yasadışı göçmenleri kullanıyor. Onlara “Ben burada olmazsam, Afrikalı göçmenlerle siz baş edersiniz,” diyor. Dünyanın desteğini kazanmak için kirli yollara başvuruyor.

BO: Kaddafi’nin sonuna kadar çarpışmasını bekliyor musunuz? Yoksa eninde sonunda istifa edecek mi?

ASA: Ben Kaddafi’yi çok tanımıyorum. Washington’da bir kez gördüm. Bir de Libya’da. Ama o da baş başa bir görüşme olmadı. Sanıyorum Kaddafi çok inatçı. Zorlanmazsa görevini asla terk etmez. Görevde kalmak için ülkesini yok etmek dahil her şeyi yapacaktır. Bundan dolayı görevden zorla alınmalıdır. Mısır ve Tunus liderleri son derece iyi birer örnek sergiledi. Halklarının kanını dökmek yerine, ülkenin birliğini düşünüp çekildiler. Ama Kaddafi, Libya halkının yarısını öldürse umurunda olmaz.

BO: Teşekkür ederim.

ASA: Ben teşekkür ederim.

XS
SM
MD
LG