Erişilebilirlik

Türkiye’nin PYD Endişeleri


Türkiye sınırının yanı başındaki Tel Abyad'ı ele geçiren YPG güçleri ve ÖSO'ya bağlı El Tahrir Tugayları
Türkiye sınırının yanı başındaki Tel Abyad'ı ele geçiren YPG güçleri ve ÖSO'ya bağlı El Tahrir Tugayları

Türkiye, PYD’nin Kuzey Irak’taki bölgesel yönetim benzeri bir otonom yapı kurmasından tedirginlik duyuyor. Ankara, Tel Abyad’ı ele geçirerek Cezire ve Kobani kantonunu birleştiren PYD’nin şimdi de Kobani kantonuyla Afrin kantonu arasındaki bölgeye yönelmesinden endişe ediyor.

Suriye’nin kuzeyinde yaşanan gelişmeler Türkiye’yi tedirgin ediyor. Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplanan güvenlik zirvesinde PYD’ye bağlı YPG’nin Tel Abyad’ı IŞİD’in elinden almasının ardından olası senaryolar masaya yatırıldı.

Toplantılardan kulislere yansıyan bilgilere göre, Türkiye’nin tedirginliği üç başlıkta toplanıyor. PYD’nin Suriye’nin kuzeyindeki demografik yapıyı değiştirmesi, buna bağlı olarak bölgedeki Arap ve Türkmen nüfusun Türkiye’ye göçü ve ülkenin kuzeydoğusu ile kuzeybatısı arasında bir Kürt koridoru kurulması, Ankara’nın temel endişeleri olarak gözlemleniyor.

Ulutaş: ‘PYD, Azez’in kontrolünü almaya çalışacak’

Hükümet, Kobani sonrası PYD’nin IŞİD’e karşı üstünlük sağlamasında Amerika’nın önemli rol oynadığı kanaatinde. AKP’ye yakın düşünce kuruluşu SETA Vakfı’nın dış politika araştırmaları direktörü Ufuk Ulutaş Akşam gazetesindeki köşesinde ABD’nin yalnız IŞİD’in gerilemesinden değil, boşalttığı alanları PYD’nin doldurmasından da memnuniyet duyduğunu yazdı.

Ulutaş, “Genel kanı IŞİD’in bu kuşakta PYD’nin tavşan atletiğini yapacağı yönünde. Önce IŞİD muhaliflerden alacak, sonra PYD, ABD desteğiyle buraları IŞİD’den alacak. IŞİD Azez’i ele geçirirse ABD şimdi yapmadığı hava saldırılarını o zaman başlatacak ve ardından Tel Ebyad benzeri bir senaryoyla Afrin’den gelen PYD güçleri kritik Azez’in kontrolünü almaya çalışacak. Tel Ebyad’dan en büyük fark Afrin’in kırılgan bir yapıya sahip olması ve muhaliflerin o hatta nispeten güçlü olması. Ama yine de Esad saldırıları, IŞİD, PYD ve ABD hava saldırıları birleşirse muhaliflerin çok fazla direnebileceği söylemek hayalcilik olur’ diyor.

SETA Direktörü: ‘ABD, PYD’nin uluslararası hamisi’

ABD için “çatışma anlarında yanlış aktörlere destek vermesiyle nam salmış bir ülke” yorumunda bulunan SETA Direktörü, Washington-Rojava ilişkisi hakkında “alanın ve satanın memnun olduğu bu ilişki, PYD’ye uluslararası bir hami; ABD’ye de Suriye-Irak hattında ayak işlerini yaptıracağı bir proksi kazandırıyor” değerlendirmesinde bulunuyor.

Ulutaş, Türkiye’ye sığınanların verdiği mülakatlardan yola çıkarak bazı Türkmen ve Arap köylerinin PYD tarafından boşaltıldığını iddia ediyor.

Keleşoğlu: ‘Türkiye, PYD’nin Suriye’de otonom bir yapı kurmasından korkuyor’

Amerika’nın Sesi’ne konuşan İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Erhan Keleşoğlu, Türkiye’nin en büyük endişesinin PYD’nin Kuzey Irak’taki gibi otonom bölge kurması olduğunu söyledi.

Dr. Keleşoğlu, “Esas korkulan şey Suriye’nin kuzeyinde bir kurumsallaşmanın ortaya çıkması. PYD liderliğinde Kürt özel entitesi oluşturulmasından korkuluyor. Kuzey Suriye’de Fırat’tan Dicle’ye kadar bölge PYD kontrolünde. Orada sadece Kürtler yaşamıyor. Süryaniler, Türkmenler Araplar da var. Çok kültürlü çok etnili yapı var. Bu kantonal deneme oradan kaynaklandı. Türkiye, PYD-PKK çizgisinin bölgesel anlamda nüfuzunu arttırmasından korkuyor” diyor.

‘PYD’nin etnik temizlik yaptığına dair bulgu yok kaldı ki Cizire kantonu başbakanı Arap’

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi, PYD’nin etnik temizlik yaptığı iddialarını da gerçekçi bulmuyor:

“Suriye’nin kuzeyine 60lı yıllardan başlayarak ‘’Arap Kemeri’’ politikaları altında Arap nüfus yerleştirildi. Bu nüfusa yönelik etnik temizlik endişesi dile getiriliyor. Bölgeden gelen haberlere bu endişeleri doğrulamıyor. Üstelik PYD’nin Cizire bölgesinde kurduğu kantonun başbakanı Şammar aşiretinin reisi. PYD’nin bölgede kurmuş olduğu kantonal sistem içinde Arapların da temsil edildiğini görüyoruz. En son Tel Abyad harekatı sırasında da eski ÖSO’cuların da aralarında bulunduğu Araplardan oluşan Furkan el Fırat adlı örgüt YPG’yle birlikte hareket etti. Sahadan gelen haberlerde etnik temizlik yapıldığına dair bulgu yok.”

Keleşoğlu’na göre, ABD’nin bölgedeki asıl müttefiki Türkiye ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi. O nedenle Washington, IŞİD’e karşı dengeleyici bir rolde gördüğü PYD-YPG’ye ancak taktik destek verebilir.

STÜDYO VOA

Uluslararası yatırımcılar Türk ekonomisinden güvence bekliyor – 17 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:50 0:00
XS
SM
MD
LG