Erişilebilirlik

Türkiye'de Tek Gündem Terör


Terör sorunu yaklaşık iki aydır Türkiye’nin gündeminden inmiyor.

PKK’nın 22 Temmuz’da Şemdinli’de TSK’yla alan hakimiyeti kurmak için giriştiği çatışma 19 gün sürdü. Bölgede PKK’lılar yol kesti. Kimlik kontrolü yaptı. Hatta BDP’li milletvekillerinin de bulunduğu bir kafilenin de yolunu kesti, onlarla hatıra fotoğrafları çektirdi.

Aynı ay Foça’da askeri araca saldırı düzenledi. Bu saldırıyı Beytüşşebap ve Bingöl saldırıları takip etti. Tunceli’de CHP milletvekili PKK’lılarca kaçırıldı. Gazintep’te polis rakoluna yönelik saldırı ise hala tartışmalı. Türk güvenlik güçleri bu terör eylemini PKK Diyarbakır sorumlusu tarafından gerçekleştirildiğini söylerken örgüt, saldırıyı üstlenmedi.

Önce KCK operasyonları ardından yaz ortasında başlayan PKK saldırıları, Kürt Sorununun çözümü için 2011’de alınan ivmenin yerinde artık yeller estiğini gösteriyor. Zaten terörün tırmandığı dönemin hemen öncesinde “bizim terör örgütüyle müzakeremiz, görüşmemiz olamaz, ancak mücadelemiz olabilir. Silahları bıraktıkları ana kadar bu mücadele devam edeceğiz” demişti.

MHP sıkıyönetim veya olağanüstü hal istiyor

Bu açıklamayı takiben hem terör saldırıları arttı hem de hükümet üyelerinin teröre yönelik tepkilerinin tonu. PKK’yla müzakereye öteden beri karşı çıkan MHP, terörle mücadelenin daha da sertleşmesi için neredeyse her gün çağrıda bulunuyor.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Çarşamba günü yaptığı olağanüstü hal çağrısını bir gün sonra MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır daha da geliştirdi. Şandır, partisinin sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilan edilmesini istediğini açıkladı.

''18 günde 58 tane şehidimiz var. Bu da göstermektedir ki bölücü terör örgütü Türkiye'ye karşı kitlesel bir başkaldırının, bir savaşın gayretinde kan akıtmaktadır. Bunu böyle tanımladığımız takdirde yapılması gereken buna karşı bu saldırılara karşı topyekun bir seferberlik mahiyetinde bir mücadele ortaya koymaktır. MHP olarak, sıkıyönetim ilan edilmesini veya olağan üstü hal bölgesi belirlenip ilan edilmesini talep ediyoruz”.

Şandır, Başbakan Erdoğan’ın dört gün önce Denizli’de yaptığı “PKK silah bırakırsa operasyon durur” sözlerini de eleştirdi. Bu açıklamayı bir nevi ateşkes talebi olarak değerlendiren MHP Grup Başkanvekili, “PKK Türkiye'nin siyasi birliğini bozarak bir kardeş kavgasına bir iç savaşa zemin hazırlamaktır. Bu nedenle bölücü terör silah bıraktırılmalıdır” dedi.

Arınç: Olağanüstü hal gündemde yok

Adalet ve Kalkınma Partisi ise bu öneriye soğuk bakıyor. 30 Kasım 2002’de Abdullah Gül’ün başbakanlığı döneminde olağanüstü hali kaldıran iktidar partisi, o günlere yeniden dönmek istemiyor. Hükümetin etkili ismi ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kabinede bu teklife en net karşı koyan isimlerin başında geliyor.

Arınç katıldığı bir televizyon programında ''Türkiye sıkıyönetimle geçmişte özellikle darbelerden sonra veya olağanüstü dönemlerde çok karşılaştı. Birçok haksızlıklar yapıldı. Ne olağanüstü hal ilan etmeye niyetimiz var ne sıkıyönetimi aklımıza getirmeyi düşünmeliyiz. Bu çağrıyı çok tehlikeli buluyorum. Çünkü bunların konuşulması ülkede ayrıca siyasi bir gerginliğe yol açabilir” dedi.

Kılıçdaroğlu: AKP’nin hatalı politikaları yüzünden OHAL yeniden tartışılıyor

CHP ise olağanüstü hal konusunda henüz görüş bildirmedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP’nin önerisini değerlendirmek yerine Olağanüstü Hal’in yeniden gündeme gelmesine neden olduğunu söylediği hükümeti eleştirdi.

Kılıçdaroğlu, OHAL’le ilgili olarak da kimse değil iktidar sorgulanmalı, iktidar OHAL’i kaldırdık diye övünüyordu. Ancak şimdi ülkenin geldiği noktaya bakın resmen ülkeyi kan gölüne çevirdiler. Eğer OHAL koşulları, olağanüstü hal koşulları doğduysa sorgulanması gereken şey sadece iktidardır” dedi.

Kılıçdaroğlu: Silah bıraktırılacaksa görüşmeler sürmeli

OHAL önerisine mesafeli duran ana muhalefet, parti sözcüsü Haluk Koç’un açıklamalarını tartışıyor. Çünkü bir yandan Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun genel başkan Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dahilinde Kürt Sorunu’na çözüm için çeşitli çevrelerle temas etmesi diğer yandan Oslo Görüşmeleri’ne ilişkin daha önce hükümet tarafından reddedilen mutabakat metninin kamuoyuna açıklanması çelişkili bulunuyor. Koç’un eleştirdiği Oslo Görüşmelerine ilişkin CHP liderinin bugün yaptığı açıklama adeta ezber bozdu.

Kılıçdaroğlu, “silah bıraktırılacaksa terör örgütüyle görüşmelere devam edilmeli, bu görüşmeler devam etmeli ancak anayasa ve idari yapı konusu terör örgüyle o masada konuşmamalı” diyerek Oslo Süreci’ne destek verdi.

Ancak yalnız Haluk Koç değil CHP Meclis Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan da CHP liderinden farklı düşünüyor. Tarhan, ''PKK, onların sayesinde bugün eskisinden daha güçlü konuma geldi. Seçim öncesi anlaşarak PKK'nın desteğini aldılar. Kardeş kardeş seçime girip gizli anlaşmanın meyvelerini de birlikte paylaştılar. Kendi siyesi ikballeri için ülke güvenliğinden vazgeçip bizi bugünlere getirdiler. Şimdi kimi kime şikayet ediyorlar- Biz Oslo'yu hazmetmedik ve hazmetmeyeceğiz” dedi.

Oslo Görüşmesi hakkında partide baş gösteren fikir ayrılığı çarşamba günü toplanması beklenen parti meclisinde masaya yatırılacak.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG