Erişilebilirlik

Türkiye 'Kimyasal Silah' Delillerini Topluyor


Türkiye, Hatay iline yakın Suriye’nin İdlib kentine düzenlenen hava saldırısında yaralananların tedavisi üstlendi. Türkiye, ayrıca Suriye’de ateşkes şartlarının korunmasından Ankara ile birlikte Moskova ve Tahran’ın yükümlülükleri bulunduğunu anımsatarak, kimyasal saldırıdan Beşar Esat rejimini sorumlu gördüğünü ilan etti.

İdlib’teki saldırıda yaralananlara ilişkin detaylı bilgilendirme Sağlık Bakanlığı’nca yazılı olarak yapıldı. Açıklamaya göre, Türkiye’ye İdlib’ten taşınan yaralılar için AFAD’ın koordinatörlüğünde Hatay’ın Cilvegözü Sınır Kapısı’nda bir arındırma (dekontaminasyon) çadırı dün saat 11.05 itibariyle kuruldu. Sınıra gönderilmiş 22 ambulansla sınır kapısına ulaşan yaralılar hemen ilgili hastanelere taşınırken, hasta sevkiyatı öncesinde yaralılara arındırma işlemi uygulandı. Bugün akşam itibariyle Sağlık Bakanlığı’na bağlı Hatay ili ve ilçelerindeki farklı hastanelerde 28 hasta bulunuyor ve 1 hasta ise Adana Balcalı Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Toplam 29 Suriyeli yaralıya tıbbi müdahale devam edilirken; bu yaralılardan Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi’nde olan 1 kişi ise yoğun bakımda. Hastanelerde ulaştırılan 3 Suriyeli ise yaşamını yitirdi.

Kimyasal Saldırıdan Kurtulanlar Türkiye'de
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:01:46 0:00

Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile koordineli şekilde yaralılardaki tıbbi bulguları dosyaladıklarını ve kimyasal silah kullanılmış olduğunun tespit edildiğini ifade etti.

Ankara, ayrıca DSÖ’nün merkezi Cenevre’den kimyasal silah yaralanmaları konusunda uzman bir heyetin Hatay’a doğru yola çıktığını ve yarın bölgede olacağı bilgisini de paylaştı.

Dışişleri Rusya ve İran’a sorumluluk çağrısı yaptı

Türk Dışişleri Bakanlığı da, konuya ilişkin yazılı değerlendirmede bulundu. Dışişleri’nden yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin Suriye’de 30 Aralık 2016 tarihinde ateşkesin yürürlüğe girmesi ve sonrasında çatışmaların durdurulması için yoğun çaba harcadığı vurgulandı. Ateşkes ihlallerini tespit etmek ve tekrarlarını önlemek amacıyla Rusya ile ikili düzeyde bir ateşkes izleme mekanizması kurulduğu anımsatıldı. Bu mekanizma ile derlenen ateşkes ihlallerinin Birlemiş Milletler (BM) ve Uluslararası Suriye Destek Grubu ülkeleriyle de paylaşıldığı anlatıldı. Astana’da 14-15 Mart tarihlerindeki toplantıda İran’ın da ateşkese garantör ülkelerden birisi olduğu hatırlatılarak, İdlib’te yaşanan saldırı için şu ifadeler kullanıldı:

“Ateşkes mekanizması ve bunun güçlendirilmesi sürecinde ülkemiz ateşkese taraf olan sahadaki muhalif grupların anlaşmaya riayet etmeleri yolunda çaba gösterme sorumluluğunu, Rusya ve İran da Suriye rejimi ile onun destekçilerinin ateşkes düzenlemesinden kaynaklanan mükellefiyetlerine riayet etmesini sağlama sorumluluğunu üstlenmiştir. Suriye rejimi hava unsurlarının dün İdlib’in Han Şeyhun kasabasında gerçekleştirdiği kimyasal saldırının ardından Rusya ve İran’ın Ankara Büyükelçilikleri nezdinde derhal girişimlerde bulunularak, bu menfur saldırının ateşkes düzenlemesinin son derece ağır bir ihlalini teşkil ettiği muhataplarımızın dikkatine getirilmiş, ateşkes düzenlemesinin selameti ve devamı bakımından son derece riskli bir durum oluşturan bu saldırıyı gerçekleştiren tarafın uyarılması ve benzer ihlallerin tekerrürünün önlenmesi konusunda diğer iki garantör ülkeye sorumlulukları hatırlatılmıştır.”

Erdoğan: “Ey dünya nasıl hesap vereceksiniz?”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, Suriye’deki kimyasal saldırıyı Bursa’daki halk oylaması kampanyası konuşmasında değerlendirdi. Türkiye’nin yaralılar için elinden geleni yaptığını ancak yine de üzgün olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bakın 100'ü aşkın kişi oralarda kimyasal silahlarla şehit edildi ve 50'yi aşkın ufacık yavrular orada şehit edildi. Onların ekranlarda görüntülerini izlediniz değil mi? Ey katil Esed, sen bunların ahından nasıl kurtulacaksın? Ey buna sessiz kalan dünya, buna sessiz kalan Birleşmiş Milletler, bunun hesabını nasıl vereceksiniz?” dedi.

Erdoğan, Suriye ve Irak’ta yaşanan gelişmelerdeki asıl hedefin ise Türkiye olduğunu savundu. Kıbrıs’taki anlaşmazlığı da anımsatan ve bunun da Türkiye’yi hedef aldığını öne süren Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’deki askeri operasyonunu sürdüreceğini de anlattı.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG